M. Ali Köseoğlu
“Kim var” denildiğinde, “Ben varım” diyenler!
Bugün aday adaylığı başvuru süreci sona eriyor.
Herkesin üzerinde büyük sorumluluk var...
Herkesin ‘ben’ dediği bir memlekette ‘bizi’ oluşturmak mümkün olmaz...
***
“AK Parti’nin 7 Haziran’da verdiği sınavdan herkes ders almalı” diyoruz ama bu dersi de ortada top sektirir gibi sektirmenin bir âlemi yok...
Ülkenin sürüklenebileceği korkunç tabloyu fark eden herkes ders almalı...
***
Gelecek seçimler için ‘kimlerin gideceğinden’ daha çok listeye ‘kimlerin gireceği’ daha büyük önem taşıyor.
AK Parti’ye ‘ceket’ değil; oy kazandıracak, moral kazandıracak isimler gerekiyor...
-Sivil toplumu hareketlendirecek...
-Sanayiciyi hareketlendirecek...
-Gençliği hareketlendirecek...
-Teşkilatları hareketlendirecek isimler...
***
Bu minvalde kendisini AK Parti çizgisinde gören yazarlara, çizerlere, gazetecilere de görevler düşüyor...
AK Parti ‘aleyhinde’ üretilen fitnenin pek çoğu maalesef iç odaklar tarafından tertipleniyor...
Memleket sevdası ile bu davaya omuz veren herkes, nefsi davranmaktan vazgeçmeli...
Kendi sevdiği ve yakın olduğu ismi listede görmek istemek kadar insani bir şey yok.
Fakat ötekini kirleterek yapılan çalışmalar partiye büyük zarar veriyor...
Ben böylelerini ‘dava adamı’ olarak değil, ‘konjonktür adamı’ olarak görüyorum.
***
Ülkenin kaderi önümüzdeki seçimlerde belli olacak...
AK Parti, Saadet Partilileri de, Büyük Birlik Partilileri de, Milliyetçi Hareket Partilileri de ‘temsil eden’ bir partidir...
Bu üç partinin renklerini de taşır...
Bunun bu seçimde mutlaka anlaşılması gerekiyor...
Seçimden sonra görüp anlayacağımız her şey, geri dönüşü olmayan bir maceraya sürükleyebilir ülkeyi...
***
Umarım, bugünkü aday adaylığı sürecinin sonunda yukarıda özelliklerini saydığımız yöndeki isimlerin aday adayı olduklarını görürüz.
Onlar “Kim var” denildiği zaman, “Ben varım” diyebilme iradesini gösterebilmişlerdir...
Bundan sonra iş partinin ilgili organlarında olacak...
Akıbet hayrolsun inşallah...