Ankara'ya yaklaşık 35 kilometre uzaklıkta bulunan Kayı köyü, zamanla köy halkının bölgeyi terk etmesiyle sessiz bir hale geldi. Adını Oğuzların 24 boyundan biri olan Kayılardan alan köy, heyelan tehlikesi ve daralan köy alanı nedeniyle halk tarafından terk edildi. Köydeki evlerin duvarlarına yazılmış "Cinli köy" notları, ziyaretçilerin dikkatini çekerken, yetiştirme yurdu ve çeşitli yapılar doğal halleriyle dikkat çekiyor. Ayrıca, harabe durumdaki Hasan Dede Türbesi ise hala ziyaretçilerini ağırlıyor.

Cin İddiaları ve Gerçekler

Emekli öğretmen Hidayet Uluşan, köydeki cin iddialarının asılsız olduğunu belirtti. Uluşan, köyün Ertuğrul Gazi'nin Söğüt'e giderken bıraktığı 5 hanelik bir kabileye ait olduğunu ifade ederek, köyün yakınından geçen dereye lağım sularının aktığı için köyde kötü kokular oluştuğunu ve kayma tehlikesi nedeniyle köyün taşındığını söyledi. Köyün dar alanının, yeni nesil için ev yapma imkanı sağlamadığını da ekledi.

Köyün Taşınma Sebepleri ve Yanılgılar

Köyün taşınma sebeplerini açıklayan Ahmet Demirtaş, köyün genişleyemediği için taşındığını ve çocuklara yönelik çıkan cin söylentilerinin asılsız olduğunu belirtti. Demirtaş, köyün alanının dar olması nedeniyle yeni evlerin yapılamadığını, bu yüzden köy halkının yerleşim yerlerini değiştirdiğini ifade etti. Yetiştirme yurdunun başka bir yere taşınmasıyla köylülerin merkeze göç ettiğini belirten Demirtaş, köyde uyuşturucu madde kullanan kişilerin ortaya çıkmasıyla "cin" yazıları yazıldığını, ancak bunların sadece söylenti olduğunu vurguladı.

Kayı köyü, tarihi ve doğal yapılarıyla ilgi çekici bir ziyaret noktası olmaya devam ediyor. Ancak köydeki cin söylentilerinin sadece birer efsane olduğu ve köyün gerçek tarihine dair bilgi edinmenin daha faydalı olacağı belirtiliyor.