Kıraç Arazilerde "Biyodizel" Umudu

Kıraç Arazilerde "Biyodizel" Umudu

Konya'da bir ziraat mühendisi, çorak arazileri biyodizel için değerlendirmek amacıyla kültüre aldığı "yabancı ot" olarak değerlendirilen pıtrak otundan, yüzde 25 oranında ham yağ elde etti.

Konya'da bir ziraat mühendisi, çorak arazileri biyodizel için değerlendirmek amacıyla kültüre aldığı "yabancı ot" olarak değerlendirilen pıtrak otundan, yüzde 25 oranında ham yağ elde etti.

Ziraat mühendisi Küçükdemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 3 yıl önce "kurak arazileri nasıl değerlendirebilirim" düşüncesinden yola çıkarak çalışmalara başladığını söyledi.

Kıraç alanları "yabancı ot" olarak bilinen pıtrak bitkisi ile canlandırmaya karar verdiğini belirten Küçükdemir, bu bitkinin yağından yenilenebilir enerji kaynağı olarak faydalanılabileceğini düşündüğünü ifade etti.

Bozok Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Cüneyt Cesur'un danışmanlığında, pıtrak bitkisini kültüre aldıklarını dile getiren Küçükdemir, şöyle devam etti:

"Ülkemizde yılda 4 milyon hektar tarım alanı nadasa bırakılıyor. Bu alanları değerlendirmek amacıyla, çiftçimizin 'yabancı ot' diye nitelendirdiği, tarlasında görmek istemediği pıtrak bitkisinden yüzde 25 ham yağ eldesine ulaştık. Bu yağı biyodizel olarak kullanmayı amaçlıyoruz. Üründen daha fazla verim alabilmek için Konya, Antalya ve Yozgat'a deneme alanları kurduk. Tarlalarda farklı sıra aralarında, farklı gübre tozları kullandık. Otun boyunda farklılıklar gözlemledik. Türkiye genelinde maksimum 1 metre boylanabilen bitki, şu anda 155 santimetre boya çıktı. Böylece alacağımız verim daha fazla olacak. Bitkinin tohumundaki yağ oranını artırmak temel hedefimiz. Amacımız, üründen maksimum verim elde edip, biyodizel amaçlı kullanmak."

"Çiftçiler için umut vaadediyor"

Küçükdemir, Türkiye'nin tüm bölgelerinde yetişen bu bitkiyi ekonomiye kazandırmanın, ülke için önemli bir kaynak oluşturacağını vurguladı.

Pıtrak otunun sıfır ila bin 750 rakımda yetişebilen bir bitki olduğuna dikkati çeken Küçükdemir, şu anda çalışmaları Antalya, Konya ve Yozgat'ta farklı rakımdaki arazilerde sürdürdüklerini bildirdi.

Ürün hasadına başlandığını aktaran Küçükdemir, "Pıtrak otu 'Arazim çok taşlı, susuz ve tarıma elverişli değil' diyen çiftçiler için umut vaadediyor. Yenilenebilir ve doğaya zarar vermeyen enerji kaynaklarına daha fazla ihtiyacımız var. Bunun tek yolu da bu ürünler. Kültür bitkisi olmayan bir üründen yüzde 25 ham yağ elde etmek, yabana atılacak bir oran değil." diye konuştu.

"Biyodizel hammaddesi potansiyeli taşıyor"

Yrd. Doç. Dr. Cüneyt Cesur da fakülte olarak çeşitli bitkilerin kullanım alanlarına ilişkin çalışmalar gerçekleştirdiklerini dile getirdi.

Fakülte bünyesinde yürütülen çalışmalarda, pıtrak tohumunda yüzde 25 oranında ham biyodizel yağı tespit edildiğini aktaran Cesur, şunları kaydetti:

"Pıtrak yağı, linoleik asitçe zengin yağlar içerisinde yer almaktadır. Dünyada enerjinin yaklaşık yüzde 15'inin bitkisel kökenli maddelerden elde edildiği bilinmektedir. Yenilenebilir enerji kaynağının yanında çevreci bir özelliğinin de olması, bu enerjiye olan ilgiyi daha da artırmaktadır. Bu hedefler için pıtraktan elde edilen yağlardan da biyodizel üretimi yapmak mümkündür. Çünkü oldukça büyük bir oranda, biyodizel hammaddesi potansiyeli taşıyor."