Konya ekonomisi iyi yolda ama daha çok çalışmalıyız

Konya ekonomisi iyi yolda ama daha çok çalışmalıyız

DERSİAD Konya Şube Başkanı ve Serinler Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Serin gazetemize önemli açıklamalarda bulundu.

Ahlaklı bir ticaret erbabı yetiştirmeyi hedeflediklerini söyleyen Serin, Konya ekonomisinin iyi yolda olduğunu bunu geliştirmek için de kendilerine hedef koyduklarını ifade etti.

-Konya'nın ticaret ahlakı nedir?

Konya bizi eğitti büyüttü, doyurdu. Ticarette bir söz vardır. Bisiklet kullanırken pedal çevirmeyi bırakırsanız düşersiniz. Biz de bu bağlamda pedal çevirmeye devam ediyoruz düşmemek adına... Sürekli kendimizi yeniliyoruz, geliştiriyoruz, güncelliyoruz. Konya ekonomisi istenilen noktada değil. Yine önemli bir deyişimiz var, insan elindekinin kıymetini bilmeli ama mutlaka elindekiyle yetinmemeli. Bundan 15 yıl önce Konya ihracatı çok gerilerde idi. Yani tabir caizse İstanbul'un atölyesi durumunda idi. Hamdolsun Konya 2010 yılından sonra Türkiye'nin Çin'i gibi algılanıp hızlı bir ivme kazandı. Bugün bünyesinde BÜSAN ve hatta 5.6. Özel Organize sanayileri barındıran bir yapı haline geldi. Bunun yanında altyapısı tamamlanmış ve bir de şöyle bir avantajımız var. Rabbimiz bizi öyle bir jeopolitik konuma yerleştirmiş ki, Ankara, 1,5 saat, İstanbul 4 saat, Eskişehir 1 saat, Mersin derseniz hakeza... Artık bunları Konya adına bir kazanca, avantaja dönüştürmenin zamanı geldi diye düşünüyorum.

-Konya'da her şey var ama araç üretemiyoruz... Neden?

Bunun birçok sebebi var. Sadece ekonomik sebeplere bağlamak zor. Ekonomik, kültürel, sosyal, kendini çok fazla reklam edememe, kendini pazarlayamama gibi sıkıntılarımız var bizim. Konya Sanayisi bugün aracın her parçasını yapabilecek durumda. Her şeyimizi hazır ama sadece tespih tanelerini toplayacak bir imameye ihtiyacımız var. Bu araç parçalarını bir araya getirip bize bir yerli otomobil sunacak 'babayiğit'e ihtiyacımız var. Ben bunun Konya'dan çıkacağına inanıyorum. Çünkü Konya Sanayisi buna çok müsait, ortam hazır, her şey hazır... Belki bir zaman ihtiyacımız var ama bunu yapabileceğimizi düşünüyorum.

-Konya'da bir babayiğit bulunamadı mı?

En başından şunu söylemek lazım ki, Ahmet Davutoğlu Konya için bir şans. Hem de 100 yılda yakalayabileceğimiz bir şans. Bu şansı hem Konya, Konya bürokrasisinin çok iyi değerlendirmesi gerektiğini düşünüyorum.

-DERSİAD olarak sizin böyle bir projeniz, çalışmanız var mı?

Bizim şu anda milli araç projemiz yok ama biz arkadaşlarımıza sürekli, kurumsallaşmalarını, yeni çalışmalar içine girmelerini ve hedef büyütmelerini söylüyoruz. Zira bu arenada kendinizi yenilemez ve güncellemezseniz ticari anlamada çöküşün başlangıcı sayıyoruz. Bunu yapmadığınız zaman geri sayım başlamış oluyor. Dünyayı şu 3 şeyi elinde bulunduranlar yönetiyor. Birincisi, siyaseti elinde tutanlar, ikincisi teknolojik gücü elinde bulunduran insanlar, üçüncüsü de ekonomik gücü elinde bulunduranlar dünyayı yönetmeye talip olmuşlardır. Biz bunu farkındayız. Eğer bu üç şey bizde yoksa belki de bütün bunları konuşmanın da mantığı yok.

-DERSİAD'ı biraz tanıyalım ve şimdiye kadar söyledikleriniz ışığında DERSİAD'ı nereye koymak lazım?

Dünya Erdemli İşadamları Derneği 2008 yılında kuruldu. Genel Merkezimiz İstanbul'dadır. Şubeleşme çalışmalarımız devam ediyor. DERSİAD bolca üretip bolca satma arzusu içerisinde olan insanların çalışmayı ibadet gibi algılayan insanların çoğalmasını hedef edinmiş bir STK'dır. Üretmek, satmak güzel bir şey ama bunu yaparken bir şeyin insani mi yoksa İslami mi olduğunu inceleyerek ahlaklı ticaret erbabı yetiştirmenin çabası içerisine girmiş bir derneğiz. Ben hem paramı kazanıyorum, hem ülkem için bir şeyler üretiyorum hem de insanlara faydalı oluyorum diyebilmeli ticaret erbabı. Bize ticarette şimdiye kadar hep örnekler gösterdiler, mihenk taşı koydular önümüze... "Ticarette bu insan gibi olmalıyız" dedirttiler ama biz kendimizi ticarette geliştirirken ticaret ahlakı noktasında eksik kaldık. Biz dernek olarak her şeyiyle örnek bir tüccar yetiştirmeye çalışıyoruz. Yani kazanırken hayır hasenat yapabilen, kazanırken karşıdakinin de insan olduğunu unutmayan bir tüccar fotoğrafını çizmeye çalışıyoruz. Bunun üzerinde neden duruyorum? Ben tekstilciyim ama sektörel etkileşim çok fazla. Misal, ben ekmek alıyorum, araç alıyorum, hizmet sektörü ile direkt etkileşim içerisindeyim. Bu bağlamda sadece birilerinin erdemli olması yetmiyor. Bütün sektör temsilcilerini erdemli tüccarlar haline getirmemiz lazım. Şöyle bir örnek vereyim; misvağı kullanan insan sadece kullanırsa dişlerini beyazlatmış olur ama bunu efendimizin bir sünneti olarak uygularsa hem dişlerini beyazlatmış olur hem de sünnet sevabı almış olur. Tüccarımız da bu düşünceyi edinirse hem insanlara faydalı olur hem de rızkını helal yoldan kazanmış olur. Bir de bu konuda müjde var; "Doğru tüccar peygamberlerle, sıddıklerle haşrolunacaktır"... İşte bizim dernek olarak asıl hedefimiz bu.

sam_0471.jpg

 

-Bu açıklamalardan ticaret erbabının ahlakında bozulma var diyebilir miyiz?

Tabi ticarette insanlar birbirine olan güveni kaybetmiş. Bir yozlaşma var, "daha çok kazanalım" derken haddi aşanlar var. Faize bulaşmış, başka insanların hakkına tecavüz etmiş, bunu da "ticaretin prosedürüdür" olarak gören insanlar var. Biz tam da burada devreye giriyoruz ve bütün üyelerimize ticaret ahlakını yeniden kazandırmaya çalışıyoruz. Kendi personelim, en yakınlarım dahil herkese tembihliyorum, insanların hakkına tecavüz etmeyin, kimsenin malında, kazancında gözünüz olmasın, hakkınız olana razı olun...

-DERSİAD Konya Şubesi'nin kaç üyesi var?

Konya'da şu anda 65 üyemiz var.

-Bu 65 kişi(firma) aynı ahlakı benimsediği için mi üye oldu?

Hiç kimse mükemmel değildir. Ama mükemmel olmak için gayretlerimiz var. Arkadaşlarımızın hepsini bu noktaya taşımak için haftada bir gün yönetim toplantısı yapıyoruz. 15 günde bir de iş güvenliği, güncel ekonomik vesaire konularda seminerler düzenliyoruz. Ahlakı ve ticareti geliştirebilmek için de birçok aktivitelerimiz var. İnşallah bu çalışmalarımız doğru okunuyordur ki, bundan eminiz kardeşlerimizle erdemli bir tüccar yetiştirme yolunda önemli adımlar attığımızı düşünüyorum. Eskiden birine bir mal verdiğiniz zaman kefil alınırdı şimdi durum biraz daha değişti her kefil kabul edilemez hale geldi. Buradan ticarette geldiğimiz noktayı da rahatlıkla görebiliriz. Dernek olarak artık bunların yaşanamaması için, ürünü verdiğiniz zaman gözünüz arkada kalmayacağı bir ticaretin geliştirilmesi için katkıda bulunmaya çalışıyoruz.

sam_0480.jpg

-Konya'da yapılan İslam Ticaret Hukuku Çalıştayı size neler kazandırdı?

Biz bu çalıştaya Genel Merkez ve Konya teşkilatı olarak katıldık ve bu çalıştayı organize edenlere hassaten teşekkür ediyorum. Ama bu tür programların 19 yılda değil en azından yılda bir kez yapılmalıdır diye düşünüyorum. Çünkü insanlar ticareti ile dini arasına sıkışmamalı. Şöyle ki; sosyal yaşamın getirdiği bir takım şeyler de ticaretimizi direkt olarak etkiliyor. Fetva makamındakilerin ise bu konuda dini ticarete uydurma değil de, ticareti dine uydurma bağlamında çalışmalar yapması ve yol göstermesi gerektiği düşüncesindeyiz. Yeni çalışmalar, "olmaz kardeşim bu İslami değil" şeklinde kesip atmak olmamalı, bunu nasıl dine uydurabiliriz çalışması yapılmalı. Ve ben bu tür çalıştayları dine uygun ticaret anlamında önemsiyorum.

sam_0470.jpg

-DERSİAD olarak hedefleriniz nelerdir?

Konya'da üretilmeyen hiçbir şey yok ve çok geniş kapsamlı çalışan firmalarımız var. Biz Konya'ya katma değer kazandırmak adına toplantılarımızda çok şeyi dile getiriyoruz. Misal, firmaların fiziki şartları yeterli değilse bunlar üzerinde çalışmalar yapalım. Gerekirse şirket evliliklerine gidelim. Markaları çoğaltmamız gerekiyor. Konya ihracat üssü ama 1,5 milyar dolarlık ihracatımızı yeterli değil. İhracat rakamlarımızı artırmalıyız ve hedeflerimizi bu yönde tutmalıyız.

- Türkiye adına bir hedef konuldu 2023, 2071 gibi hedefler...  Konya adına da bir hedef belirlendi mi?

Mutlaka... Hedef koymasak nereye gideceğimizi bilemeyiz. Burada devletin alacağı kararlar var, hükümetin alacağı kararlar var. Bir de yereldeki insanların alacağı kararlar var. Biz zaman zaman ısrar ediyoruz. Padişahın halk kıyafeti giyip halkın içinde dolaştığını, nabız tuttuğunu hatırlatıyoruz. Bu da gerekli bir şey... Neden gerekli? İçinde olmadığınız kale sizin kaleniz değildir. Burada insanlar neler düşünüyor, neler konuşuyor? Bunları bilmek gerekli, Biz ekonomistler ve tüccarlar olarak 'insanın hedefi olmalı' diyoruz. 

-Konya'da Üniversite ve sanayi işbirliğini gerçekleştirebildiniz mi? Bu konuda eksiklerimiz nedir?

Tabi sanayi bir yandan gelişirken bir yandan da eğitimin bu gelişmeye olumlu yaklaşması gerekir. Zaten bunlar birbirini tamamlayan etkenlerdir. Yani üniversitede olan sanayi de olacak. Sanayi ve eğitimin bir arada gitmesi tamamen kısa vadede sonuca gitmeyi gerektirir. Ama birbirinden kopuk kurumlar başarılı olamaz, kadük kalır. Şu an Konya sanayisinin gidişatı konusunda başarılı çalışmalar yapılmakta. Konya olarak dünyanın her ülkesine ihracatımız var. Marmara’nın dolu olması, Konya’nın merkezde olması bu tarz şeyleri körükledi. Tabi Konya belediyeleri bunun önünü açmaya çalışıyor. Yerler tahsis ediyor denetlenmesini yapıyor. Ve halkın kullanımına açmaya çalışıyorlar. Bunları yaparken de üniversitedeki nazari konuların sanayide uygulanması, hayata geçirilmesi gerekiyor. Burada eksikliklerimiz olabilir ama bana göre iyi bir yoldayız. Şu anda herkes birbiriyle iletişim halinde. Bu % 100 uygulanmayabilir ama bugün organize sanayinin ortasında teknik lise açıldı. Konyalı kardeşlerimiz bunların önemini bilecek. Üretmeyen bir ülke başka ülkelerin güdümünde kalır. Allaha şükür çok genç bir nüfusa sahibiz ve Türkiye iyi bir yolda ilerliyor. Ürettiklerimizin kendimiz tarafından kullanmasından ziyade bunların ihracatını yapmak zorundayız. Bu belki çok ileri teknoloji kullanan ülkelere ihracatımız az olabilir ama ikinci ve üçüncü dünya ülkeleri bizi bekliyor. Bizim şahıs yapabileceğimiz olarak Konya'da bir kunduracılar  sektörü var, tekstil sektörü var, oto yedek parça sektörü var, gıda sektörü var Bunların daha önce Ticaret Odası'nın yapmış olduğu fuarlardan  Arap ülkelerine uçak gönderip insan getirdiğini biliyorum. Neden yapıldı bu? Konya’nın tanıtımı için yapıldı bu güzel bir hareket. Yeri gelirse tekrarlanmalı bana göre.

-Ekonomi temsilcisi olarak siz Konya’dan bir bakan bekliyor musunuz?

Kırıkkale iki vekil almış, "biz en yüksek oyu verdik bir bakan bekliyoruz" diyor. Bir Konyalı olarak % 75 bir oranla destek verilen bir iktidara 12 tane de milletvekili verilmiş ve başbakanı da Konyalı olarak bir bakan bekliyoruz. Bunlar o şehir için avantajdır. Burada ilave edeceğimiz başka bir şey de Konya’nın 14 milletvekili var biz Konyalılar olarak bir tende bir can olabilir miyiz? Konya'nın hizmet alması, yatırım alması ve Konya'nın yücelmesi  bu 14 milletvekilin bir araya gelip Konya için Ankara’dan  onay alması gerekir. Konya'nın menfaati olduğunda biz Konya'yı destekliyoruz ama bunun için partiler de bir kenara durup Konya için çalışma yapmalıdırlar.

-Temsil ettiğiniz tekstil sektörünün sıkıntıları nelerdir?

Her sektörün olumlu olumsuz yönleri var. Giyim sektöründe Konya'da 1000'in üzerinde firma var. Bunun içinden 3-4 tanesi ön plana cıkmış, diğerleri üretici-satıcı konumundalar. Serinler Tekstil'in 3 ana bölümü var. Birincisi, erkek giyim bölümü... Mağazamızda erkek giyim yapıyoruz, perakende sektöründe 64 bedene kadar giyim var. Bir de kumaş bölümüz var

Diğer bir bölümüz erkek ve okul formaları... İşini iyi yapmaya çalışan firmalardan bir tanesiyiz. Zaman zaman sektörde sıkıntılar oluyor bundan 2 yıl önce bakanlık tarafından formaları serbest kıyafete dönüştürme gayreti oldu. Bu, veli ve öğrenci kararı ile alınmamış bir girişimdi. 3 milyonu ilgilendiren bir karar idi. Bizzat konunun üzerine gittik ve çözdük.

Konya da daha iyi ürünü daha iyi bir fiyata nasıl satarız diye diğer kuruluşlarla toplantılar yapıyoruz. oluyor. Bir de Konya'da bir marka çıkamamamızın rahatsızlığını ve sancısını duyuyoruz.

Röportaj-Ahmet Gökbaş-M.Ali Elmacı