Küresel iklim değişikliğinin etkilerini en yoğun hisseden şehirlerden biri olan Konya, 5G test ve deneme süreçlerinde pilot bölgelerden biri olarak belirlendi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, yaptığı açıklamada, İstanbul, Ankara, İzmir, Kocaeli, Tekirdağ, Eskişehir ve Konya dahil olmak üzere toplamda 34 noktada 5G testlerinin devam ettiğini duyurdu. Ancak çevre uzmanları, Konya’nın doğal yapısına bu teknolojinin etkilerini sorgulamaya başladı.

Konya, Türkiye’nin tarım başkenti olarak bilinirken, yer altı sularının hızla tükenmesi ve artan kuraklık riski nedeniyle ciddi bir çevresel krizle karşı karşıya. 5G teknolojisinin yoğun enerji tüketimi, elektromanyetik dalgaların olası etkileri ve altyapı çalışmaları sırasında doğal alanlara zarar verebileceği belirtiliyor. Bazı araştırmalara göre, 5G’nin elektromanyetik radyasyonunun özellikle bitkiler ve toprak yapısı üzerindeki etkileri daha fazla incelenmeli.

Çevresel Riskler Göz Ardı Edilmemeli

Uzmanlar, kuraklıkla mücadele eden Konya gibi şehirlerde, 5G altyapı çalışmalarının doğaya ve su kaynaklarına zarar vermemesi için daha hassas bir yaklaşım gerektiğini savunuyor. Çevre aktivistleri, bu çalışmalar sırasında yeşil alanların tahrip edilmemesi, enerji tüketiminin azaltılması ve doğal yaşamın korunması için önlemler alınması gerektiğine dikkat çekiyor.

Konya’nın mevcut tarım altyapısı ve yer altı su rezervleri, bölgenin en değerli kaynakları arasında yer alıyor. Ancak 5G testleri için kurulan baz istasyonlarının, doğrudan olmasa da dolaylı olarak bu kaynaklar üzerinde etkili olabileceği iddia ediliyor.

Küresel iklim krizine karşı savunmasız olan Konya’nın, teknolojik gelişmelerin uygulanmasında doğa dostu yaklaşımlarla hareket edilmesi gerektiği konusunda birleşen uzmanlar, 5G teknolojisinin faydalarının yanı sıra risklerinin de dikkate alınmasını öneriyor.

Çevre politikalarının doğru uygulanması halinde, Konya’nın doğal dengesini bozmadan teknolojik gelişmelerden faydalanması mümkün olabilir. Ancak bu sürecin şeffaf bir şekilde yürütülmesi ve tüm tarafların sürece dahil edilmesi büyük önem taşıyor.