Durali Göğüş

Durali Göğüş

Küresel Oyunu Müslümanlar Bozar

Bu yüzyılda küresel hegomanya sahiplik iddiası Siyonizm de vücut bulmuş. Var olduklarından itibaren bulundukları her coğrafyada ve ortamda kaos, kan ve vahşetin aktörleridir Siyonistler. İnançsal ve toplumsal karakterleri insanlık için çıbanbaşı olmuştur. İnsanlık da bundan dolayı dikkatleri, nefretleri üzerinde toplamış bu kavimden uzak durulmuştur. İnsanlık dünyasında ve kalbinde “insan” olarak konumlanamamışlar. Bunu doğuran etken kendilerinden olmayanları goyim görmelerinden kaynaklanmaktadır. Yüzyılın başında Viyana da Yahudi kongrelerinde başı çeken Theodor Herzl öncülüğünde aldıkları kararlar. Vaat edilmiş topraklar için insani özelliklerinin dışında insanlığı ve dünyayı ateş topuna çevirmekte beis görmemişler. Arz-ı Mevud planı için tam yüz yıldır dünyayı, insanlığı ateş çemberinin içerisinde yaşatmaktalar. Zihinlerini işgal ettikleri yerel kölelerle kurdukları çeteler ve örgütsel yapılanmalarla insanlığı adeta teslim aldılar. Ekonomik, siyasi, sanat ve medya gücü ile insanları coğrafyalarda prangalarla kendilerine bağladılar. Yüzyıl öncesinde bunu başaramamışlardı. Cennet mekân Abdülhamit’ten satın alamadıkları toprakları öncüleri Bizans’ın, Roma medeniyetin günümüz kalıntıları ABD, İngiliz ve AB orduları ile Filistin’i işgalle başladılar. Siyonizm de insani damarlar olmadığından bunu acımasızca aşama aşama uygulamaktan geri durmadılar. Karşı olanları Küresel güç odaklarının piyonları ile darbelerle katlettiler. Bundandır ki güçle dünyanın huzurunu barışını sabote eden vahşi medeniyetlerini dayattılar insanlığa. Seksen yıldır Filistin halkı üzerinde uygulamalarını acımasızca ve insafsızca devam ettirmekteler. Bu zaman diliminde “İslâmsız bir dünyada insafsızca insanlığı bitirdiler.” Filistin topraklarını tecavüzlerle, katliamlarla ele geçirdiler.

Küresel Oyunu Müslümanlar Bozar

Son çeyrek asırda Siyonist çıkarlarına tehdit ülkelerin iktidar güçlerini yok edip, köleleştirdiklerini iktidarlara getirdiler. Irak’ta Saddam’ı, Libya da Kaddafi’yi, Mısır’da Mursi’yi katlettiler. Yemen’i, Suriye’yi iç karışıklığa sürükleyip güçlerini ve iradelerini kendi içlerine döndürerek yıkıp, parçaladılar. Cambaza bak cambaza kurnazlığında İran oyununa zihinleri çevirdiler. Biz biliyoruz ki hedef ‘’İslâm’ın Sancaktarlığı’nı sürdüren ülkemiz ve milletin birlikteliğini yok etmek olacak. Daha yakın zamana kadar yok etme girişimlerini denediler. Türk halkı ise içerdeki hain kalkışmaları canı pahasına bertaraf etti. Siyonizm önündeki en büyük tehdit olarak yıkılmadı parçalanmadı bu ülke. Küresel güç olma yolunda “Aslan düştüğü yerden kalkar.” bilincinde ve mefkûresinde güç olma ve umut olma yolunda emin adımlarla ve cesaretle yükselişine devam etmektedir. Küresel batı bu yükselişin durdurulamaması paniği içersinde. Batılı küffar kafalar şunu çok iyi biliyorlar. Bu millet gücünü ecdadının İslâm’a olan sevdasından almaktadır. Bizlere düşen, sıra bize gelmeden içeriden ve dışarıdan gelen ekonomik, siyasi ve teröre aman vermemektir. İnsanlık şundan çok emin:

“Siyonist planını yine bu umut bağlanan millet bozacaktır.” O halde içerdeki piyonların, algı trollerinin ve ekonomik oligart çetelerinin oyunlarını devlet ve millet olarak fert fert bizler boşa çıkarmalıyız. Günü kurtararak yaşamaktan ve bana necilikten uzaklaşılmalıyız. Nesillerin ve ülkenin Siyonist katillerin eline geçmemesi için hep beraber fedakârlıktan asla geri durmamalıyız. Cüzdanın içindekine bakarak ülkenin ve ümmetin bekasını kurtaramayız. Sanayide, ekonomide, savunma gücümüzün güçlenmesine milletçe tam omuz vermeli. Popülist politikaların, medya trollerin algıları ile enerjimizi, umutlarımızı, gücümüzü almaya çalışanlara fırsat verilemeli ki tuzakları boşa çıksın. Ülkesinin bayrağını salondan indirenler, istiklal marşını okumayanlarla politik gelecek uğruna aynı yerden beslenen vatan, bayrak sevdasızlarını iyi tanımalı. Cüzdan vicdan ikileminde yapılan tercihleri tartmalı ona göre gelecek nesillerin beka sorunu yaşamasının önüne geçilmeli.

Dünyaca ünlü aktör Mel Gibson “Dünyada terörle mücadelede kullanılan askeri gücün sadece %1 İsrail’i ortadan kaldırmak için kullanılsaydı, ortada terör örgütü diye bir şey kalmazdı.” duyarlığı çok net bir ifade. ABD’de üniversiteler intifadalar. Öğrenciler Siyonistlere ve şeytani küreselcilerin ikiyüzlü davranışına isyanda. Tüm insanlığın kaybolan vicdanını yeniden harekete geçirmek için korkusuzca intifadalar.

Küresel odaklarının beslemeleri güçten korkan ülke liderlerinin köşe bucak gizlendiği seslerinin çıkmadığı yitik insanlık çağı bir yerde durmalı artık. İnsanlığın onurunu Gazze soykırımına sessiz kalmayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise milleti ile birlikte tüm Siyonist ve küresel çetelere, Filistin Davasını sahiplenerek cevap vermekte. Hamas’ın mücahit liderleri İsmail Heniyye ve Halid Meşal’i kucaklayarak Filistin Davasının haklılığını Siyonist çetelere haykırmaya devam etmede. Bu öyle bir kucaklayış ki Siyonist katiller sürüsüne meydan okunan gönüller hamisi bir sarılıştır. Otuz beş bin şehidi, yüz bin yaralı ve 2 milyon Gazze’li biziz ve “Biz bitmedi deyince hiçbir şey bitmez, bitmeyecekte.” demektedir. Bu kucaklayış tarihi sorumluluk ve görevden “Özgür Filistin Devletinin” ilanı müjdesidir. Ne mutlu ecdadın mirasçısı, İslâm’ın Sancaktarı nesillere. Özgür Filistin çok yakındır bu böyle biline…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.