Konya Ereğli'deki "Sütbank" davası başladı
"Süt bankacılığı" modeliyle topladığı paraları ödemediği iddia edilen şirketin yetkilisi iki sanık, "iştirak halinde dolandırıcılık" ile "resmi ve özel belgede sahtecilik" suçlarından yargılanıyor
Konya'nın Ereğli ilçesinde "süt bankacılığı" modeliyle topladığı paraları ödemediği iddia edilen şirketin eski yönetim kurulu başkanı Orhan Tatlı ile muhasebecisi İrfan Alkan'ın "iştirak halinde dolandırıcılık" ile "resmi ve özel belgede sahtecilik" suçlarından yargılanmasına başlandı.
Ereğli Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, tutuksuz sanıklar Tatlı ve Alkan gelmezken, müştekiler ve taraf avukatları katıldı.
Şirkete 2014 yılında 132 bin 500 lira yatırdığını ve bunun karşılığını alamadığını iddia eden emekli astsubay Aydemir Özkan ile 76 bin 250 lira yatırdıktan sonra zarara uğradığını öne süren Zeki Ateş, davaya müdahil olma talebinde bulundu. Özkan ile Ateş'in avukatı Ahmet Öztürk, müvekkillerinin söz konusu şirkette denetim kurulu üyeliği yaptığını anımsatarak, davaya katılmaları gerektiğini savundu.
Sanık Orhan Tatlı'nın avukatı Volkan Ölmez ise müvekkilinin sağlık sorunları nedeniyle duruşmaya katılamadığını, bir sonraki duruşmada hazır bulunacağını aktardı.
Ölmez, Tatlı'nın daha önce verdiği ifadeleri tekrarladıklarını ve celse arasında ayrıntılı savunma yapacaklarını söyledi. Sanık İrfan Alkan'ın avukatı da daha sonra detaylı savunma yapacaklarını dile getirdi.
Mahkeme heyeti, davaya katılma taleplerini reddetti.
Heyet, sanıkların bir sonraki duruşmada, zorla getirme emriyle hazır bulundurulması için talimat yazılmasına, 2006-2016 yılları arasında söz konusu şirket ve sanıklar adına bakanlık sistemine kayıtlı büyükbaş veya küçükbaş hayvan olup olmadığının araştırılmasına, şirkete süt, et besiciliği, buzağı destekleme veya hibe adı altında ödeme yapılıp yapılmadığının incelenmesine karar vererek duruşmayı erteledi.
"Şirketin bin 300 üyesi mağdur edildi" iddiası
Aydemir Özkan duruşma sonrasında gazetecilere, şirketin kendisi gibi bin 300 üyesinin mağdur edildiğini ve dolandırıldığını öne sürdü.
Adaletin tecelli etmesini istediklerini söyleyen Özkan, şunları kaydetti:
"Emekli ikramiyem ve eşimin babasından kalan tarlanın parası burada hiç oldu gitti. Para yatırdığımızda o günün şartlarında 23 inek hissesi olarak girmiştim. O dönem bana çiftliği gezdirmişlerdi. 5 bin 400 hayvan vardı, günde 45 ton süt üretiliyordu. Bize hayvanların hastalandığıyla ilgili mesaj geldikten sonra çiftlikte yapılan incelemelere bizzat katıldım. Üyelerden 20 bin inek parası toplanmış olmasına rağmen, çiftlikte 5 bin civarında hayvan vardı. Toplanan paraların karşılığında mal alınmamıştı. Mağduriyetler peş peşe geldi. Elimizde 70 milyon değerinde bir çiftlik varken şimdi elimizde boş hisse kağıtları kaldı. Hakkımı arayacağız."
Özkan'ın avukatı Ahmet Öztürk de Türkiye'nin çeşitli şehirlerden sisteme üye olan yatırımcıların, yaşadıkları mağduriyetin giderilmesi için şikayette bulunduklarını belirterek, en son rakamlarla 120 milyon cirosu olan şirketin, yakın zamanda 8 milyon liraya satıldığını hatırlattı.
Öztürk, "Çiftlikbank'tan sonra ikinci mağduriyet burada oldu. Bir daha böyle mağduriyetler yaşanmasını istemiyoruz. Sanıklar ifadelerinde, söz konusu çiftliğin nasıl sıfırlandığına ilişkin açıklamalarında, 5-10 bin hayvanın hastalıktan kaynaklı, bir anda telef olduğunu söylemişlerdir. Bu mümkün değildir. Bu çiftlikler ari çiftliklerdir, her türlü önlem alınmaktadır. Mali bilançolar işlendiği zaman, bu paraların nereye gittiği er ya da geç ortaya çıkacaktır." dedi.
Olay
Ereğli'de, 2007 yılında Orhan Tatlı tarafından yaklaşık 40 dönüm arazi üzerine kurulan şirket, "süt bankacılığı" modeliyle üyelerden para toplamaya başlamış, üyelere ödedikleri para karşılığı pay verilip, her ay hisseleri karşılığında süt parası alacakları belirtilmişti.
Sisteme para yatıran üyeler, hisseleri kadar ödenmesi gereken süt paralarının ödenmediği iddiasıyla suç duyurusunda bulunmuş, şirketin eski yönetim kurulu başkanı Orhan Tatlı ile muhasebecisi İrfan Alkan hakkında "iştirak halinde dolandırıcılık" ile "resmi ve özel belgede sahtecilik" suçlarından cezalandırılmaları istemiyle dava açılmıştı.
Kaynak: