Konyaspor geçen sezonki kadrosundan farklı olarak sadece Uğur Demirok’la Erzurumspor maçına başladı.

Yeni transferlerin Uğur dışında hepsi yedek kulübesindeydi.

Takım eski ama oyun takımdan daha eski.

Geçtiğimiz sezonlarda kendi evimizde rahatlıkla kazanacağımız her maçı zora soktuğumuz gibi bu sezona da böyle başladık.

Fofana’nın eski günleri aratmayan vasatlığı ve hocanın da 70 dakika sabretmesiyle oyundaki farkı açamadık.

“Dünkü takımın en kötüsünü söyle” diye sorsalar kesinlikle Fofana derim.

Bu çocuğun aklıyla bilekleri koordineli çalışmıyor.

Bal yapmayan arı gibi sadece ortalıkta dolanıyor.

Sezon içerisinde katkı sağladığı maçlardan, ruhsuzlaştırdığı maçları çıkarsak herhâlde gönderilmesi gerekir.

Bir diğer hususta Jahovic’in takımda dışlanmış görüntüsü.

İstediği topları maçın genelinde alamadı. Takımda Jahovic’e karşı kasıtlı kişiler yoksa uyum problemi var diyebiliriz.

Jahovic’e sanırım bir Hurtado veya Traore şart gibi.

İnşallah onlar Jahovic’in performansını yukarı çeker yoksa Yatabare gol yükümüzü tek başına yüklenmek zorunda kalacak.

Bu arada Yatabare’ye de ayrı parantez açmak lazım. Türkiye’ye geldiğinden beri herhalde en iyi performansını gösterdi. Bazen kanatta, bazen Jahovic’in arkasında, bazen gol bölgesinde gördük.

Sahada basmadık yer bırakmadı. Defansa, orta sahaya her yere koştu.

Mücadelesi azmi takdire şayan. Bu performansı devam ederse golcü sorunu yaşamayacağımızı düşünüyorum.

***

Gelelim dikkatimi çeken konulardan bir diğerine.

Pazar günü oynanan maçta eski adıyla şeref, yeni adıyla protokol tribünü boştu.

Yani kulüp başkanımız Hilmi Kulluk’tan tutun da şehrimizin valisi, belediye başkanları, vekilleri hiç ama hiçbirisi yoktu.

Misafir takımın seyircilerinden birkaç tanesi protokolün boşluğunu görünce “Konya’da protokol mensubu olan kimse yok herhalde” diye kendi aralarında konuşurken ben de kendilerine utana sıkıla protokolümüzün aşağı katta locada oturduğunu söyledim.

Protokol tribünü olarak adlandırılan tribünün eski adı şeref tribünüdür.

Protokol kelimesi sonradan dilimize girmiş. Allah’tan girmiş. Yoksa şeref tribünümüz boş diye utancımızdan yerlere geçerdik.

Sayın Cumhurbaşkanımız’ın Konya’da temsil makamı olan Sayın Valimiz, Cumhurbaşkanımızın partisinin Büyükşehir Belediye Başkanı, Cumhurbaşkanımızın partisinin İl Başkanı, Cumhurbaşkanımızın gençleri temsil etmesi için şehre kazandırılmış genç bir milletvekili locada maçı yan yana seyretti.

Ellerinden gelse cam fanus içerisinde izleyecekler.

Orası Konyaspor’un değil Konya şehrinin de temsil makamıdır. Boş bırakılamaz.

Sayın Cumhurbaşkanımız bu hafta Çaykur Rizespor Kasımpaşa maçını izledi. Locada mı izledi?

Önümüzdeki örnek ve lider kişinin böyle hiçbir hareketi yokken yerel yöneticilerin bu tavrı hiç hoş değil?

Milletimizin geçirdiği şu zor günlerde, üstelik Konya’da seçimlerde ağır bir yenilgi alınmışken halktan uzak olma algısı oluşturacak tavırlara anlam vermek mümkün değil.

Protokol tribünü herkesin oturmak isteyeceği bir yerken yöneticilerimizin herkesin parayla satın alabileceği bir cam bölmeye oturmasını gerçekten anlayamıyorum.

Riyaset locası diye bir uygulamayı kabul edemiyorum. Ben, anam babam yıllardır protokol tribünü olarak adlandırılan yerde protokol mensubu insanları görmek, onların şehirde var olduğunu bilmek, onlara güvenmek isterim. Cam fanusların içinde saklanmak bizim töremize aykırıdır.

Selametle.