Konya Aydınlar Ocağı'nda Şehadetinin 100. Yılında Enver Paşa konuşuldu
Konya Aydınlar Ocağı’nda “Şehadetinin 100. Yılında Enver Paşa”yı anlatan Tarihçi-Yazar Yılmaz Altunsoy, “Enver Paşa yerli bir adamdır. Milli bir adamdır. Mason değildir. Vatanseverdir. Enver Paşa Turancı değil, İslamcıdır” dedi.
Konya Aydınlar Ocağı’nda “Şehadetinin 100. Yılında Enver Paşa”yı anlatan Tarihçi-yazar Yılmaz Altunsoy, “Enver Paşa milli bir adamdır. Mason değildir. Vatanseverdir. Enver Paşa Turancı değil, İslamcıdır” dedi
Enver Paşa marşını dinlettirdikten sonra sohbete başlayan tarihçi yazar Yılmaz Altunsoy, “Enver Paşa yakın tarihimizin çok netameli isimlerinden bir tanesi. Enver Paşa’yı insanlar ya çok seviyorlar ya da nefret ediyorlar. Enver Paşa hakkında kararı tarih indinde tarih ve zaman verecektir. Mutlaka iyi işler yaptığı kanaatindeyim” dedi.
Altunsoy’un hayatıyla ilgili şunları ifade etti: “İsmi İsmail Enver’dir. İsmail Enver 1881 kasım ayında İstanbul’da Fatih/Divanyolu’nda dünyaya gelmiş. Aslen, köken itibariyle Romanya ile Ukrayna’nın kesiştiği 10 bin nüfusu olan Kili kasabasındandır. Baba tarafından soyu Gagavuz Türklerine dayanmaktadır. Ataları Anadolu’ya göç ederek müslüman olmuşlardır. Enver ailenin en büyük çocuğu olup Türk’tür. Babası ziraat teknisyeni Ahmet Paşa’dır. İlkokulu bitirdikten sonra Enver Paşa, Manastır Askeri Rüştiye’sinden mezun oluyor. Sonra Mekteb-i Harbiye Şahane’ye yâni Harp Okulu’na kaydoluyor. Okulu dokuzuncu olarak bitiriyor. İlk 45’e girenleri kurmay sınıfına ayırıyorlar. Kurmay okulundan Hafız Hakkı Paşa’dan sonra ikinci olarak mezun olan Enver Paşa, sonra Manastır’a atanıyor. 1903-1908 tarihlerinde Makedonya bölgesinde Bulgar, Rum, Sırp çeteleriyle çok ciddi mücadele eder. 54 defa kendisinin de içinde bulunduğu çatışmaları vardır Enver Paşa’nın. Enver Paşa’nın en mümeyyiz vasfı bana göre gözü pekliğidir, cesaretidir. Bu hizmetlerinden dolayı kendisine Mecidiye Nişanları verilir.”
ENVER PAŞA’NIN ALMAN HAYRANLIĞI…
Asker, harbiye nazırı ve devlet adamı Enver Paşa’nın tarihi şahsiyetini, hayatını ve mücadelesini anlatan yazar Altunsoy, şunları dile getirdi: “Başladığı işi bitirmek ve yarım bırakmamak Enver Paşa’nın en önemli hayat felsefesidir. Annesi Ayşe Hanım ona demiştir ki, “Başladığın işi bırakma. Bırakırsan hakkım sana helâl değildir” der. Buda onu motive eden öğütlerden bir tanesidir. Meşrutiyet sonrası 1909’da Berlin Askeri Ataşeliğinde görev yapmıştır. İki sene görev yaptığı Almanya’da Almanları tanır. Alman ordusunun yenilmez ordu olduğuna inanır. Almanlar da “Alman ordusunun yenilmez olduğunu” Enver Paşa’ya inandırıyorlar. Alman hayranlığı ta oradan başlıyor.
31 MART VAK’ASI VE HAREKET ORDUSU
31 Mart hadisesi vuku bulunca Enver Paşa, yıldırım hızıyla önce Selanik’e, oradan İstanbul’a gelir. II. Abdülhamid Han’ı tahtından indiren Hareket Ordusu’nun Erkân-ı Harp Reisliğini yapar, Çatalca’ya kadar. Çatalca’da bu vazifeyi Mustafa Kemal Paşa’ya devreder. Ordu kumandanlığı da Mahmut Şevket Paşa’ya geçer. Enver Paşa, Yıldız Sarayı’nın yağmalanması hadisesinde bizzat görev alır. Enver Paşa’yı Köprülülü Şerif İlden’in gözünden değerlendirirseniz nefret edersiniz. Ordu-yu Hümâyun’da mızıka okulunda mızıkacı Mustafa Turan’ın “Taşkışla’da 31 Mart Faciası” adlı kitabı okursanız, mideniz bulanır!
ENVER PAŞA VE TRABLUSGARB SAVAŞI
Enver Paşa, Trablusgarp’ın İtalyan askerlerince işgal edilmesi üzerine gönüllü subaylarla birlikte Trablusgarp’a gelerek buradaki yerel halkı örgütler. Direnişte yerli halkın önde gelen isimlerin-den Sunûsi Şeyhi Ahmed Şerif’in büyük katkıları olmuştur. Özellikle Enver Bey’in saraya damat
olması Araplar arasında saygınlığının artmasına vesile olmuştur. Trablusgrp’ta İtalyan kuvvetle- rine karşı ciddi başarılar elde eder. 18 Ekim 1912’de Uşi Anlaşması imzalanınca Trablusgarp’tan ayrılan Enver Paşa, Balkan Harbi’ne katılmak üzere tekrar İstanbul’a gelir. Enver Paşa, Selanik’te Hürriyet Kahramanı’dır. Trablusgarp’ta Çöl Kahramanı’dır. Enver Paşa çok gözü pektir. Çok savaşçı ruhludur. Cesaretlidir. Enver Paşa’nın bu özellikleri eğer kontrol edilebilse gerçekten çok ciddi manada Türk tarihi açısından kazanç olacağı kanaatindeyim. Eylem adamıdır, yenilikçidir, çözümcüdür Enver Paşa. Meselâ 1911’de Osmanlı, Trablusgarp’la irtibat koptuğu için para gönderemez. Para sıkıntısı başlar. Ne yapalım derken Enver Paşa, ben burada kâğıt para bastıracağım der. Trablusgarp'ta Bir (1) Osmanlı Lirası bastırır ve Enver-i Suavi adını yazdırır.”
ENVER PAŞA’NIN KABRİ NEREDE?
İttihat Terakki’nin bütün lider kadrosunun Ermenilerce öldürüldüğünü belirten Altuntaş, Enver Paşa’nın Hagop Melkumyan adlı bir Ermeni subayın emrindeki askerler tarafından Tacikistan’da Çegan Tepesi’nde 4 Ağustos 1922’de şehit edildiğini söyledi. Enver Paşa’nın cenazesinin ise, 1996’da Süleyman Demirel’in talimatlarıyla şehit düştüğü yerden alınarak İstanbul’a getirildiğini ifade eden Altunsoy, “Enver Paşa’nın cenazesi, Süleyman Demirel’in talimatıyla 1996 yılında Enver Paşa’ya iade-i itibar ederek İstanbul’a getirilmiş ve Abide-i Hürriyet Tepesi’nde yeniden defnedilmiştir.” dedi.
ENVER PAŞA TURANCI DEĞİL, İSLAMCIDIR
Yazar Altunsoy, sohbetin sonunda şu ifadelere yer verdi: “Enver Paşa millî bir adamdır. Enver Paşa mason değildir. Mason cemiyetlerini kapatmıştır. İttihat Terakki içerisinde mason olmayan Cemal Paşa ile Enver Paşa var. Gerisi hep masondur. Enver Paşa eylemci bir adamdır. Enveriye Şapkası diye şapka icat etmiştir. 45 harften oluşan Enveriye Alfabesi ise, I. Cihan Harbi’nde askeriyede kullanılmıştır. Türkistan’da tasarladığı ve üzerinde “Lâ ilahe illallah” yazılı Enveriye Bayrağı da vardır. Turan bayrağı da var. Enver Paşa şehzadelerin eğitimine önem vermiştir ve onlar için mektepler kurmuştur. Enver Paşa yerli bir adamdır. Milli bir adamdır. Mason değildir. Vatanseverdir. Enver Paşa Turancı değil, İslamcıdır. Onun için turan sadece bir coğrafyanın adıdır. Kafkasya’da kurmuş olduğu ordunun isminin “Kafkas İslâm Ordusu” olması bile bunun bir göstergesidir.” Bir soru üzerine Altunsoy, “Enver Paşa, tüm İslam dünyasının birliğinden yanadır. Milliyetçidir. Turancı mı, İslamcı mı derseniz? Benim okumalarıma ve kaynaklarıma göre Enver Paşa, özellikle son demlerde İslamcıdır” şeklinde cevap verdi.
Konya İl Halk Kütüphanesi’nde gerçekleştirilen sohbetten sonra Konya Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, yazar Yılmaz Altunsoy’a Kombassan Vakfı yayınları arasında çıkan “Kâzım Karabekir Paşa’ya Vefa” adlı kitabı hediye etti.