Önce “fırtına geliyor. Maç iptal olacak” dendi. Fırtına yön değiştirdi. Aşırı yağmur altında maç başladı. Işıklandırma sorunu oldu ama maç devam etti. Top patladı, maç devam etti. 

Şartlara inat devam eden maçı kimin kazanacağını, olumsuzlukların kime avantaj olacağını daha da merak ederek izledim maçı. 

İlk dakikalarda iki takım da zemindeki su birikintileri nedeniyle hayli zorlansa da çabuk adapte olan ve hücuma çıkmaya başlayan takım Konyaspor oldu. Özellikle Ömer Ali ve Miloseviç’in  istekli futbolu Göztepe’yi korkuttu fakat onlar da ev sahibi olduklarının ve güçlerinin farkındaydı. 

Böyle bir zeminde organize ataklardan gol beklemek mantıklı değildi ve Konyaspor, iki bireysel hata sonrası kalesinde golü gördü. Önce Skubiç gereksiz bir kornere neden oldu. Ardından Selim, korner markajının en temel kuralını unutarak arkasında kalan Jerome’ye rahat bir kafa golü attırdı. 

Selim’in gününde olmaması ikinci golün de sebebi oldu. Zeminde sekmeyen top Fırsatçı Yasin’in önüne düştü ve oyun avantajını kullanan Konyaspor skor avantajını Göztepe’ye kendi eliyle teslim etti. 

İkinci yarıya Rıza Çalımbay radikal bir değişiklikle başladı. Gollerin faturasını o da Selim’e kesip kenara aldı ve Hurtado’yu oyuna sürdü. Savunmaya da Jevtoviç’i çekti. 

İki takım da hücumu düşününce top ceza sahaları önüne daha çabuk geldi. Hurtado farkını ortaya koyup Yatabare’ye golü attırdı. Göztepe ise skoru korumak yerine Konyaspor’un üstüne daha da fazla gelmeme başladı. Tabi Yeşil Beyazlılar’ın savunma arkasında bıraktığı derin boşluklar da çok işlerine yaradı. Castro çok iyi bir verkaçla farkı yine ikiye çıkardı. 

Açıkçası Rıza Hoca’nın hücumu ve risk almayı ne kadar sevdiğini ve Konyaspor’un ileri uçtaki adamlarının üretkenliğini bilmesem “maç bitti” derdim fakat son dakikaya kadar takımın maça yeniden ortak olacağı ümidiyle bekledim. Fakat kondisyonu zaten çok iyi olmayan Konyaspor, zeminin yorucu etkisiyle 70’den sonra yavaş yavaş oyundan düştü. Açıkçası Rıza Hoca’nın da hatalı değişiklik yaptığı anlaşıldı. Selim’in yerine savunma oyuncusu alsa, Jevtoviç yerinde kalıp orta saha zayıflamasa belki üçüncü golü yemeyeceklerdi ve maç sonuna kadar beraberlik ve galibiyet umudu sürecekti. Golden sonra Moke’yi alması tamamen boş bir hamleydi. Son dakikada gelen Ömer Ali’nin güzel gölüne de yazık oldu. 

Konyaspor’un üst sıralara gözünü diktiği şu sıralar çok da zorlu olmayan bu deplasmandan eli boş dönmesi tabi ki üzücü ama uzun bir maratonda hatalar da, şartların azizliği de gayet doğal. Takımın rüzgarı, Göztepe’nin fırtınasına yetmedi. Taraftarın Göztepe’ye karşı olumsuz hisleri üzüntüyü daha da arttırdı belki ama Beşiktaş maçı çok önemli. İstikrarlı adımlarla yürüme adına...