Müsabakayla ilgili değerlendirme yapan Kocaman, ''Oyun tamamen Trabzonspor'un ihtiyaç duyduğu bir alana doğru kaydı. İlk yarısında doğru işler yaptık, öne geçme fırsatlarını yakaladık.Bunları değerlendiremedik. Maçın seyrini  mutlaka değiştirebilirdik. kinci yarı daha fazla Trabzonspor'un istediği yere gitti. Uzun toplar, ikinci alana baskı ve sert faullü hareketlerle ikini yarı bizim sahamıza yıkıldı. Çok net pozisyonlar vermemekle berber daha bağlantılı paslarla çıkabilirdik. Oyuncularımı da anlayabiliyorum. Bu maç trafiğinde buradan beraberlikle dönmek takıma katkı sağlamak açısından önemliydi. Bir ayağımız geride oynadık'' dedi.

‘FAUL ÜZERİNE KURULU BİR OYUN’
Hakem kararlarına da değinen Kocaman, ''Bir yandan da daha ilk dakikadan son dakikaya kadar faul üzerine kurulmuş bir oyun. Ne Trabzonspor'un galibiyetine gölge ne de rakibe saygısızlık etmek istemiyorum canla başla mücadele ettiler. Antrenör bu taktiği verebilir, oyuncular böyle davranabilir. Oyuna izin vermesi ve oynatması gereken isim hakem. Hakemin iyi niyetinden hiç kuşkum yok, tertemiz oyun oynatmak isteyen bir hakem. Ama öyle bir ortam yaratılıyor ki inanılmaz bir kültür. Oynatmamaya yönelik bir oyun benimsediler. 7-8 oyuncuyu öne gönderiyorlar dönüşlerin olmaması gerek. O yüzden faul, faul, faul. Verilmeyen fauller. Tekrar söylüyorum Trabzonspor'un galibiyetine gölge düşürmek için söylemiyorum ama hakemlerin bunları daha iyi değerlendirmesi yazım. '' dedi.

AĞLAMAYAN ÇOCUĞA MEME VERMEZLER
Türkiye'de bu hareketlerin bir kültür haline geldiğini belirten Kocaman, ''Ağlamayan çocuğa meme vermezler gibi bir kültürümüz var. Futbol sahalarında daha iyi gözüküyor. Her yerde aynı kültür var. Bizim sahamızda da böyle. Ersun Yanal'ın oyundan atılmasından sonra hakem faul yaratmaya başladı. Ceza sahasının önünde fauller yaratmaya başladı. Bir şey de yapamıyorsunuz o saatten sonra. Bizim takımımız bu kadar faule karşı beceri koyacak bir takım değiliz. Bubir kültür, maalesef bunu düzeltemiyoruz. Bu gelişmeyi de engelliyor.'' dedi.

‘FİZİKSEL DEĞİL, ZİHİNSEL YORGUNLUK’
Avrupa maçlarının zihinsel olarak takımı etkilediğini belirten Kocaman, ''İki tane ekstra maç oynamanın verdiği fiziksel yorgunluk değil, zihinsel yorgunluk başlıyor. Oyuncular ister istemez Avrupa'yı düşünüyor. Buradaki dağılma maçlardaki sertlik bizi etkiliyor. Ligin ikinci yarısına damga vuran en önemli özelliğimiz az gol yiyen bir takımdır. Bu sene 6 maçın hepsinde gol yedik. Avrupa Ligi'nin şehir açısından iyi, futbol kültürü açısından çok büyük etkileri var. Büyük bir tecrübe. Ama şu da bir gerçek yıpratıcı etkileri oluyor.'' dedi. Zemine de değinen Kocaman, ''İyi oyun, iyi sahada bulunur. Zemin berbat. Her iki takım adına da doğru oyun oynamayı engelleyen şey zemindi. Topun yere inmemesinin, havadan oynanması zeminin berbatlığındandı. '' dedi.