KTO Karatay'dan baba ve çocuklara ücretsiz gelişimsel destek
KTO Karatay Üniversitesi çocuk ve ailelere yönelik ücretsiz bireysel eğitimler vermeyi sürdürüyor. Çocuk Gelişimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hatice Yalçın, "Çocuğun hafızasında en çok babasıyla "ne" yaptıkları değil 'nasıl' yaptıkları kalır" dedi
Konya Ticaret Odası (KTO) Karatay Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü akademisyen ve öğrencileri, sosyal sorumluluk faaliyetleri kapsamında farkındalık oluşturmak amacıyla, aile içi iletişimde doğru teknikleri uygulama konusunda ailelere bireysel destek veriyor.
Çocuğunda konuşma gecikmesi, inatçılık, tırnak yeme, okul korkusu gibi farklı davranış problemi olan anne ve babalar, KTO Karatay Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü'nden destek alabiliyor. Özellikle baba-çocuk etkileşimi üzerinde durulan gelişimsel destek çalışmalarında KTO Karatay Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü öğrencileri, ailelere hem bireysel eğitimler veriyor hem de teorik bilgilerini pekiştiriyor.
"Çocuğun babasıyla "ne" yaptığı değil "nasıl" yaptığı önemli
Özellikle babalara yönelik destek hizmetleri sunduklarını ve bir çocuğun babasıyla geçirdiği zamanın her dakikasının çok kıymetli olduğunu vurgulayan KTO Karatay Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hatice Yalçın, "Babalar, aile bireylerini bir arada tutan tespih tanelerinin ipi gibidir. Özellikle küçük yaştaki çocukların süper kahramanlarıdır. Çocuğun hafızasında en çok babasıyla "ne" yaptıkları değil "nasıl" yaptıkları kalır. Yıllarca babasının sözleri, yüz ifadesi, tepkileri hiç dinmeyen bir şelale gibi çocuğun zihninde akar durur" şeklinde konuştu.
Doç. Dr. Yalçın, "Çocuklar hızla büyüyor ve henüz ilk gülücüklerinin, ilk topa vuruşunun veya ilk arkadaşıyla barışmasının, yani her anının lezzetine doyamadan ergenlik dönemine geliyorlar. Gelişimsel olarak ergenlik dönemi çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemi ve çocuğun bu büyümeye bazen uyum sağlayamadığı bir dönem oluyor. Hedef seçmekte zorlanan, sorumluluk alma konusunda isteksiz olan ya da kime, nasıl davranacağı konusunda tereddütleri olan ergenlerle iletişim, ailenin en çok zorlandığı bir süreç hâline geliyor. Bu nedenle çocukluk döneminin her anını keyifle, nitelikli şekilde geçirmek çok önemli. Biz de ailelere bu kritik dönemler için öneriler sunuyoruz" dedi.
"Babalar önemli olmak için değil değerli olmak için çocuğuna söz söylemeli"
Babaların ev dışında uzun çalışma saatleri geçirmeleri durumunda çocukla etkileşimde yetersizliklerin olabileceğini hatırlatan Doç. Dr. Hatice Yalçın "Zaman zaman babalar, enerjisi ve sabrı azalmış şekilde eve gelip çocuğuna rehberlik etmekte isteksiz olabiliyor. Bu durumun sonucunda kendilerinin "önemli" olduğunu hissettiren incitici sözler söyleyebiliyor. Oysa gül verenin elinde gül kokusu kalır. Atılan taşları tutup, güller sunmak gerekiyor. Duygu yönetimi ve zaman yönetimi yaparak çocuklara "değerli" sözler söylemeye gayret etmek lazım" diye konuştu.
"Bazen babanın kendisi kadar emekleri de çocuğa yabancılaşıyor"
Doç. Dr. Yalçın bazı çocukların, babasının emeğine şahit olamadığına da dikkat çekerek, "Çocuk, babasının nasıl bir ortamda çalıştığını bilmezse; babasının hayattaki duruşuna, problemleri nasıl çözdüğüne ve insanlarla nasıl anlaştığına yönelik gözlem yapamıyor. Bu durumda da babanın kendisi kadar emekleri de çocuğa yabancılaşıyor. Dikenlerle dolu bir kaktüsün biraz büyümesini bekleyince, rengarenk ve bakmaya doyum olmayan çiçekler açar. Göz zevkimizi bozan bir tırtıl, kozaya girdikten sonra çıkmasını sabredip beklersek hayret verici güzellikte bir kelebeğe dönüşür. Çocuk-baba iletişimi de böyledir. Bazen problemler yaşansa da çocuk sevildiğini hissederse, aileye aidiyet duygusunu yaşarsa, keyifli bir aile ortamı oluşur" açıklamasını yaptı.
Kaynak: