Kurban bayramı öncesi "kist hidatik" hastalığı uyarısı
Türk Gastroenteroloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Orhan Sezgin:- "Kurban bayramlarında yapılan kesimler sırasında koyun, keçi ve sığır gibi hayvanların özellikle karaciğer ve akciğerlerinde su kesesi şeklinde görülen ve görüntüleri sebebiyle tü
İSTANBUL (AA) - Türk Gastroenteroloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Sezgin, kurban bayramlarında yapılan kesimler sırasında hayvanların karaciğer ve akciğerlerinde su kesesi şeklinde görülen ve görüntüleri sebebiyle tüketilmeyen organların çiğ olarak köpeklere verilmesinin kist hidatik hastalığının etkeni parazitin artışına ve yayılmasına katkı sağladığını belirterek, kistli sakatatların derin bir çukura gömülerek veya fırınlarda yakılarak ortadan kaldırılması gerektiğini vurguladı.
Sezgin, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'de önde gelen paraziter hastalıklardan birisi olan "kist hidatik"in etkeninin, "echinococcus granulosus" adlı bir parazit ve parazitin esas kaynağının köpek, kurt, tilki gibi et yiyen hayvanlar olduğunu kaydederek, sıklıkla köpeklerin insanlarla iç içe yaşamalarının bu sağlık sorununa neden olduğunu anlattı.
Parazitin köpeklerin ince bağırsaklarında yaşadığını ve hastalığın köpek dışkısıyla atılan yumurtalarla insana bulaştığını ifade eden Sezgin, şu bilgileri verdi:
"Köpek dışkısı ile atılan yumurtalar çok dayanıklıdır, toprakta ve soğukta bir yıl kadar canlı kalabilirler. Dışkıyla atılan yumurtalar hayvanların ayakları, dış koşullar ile yayılır. İnsanlar bu yumurtaları çiğ tüketilen ve iyi yıkanmamış meyve ve sebzelerden, kirli içme sularından alırlar. İnsandan başka koyun, keçi, sığır ve manda gibi otla beslenen hayvanlar da yumurtaları alarak hastalanırlar. Alınan bu yumurtalar, bağırsaklarda açılarak barsak duvarını geçer, kan ve lenf yoluyla karaciğer, akciğer ve diğer organlara yerleşerek kist (içi sıvı dolu kesecikler) oluşturarak yaşamlarını sürdürürler."
Sezgin, hastalığın başlarında kistin küçük olduğu dönemlerde uzun yıllar boyunca belirtisiz seyredebildiğini ancak kist büyüdükçe bulunduğu bölgeye ve oluşturduğu basıya göre belirtiler ortaya çıktığını anlatarak, kistlerin en sık karaciğer ve akciğerlerde görüldüğüne işaret etti.
- "Kişisel temizlik kurallarına dikkat edilmeli"
Önemli rahatsızlıklara yol açabilen kist hidatik hastalığında uygulanan tedavileri "ilaçlar", "kistin boşaltılması" veya "cerrahi olarak çıkarılması" şeklinde sıralayan Sezgin, şu önerileri paylaştı:
"Kurban bayramlarında yapılan kesimler sırasında koyun, keçi ve sığır gibi hayvanların özellikle karaciğer ve akciğerlerinde su kesesi şeklinde görülen ve görüntüleri sebebiyle tüketmediğimiz bu organları eğer çiğ olarak köpeklere verirsek bu parazitin artışına ve yayılmasına katkı sağlarız. Kistli sakatatları hayvanlara yedirmeden ulaşamayacakları biçimde derin bir çukura gömerek veya fırınlarda yakarak ortadan kaldırmak gerekir. Hastalıktan korunmak için ayrıca kişisel temizlik kurallarına dikkat edilmeli. Çünkü parazit mücadelesi yapılmadan serbest dolaşan köpeklerin okşanması ve sevilmesi sırasında parazit yumurtaları ellere geçebilir. Bu şekilde kirlenen ellerin yıkanmadan ağza götürülmesi ile parazitin yumurtası alınır. Bu nedenle özellikle çocukların köpeklerle temasından sonra ellerini bol su ve sabunla yıkamaları sağlanmalıdır. İçme ve kullanma suları temiz olmalı, çiğ yenen sebze ve meyveler bol su ile iyice yıkandıktan sonra tüketilmelidir. Köpekler bu parazitlere karşı ilaçlanmalıdır. Köpekler gezdirilirken etrafa dışkılamaları halinde dışkıları alınarak poşete konulmalı, ağzı bağlandıktan sonra çöpe atılmalıdır."
Kaynak: