Kişisel Verilerin Korunması Tasarısı

Kişisel Verilerin Korunması Tasarısı

Adalet Bakanı Bozdağ:- "Bu tasarı fişleme kanunu değil, fişlemenin panzehiri olan tasarıdır"- "Kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi özel koruma altına alınmıştır"- "Bu kanun kimsenin cinsel hayatıyla ilgilenen bir

TBMM (AA) - Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Kişisel Verileri Koruma Kanunu Tasarısı'nın fişleme kanunu olmadığını, fişlemenin panzehiri olan tasarı olduğunu belirterek, "Kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi özel koruma altına alınmıştır." dedi.

Bozdağ, TBMM Genel Kurulunda görüşülen Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Tasarı'sının 2. bölümü üzerinde, milletvekillerinin eleştirilerine yanıt verdi.

Tasarının kişisel verileri korumayı amaçlayan, bu maksatla kurallar ve ilkeler ortaya koyan tasarı olduğunu kaydeden Bozdağ, "Bu tasarı, fişleme kanunu değil, fişlemenin panzehiri olan tasarıdır." dedi.

Bekir Bozdağ, tasarıyla ilk kez kişisel verilerin işlenmesi konusunda, bunun "Anayasası" sayılacak bir düzenlemeyi görüştüklerini bildirdi.

"Açık rıza" konusunun çokça tartışıldığını belirten Bozdağ, şöyle konuştu:

"Açık rızanın ne olduğu tanımlar maddesinde belirtilmiş. 'Belirli bir konuya ilişkin bilgilendirilmeye dayanan ve özgür ifadeyle açıklanan rıza, 'açık rıza' olarak tanımlanıyor. Açık rızayı yazılı hale de getirebilirdik. Ancak bunu yazılı hale getirdiğimizde hayat işlemez hale gelirdi. Örneğin, alışveriş merkezinde alışverişini yaptınız, fatura kesilecek; 'buradaki bilgileri almak için rızan var mı?' Telefon numarasını alacaksınız, 'rızan var mı?' O zaman yazılı taahhütte bulun, rızanı açıkla. Bu hayatı işlemez hale getirir. Açık rızanın var olup olmadığı konusunda verisi işlenenle, işleyen arasında bir ihtilaf çıkarsa ispat yükümlülüğü kime aittir? Kişisel veri sorumlusuna aittir. Siz dediniz ki 'bunu işlemişsiniz, benim açık rızam yok.' O zaman veri sorumlusu, rızanın varlığını ispat etmekle mükelleftir. Bu da önemli bir korumadır."

- Özel nitelikli kişisel verilerin düzenlenmesi

Bakan Bozdağ, tasarıda, özel nitelikli kişisel verilerin de düzenlendiğini ifade ederek, bu hükmün, özel nitelikli kişisel verileri özel koruma amacıyla düzenlendiğini bildirdi. Bozdağ, şunları kaydetti:

"Sanki bu verileri işlemek için konulmuş bir madde gibi algılandı. Çok net söylüyorum, kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi ve sayılan diğer özel nitelikli kişisel veriler bu hükümle özel koruma altına alınmıştır. 'Özel nitelikli kişisel verilerin kişinin açık rızası olmaksızın işlenmesi mümkün değildir, yasaktır' diyor, bunu işleyemez. Nasıl işlenebilir? Bir kanun yazıyorsa işleyebilirsin. Kanunu bu Meclis çıkarıyor, oraya yazmışsa o işlenebilir. Örneğin nüfus ve tapu kanununda, başka pek çok kanunda verilerin işlenmesine ilişkin kurallar var. Orada herkesin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğu yazıyor.

Sağlık ve cinsel hayat dışındaki kişisel veriler, kanunda öngörülen hallerle ilgili kişinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir. Bir kanuna koyuyoruz ama diğer konuyla ilgili ne yapıyoruz? Sağlık sistemimizin işlemesi için, kişilerin tedavisi için lazım olan bilgileri işlemek... Bu kanun kimsenin cinsel hayatıyla ilgilenen bir kanun değil ama cinsel bakımdan tedavi ihtiyacı olan herhangi bir vatandaşımız veya herhangi bir şekilde hastaneye yolu düşen vatandaşımızın tedavisi için gerekli olan bilgilerin işlenmesini ve tedavi amaçlı bunun kullanılmasını amaçlıyor. Yoksa kişilerin cinsel hayatında şu olmuş, bu olmuş, bu maksatla değil. Sağlık kurumları şu anda bunlarla ilgili verileri zaten işliyor."

- "(Ben Aleviyim) deme imkanını kaybeder"

Adalet Bakanı Bozdağ, özel nitelikli kişisel verilerin işlenmesinde, Kişisel Verileri Koruma Kurulunun belirlediği yeterli koruma önlemlerinin de olacağını ifade ederek, "Bu önlemler varsa ona da uyacak ve öyle işleyecek. Biz şimdi buradan mezhebi, dini çıkarabiliriz. Çıkardığımız zaman bunlar koruma altında olmaktan çıkar. O zaman bunlar korumasız kalır ve herkes dilediği gibi işleyebilir. Biz burada koruma altına alıyoruz. 'Herkes bunları işlemesin' diyoruz, işlemesini yasaklıyoruz. 'Bunların işlenmesi tamamen yasaktır' diye kural koysak, o zaman da bunların hiçbirisi ifade etme imkanı kalmaz. Bu kuralı dediğiniz gibi koysak bir vatandaşımız, 'ben Aleviyim' deme imkanını kaybeder. İnsanlar etnik kökenini ifade etme imkanını da kaybeder. Onun için bunları açık rızayla insanlar kendileri kullansınlar ama bunların art niyetli, kötü niyetli işlenmesi söz konusu olduğunda da buna karşı tedbir, koruma." diye konuştu.

Tasarıdaki istisnalar konusunun da çok tartışıldığını kaydeden Bozdağ, şu görüşleri dile getirdi:

"Elinizi vicdanınıza koyun, 'bu istisnaları ben çizerim' deyin, hangisini çiziyorsanız, siz çizin. Ben anlatayım. Birinci istisna şu. Aynı konutta oturan kişilerin, birlikte oturduğu kişilerle ilgili kişisel veriyi işlemesi... Siz babasınız, annesiniz, evlatlarınızla, eşinizle ilgili, anneniz veya babanızla ilgili ya da aynı konutta yaşadığınız kişilerle ilgili verileri işlemek için bu kanunla kurallara tabi olmanız gereksin mi, gerekmesin mi? Biz istisna koyduk. Kişi ailesiyle ilgili veriyi istediği gibi bilgisayarında, başka yerde değerlendirsin.

Bugün kişisel verilerle ilgili pek çok araştırma şirketi inceleme yapıyor. Planlama maksadıyla yapıyor, bunları anonimleştirmek suretiyle ancak yapacaklar, anonimleştirerek kullanabilecekler. Araştırma şirketlerini kapatalım mı, yoksa istisna tutalım, vazifesini yapsınlar mı? İstatistik kurumu işini yapsın mı, yapmasın mı? Biz bunu koymazsak, bu düzenlemeden sonra yapamaz."

- "İstihbarat teşkilatları yüzde 100 bu kanunların istisnasıdır."

Bekir Bozdağ, tasarıda, sanat, tarih, edebiyat, bilimsel amaçlar ya da ifade özgürlüğü kapsamındaki kişisel verilerin işlenmesini istisna tuttuklarını ifade etti.

Üniversitelerin pek çok araştırma yaptığını, sanatla ilgili bir çok çalışma olduğunu, edebiyatla ilgili konularda pek çok kişisel verinin işlendiğini, gazeteler ve televizyonların haber yaptığını kaydeden Bozdağ, "Eğer bu istisnayı koymazsak, bu kanundan sonra gazeteler ve televizyonlar haber yapamaz. Onun özgürce çalışması için, vazifesini milletin beklentilerine uygun yapması için getirilmiş bir istisnadır. Yoksa kişisel verileri işlemesi için değil. Onu da hangi şartlar altında? 'Milli savunma, milli güvenlik, kamu güvenliği, kamu düzeni, ekonomik güvenlik, özel hayatın gizliliği, kişi haklarını ihlal etmemek ve suç olmamak kaydıyla ancak bunlar yapabilir' diyoruz." değerlendirmesini yaptı.

Kişisel verilerin milli savunma, milli güvenlik, kamu güvenliği, kamu düzeni ve ekonomik güvenliği sağlamaya yönelik önleyici ve koruyucu istihbari faaliyetler kapsamında işlenemeyeceğini vurgulayan Bozdağ, "Bugün kişisel verileri koruma kanunu bulunan bütün ülkelerde, istihbarat teşkilatları yüzde 100 bu kanunların istisnasıdır. Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), emniyet istihbaratı, jandarma istihbaratı kişisel verilere ulaşsın mı, ulaşmasın mı? Biz bunu istisnadan çıkarırsak, o zaman Milli İstihbarat Teşkilatının elini kolunu, ayaklarını bağlamış oluruz, hiç bir iş yapamaz. Vatandaşına ilişkin verilere ulaşamayan bir istihbarat teşkilatı önleyici ve koruyucu vazifesini nasıl yerine getirecek?" diye konuştu.

- "İnsanlarımız fişlenmekten çekiniyor."

MHP Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Parsak, yasa tasarının, özellikle kurul ve teşkilat yapısını ifade eden kısmı itibarıyla özensiz ve yetersiz, istisnaları itibarıyla da kendi kendini uygulanamaz hale getiren bir tasarı durumunda olduğunu savundu.

Parsak, "İnsanlarımız en çok izlenilmekten, dinlenilmekten ve fişlenmekten çekiniyorlar. Üst düzey devlet yetkililerinin bile rahatlıkla dinlendiği bir ortamda, milletvekilleri olarak bizler de dahil olmak üzere tüm vatandaşlarımız kişisel bilgileri ve mahremiyetleri konusunda endişe duymaktadır" ifadesini kullandı.

CHP Gaziantep Milletvekili Mehmet Gökdağ, tasarıyı bir "fişleme yasası" olarak nitelediklerini söyledi.

AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu ise şu anda kişisel verilerin korunmasına ilişkin bir kanunun yürürlükte bulunmaması nedeniyle birçok kimsenin verilerinin, denetim dışı ve kontrolsüz olarak kötü niyetli kimseler tarafından işlenmeye ve kullanılmaya müsait olduğunu kaydetti.

Tasarının görüşmeleri 2. bölüm üzerinde devam ediyor.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı