"Konya Türkiye'nin konferans merkezi oldu"

"Konya Türkiye'nin konferans merkezi oldu"

FOREV Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Kürkçü, sektörünü ve Konya ekonomisini Memleket'e değerlendirdi.

Konya ekonomisinin hızlı büyüdüğünü ifade eden Kürkçü, "Konya Türkiye'nin konferans merkezi oldu" derken Konyalı sanayicinin reklam ve pazarlamaya önem vermediği için de kurumsallaşamadığını ifade etti.

-FOREV olarak hangi hizmeti veriyorsunuz, işinizden biraz bahseder misiniz?

FOREV, işimizin asıl tarafı endüstriyel mutfak, büyük yemekhaneler, catering firmaları, resmi kurum ve kuruluşlar, kafeler, restaurantların mutfak içersindeki yemekhanelerin oluşumu. Hem imalatımız var hem de birçok ulusal markanın distribütörlüğünü yapmaktayız. Bünyemizdeki mimar, teknik ressamlarla  mekanlara inşaat halinde giriyoruz,  projelerini çizip  elektrik tesisatı, gaz tesisatı, baca tesisatı ve bütün projeleri inceleyerek profesyonel bir çalışma yapıyoruz. Çorlu’ya, Tekirdağ’a, Almanya’ya kadar ürün gönderiyoruz. Kendi üretimimiz ile yetişmek mümkün değil. 26 bin çeşit ürün satıyoruz. Buna yetişebilmek imkansızlaşıyor. Sadece bir mutfağın ahşabında yokuz. Ama geriye kalan her şeyde biz varız. Bu işi yapabilmek için iyi bir ekibinizin olması gerekiyor. Bizim de şuan 65 kişilik profesyonel bir ekibimiz var.  Yaptığımız işlerin birazcık ayrıtısına girecek olursak; Korkmaz Mutfak Ürünleri firmasının İç Anadolu ve Akdeniz Bölge distribütörlüğünü yapıyoruz. Biz eski üreticilerinden olduğumuz için Arena ile ilgili çalışma yaptık, Arena Restaurant’ı oluşturduk. Bu restaurantı oluşturmamızdaki en büyük nedenlerden biri, bayanların rahatlıkla stadyumda maç izleyebilmelerini sağlamaktı. Onun için 'bayanlar neden hiç maça gelmiyorlar?'  diye düşündüm, sabah 09:00, akşam 22:00 arası hizmet veren bir restaurant açalım, şehir dışından gelen misafirler de Arena’yı görsünler istedik. Ciddi bir yatırım yaptık. Bu yaptığımız bir ilk oldu, Vodafone Arena’da ve Türk Telekom Arena’da var ama onlar sadece üyelerine özel.

img_1416.jpg

-İnternet alışverişi güvenli mi , sektörünüze ayak bağı oluyor mu?

İnternet, çağımızın bir bağımlılığı... Genç kuşak dediğimiz 35 yaşına kadar olanlar bağımlı halde. İnternet aslında tüm ekonominin kanayan bir yarası. Genç kuşak her işini artık internetten halletmeye başladı. Oturduğu yerden çalışmaya,oturduğu yerden alışveriş yapmaya, oturduğu yerden yemeğini sipariş etmeye başladı. Artık her şeyi hazır... Bizim babalarımızdan gördüğümüz bir şey var; alırken önce elimize alırız, tartarız, soruştururuz. Satan kişinin güvenilir olmasına bakarız. Biz böyle bir çağda büyüdük. Ama şuan bir ürüne internetten baktığımız zaman elli çeşit farklı fiyat çıkıyor. Şu an ülkemize baktığımızda kimlik bilgileri bile yayınlanıyorken, internet sitesine nasıl kredi kartı bilgilerimizi güvenip vereceğiz. Biz ürünlerimizin internet sayfalarına düşmelerini engellemeye çalışıyoruz. Bayiliklerimizi korumak zorundayız. Markaların geneli, ürünlerin internet sayfasına düşmesini istemiyor. Yalnız bunun önüne zor geçilir. “Türkiye’deki bütün sektörleri köreltir, bu durum”.

-Marka olma yolunda neler yapmak gerekir, Konya neden çok fazla marka üretemiyor?

Bizler kaliteli mallar üretiyoruz. Üretmekle iş bitmiyor burada. Kendimizi iyi tanıtmamız gerekiyor. Reklam kanallarını iyi kullanmamız gerekiyor. Ürünümüzü yapmışız, tezgâhımıza koymuşuz. Bunu kimse görmüyorsa hiçbir anlamı yok. Türkiye genelinde ve yurt dışında ciddi fuarlarımız oluyor. Konyalı esnaf bu tarz alanlara yatırım yapmıyor. Televizyon ve gazete reklamlarına girmiyorlar. Bunlar küçük şeyler gibi görünüyor ancak insanların aklında yer ediyor. Biz hala Türkiye’de, organize de başarılı değiliz. Büyük firmalarımız var, marka payımız yok. Ben İstanbul’da da yaşıyorum, bizim buradaki firmalarımızdan, 10 kat daha küçük olmasına rağmen daha çok marka payı var. Yahudiler bu işi çok iyi yapmışlar. Kazançlarının yüzde 50’sini reklama ayırmışlar. Bu adamlar ticareti biliyorlar. İlk önce kendimizi iyi pazarlamamız gerekiyor. Sadece güzel, kaliteli ürün yapmak yetmiyor. Pazarlamasını da, reklamını da çok iyi yapmak gerekiyor.  Firmalarımızın artık işin patrondan çıkıp, halkla ilişkiler, reklam birimlerinin olması gerekiyor. Markalaşmak istiyorlarsa bu çok önemli.

img_1427.jpg

-Türk insanı bilinçli tüketici mi?

Ben yurt dışına da çıkıyorum ama bizim ülkemizdeki tüketim çılgınlığını, hız düşkünlüğünü Avrupa’da göremezsiniz. Avrupa'da insanlar bilgisayarlarını kullanabilecekleri son noktaya kadar kullanıyorlar. Bu benim işimi görüyor diyor. Biz de ise tam tersi...

-Konya’nın ve bölgenin ekonomik geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Ben Konya’nın çok hızlı bir sürece girdiğini takip ediyorum. İki-üç yıldır bu süreç devam ediyor. Konya’yı Türkiye’nin konferans merkezi seçtiler. Türkiye’deki 5 bin, 10 bin kişilik konferanslar burada olacak. Bu insanlar buraya gelecek, burada konaklayacaklar. Son bir yılda 4-5 ulusal otel geldi. Daha da gelecek. Bu insanlar buraya geldikleri zaman mutlaka sosyal hizmet  ve alt yapı hizmeti isteyecekler. Konya’da 2017 yılında metro gelecek. Konya güzel bir sürece girdi. Hızlı tren Konya’da başladı. Taşımacılık olarak da hızlı tren kullanılacak. Konya ana merkez haline geliyor böylece. Bir terslik olmazsa 'Serbest Bölge' yapılacak. Ulusal markalar Konya’da ciddi anlamda yatırım yapmaya başladı. Ekonomi’nin değerleri Konya’da eşit olarak yükseliyor. Türkiye’nin altın şehri olacak inşallah. İstanbul artık iş merkezliğinden çıktı. İzmit’e, Edirne’ye dayandı, nefes alamıyor.

-Fatih Kürkçü Kimdir ?

1973 doğumluyum. İlkokuldan beri ticaretin içinde olan, babasının iş yerinde çalışan bir insanım. Çalışmaktan çok zevk alıyorum. Yaptığım işi severek yapıyorum. 1996’da askerden geldikten sonra babama dedim ki ; 'ya işi sen yapacaksın ya da bana devredeceksin' dedim. "Tamam" dedi "ben geriden takip edeceğim" İşi devraldıktan sonra Allah yürü ya kulum dedi. FOREV'in yönetim Kurulu Üyesi ve bünyesinde bulunan çeşitlik sektörlerde yoğun tempoda çalışmayı sürdürüyorum.

Röportaj-M. Ali Elmacı-Ahmet Gökbaş