Konya'yı çok yakından ilgilendiriyor! 2030 yılına kadar kömür tarihe karışmış olacak
Türkiye, elektrik üretiminde kömürü sistemden çıkararak sektörden kaynaklanan emisyonları yıllık 27,6 milyon ton karbondioksit eşdeğeri seviyesine çekebilir. En geç 2030 yılına kadar Türkiye’nin elektrik üretiminde kömürden çıkması bekleniyor.
Karbon Nötr Türkiye Yolunda İlk Adım: Kömürden Çıkış 2030’ raporuna göre, kirleticilerin iklim değişikliğine sebep olan sera gazlarını serbestçe salmasının önüne geçilip, kirletme bedelleri ödetilirse ve kamu kaynaklarıyla desteklenmeleri sonlandırılırsa en geç 2030 yılına kadar Türkiye’nin elektrik üretiminde kömürden çıkması doğal seyrinde gerçekleşecek.
Kömürün Ötesinde Avrupa (Europe Beyond Coal), Avrupa İklim Eylem Ağı (CAN Europe) Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFiA), Greenpeace Akdeniz, WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği ve 350.org için modelleme çalışmasını APLUS Enerji’nin yaptığı raporda, 2021-2035 dönemini kapsayan ‘‘mevcut durum’’, ‘‘kömürden çıkış’’, ‘‘nükleersiz kömürden çıkış’’ şeklinde 3 senaryo oluşturularak Türkiye’nin kömürden çıkış olanakları incelendi.
Söz konusu rapor, mevcut kömür teşviklerinin kaldırılması ve ‘‘kirleten öder’’ ilkesi çerçevesinde karbon emisyonunun fiyatlandırılması ile en geç 2030 yılına kadar kömürden çıkışın mümkün olduğunu ortaya koyuyor. Kömüre verilmekten vazgeçilen teşvikler ve kirletenin ödediği toplam karbon maliyeti ile sağlanacak tasarrufla, dönüşümün faydalarının tüm toplumca paylaşılacağı, kimsenin mağdur olmayacağı planlamalara da kaynak ayrılabilir.
‘Karbon Nötr Türkiye Yolunda İlk Adım: Kömürden Çıkış 2030’’ raporuna ait ana başlıklar şu şekilde sıralandı:
- Kömür maliyetlerinin kirleticiler yani termik santral işletmecileri tarafından yüklenilmesi ve kömür teşviklerinin kaldırılması durumunda elektrik üretimi için kömür kullanımı akılcı bir tercih olmaktan çıkacak ve 2028 yılı itibarıyla ithal kömürden, 2029 yılı itibarıyla ise yerli kömürden çıkış doğal seyrinde gerçekleşecek.
- Kömürden çıkış senaryosunda, 2021 yılına kıyasla elektrik sektörü kaynaklı karbon emisyonları 2035 yılında yüzde 82,8 azalacak ve 27,6 milyon ton CO2 seviyesine gerileyecek. Bu durum Türkiye’nin iklim hedeflerine ulaşmasını mümkün hale getirecek. Mevcut durum senaryosunda ise 2053 karbon nötr hedefine ulaşmak çok zor bir ihtimal haline gelecek.
- İçinden geçtiğimiz küresel yakıt-fiyat krizi göz önüne alınırsa kömürden çıkılması, enerji güvenliği ve yerlilik hedeflerini sağlamak için hayati bir öneme sahip. Mevcut durum senaryosunda yenilenebilir enerjinin payı 2035’te yüzde 49,4’te, yerli kaynak oranı ise yüzde 59’da kalıyor. Kömürden çıkış senaryosunda ise rüzgar ve güneş enerjisi artacak; elektrik üretiminde tamamı yerli ve yenilenebilir olan enerjinin payı 2035’te iki kata çıkarak yüzde 73,6 olacak.
- Kömürden çıkılmasının elektrik piyasa fiyatına etkisi simülasyonun ortalarında artsa da kömürden çıkış senaryosu altında devreye giren yenilenebilir enerji kapasitesi sayesinde bu fark giderek azalacak ve 2035 yılında mevcut durum senaryosu ile neredeyse eşitlenecek.
- Kömürden çıkış senaryosunda elektrik üretim ve iletim sistemindeki yatırım ihtiyacı kömürden çıkışın gerçekleştiği 2029 yılına kadar ek 28 milyar dolar yatırım gerektiriyor. Bu da yıllık mevcut gayri safi yurt içi hasılanın yalnızca yüzde 0,5’inin ayrılması ile karşılanabilir.
- 2030’a kadar kömürden çıkışta nükleerin bir avantajı yok. Nükleer enerjinin yüksek maliyeti ve barındırdığı riskler de dikkate alındığında Türkiye’nin nükleer enerji politikalarını yeniden gözden geçirmesi gerekiyor.
- Kömürden çıkış planının, kömür bölgelerindeki çalışanları ve yöre sakinlerini mağdur etmemesi için kapsayıcı ve insana yaraşır istihdam olanakları yaratacak bir Adil Geçiş Mekanizması içermesi gerekiyor.
İNTERNETHABER