Sanırım yeryüzünde insanoğlu kadar acımasız, hoyrat bir canlı daha olamaz. Vahşi hayvanlar bile ancak açlıklarını gidermek için öldürürler. Kuş gribinde de fatura kuşlarla tavuklara çıktı. Oysa asıl suçlu bizleriz. Çünkü her yaptığımız işle doğanın dengesini biraz daha bozuyoruz.

Yerleşik ve göçmen kuşların topluca bulundukları alanlar her biri birer doğal sit alanı olan sazlıklardır. Bu sazlıkların büyük bölümü İç Anadolu bölgesinde bulunuyor ya da bir zamanlar bulunuyordu. Günümüzde bunların büyük bir bölümünün kurumasına sebep olduk. Büyük bir bölümü de kurumak üzere. Bir kısmının doğal su kaynakların kestik ve şehirlerin, beldelerin lağımlarını akıtıyoruz. Bu pisliklerin biriktiği sazlıklarda kuş gribi dahil her türlü hastalık yayılır.

Flamingoların üreme ve barınma alanlarından biri olan Kulu Gölü’ne ne akıyor dersiniz? Göçmen kuşların en güzel konaklama yerlerinden biri olan adına türküler yakılan Eşmekaya sazlığı sizlere ömür… Ereğli Akgöl, onlarca kuş türüne ev sahipliği yapıyordu. Su kaynakları kesildi. Yalnızca Ereğli’nin lağım suları ve sanayi atıkları Akgöl’e geliyor. Kilometrelerce öteden duyuluyor akan suyun iğrenç kokusu. Hem Akgöl bitiyor yerine hem de yerine hastalık kaynağı bir gölet oluşuyor. Aynı tehlikeler Akşehir ve Eber gölleri için de geçerli…

Ne kadar doğal zenginliğimiz varsa yok ediyor ve hastalık üretecek ortamlar hazırlıyoruz.

Aksaray yolu üzerinde Obruk yaylasında Obruk Hanı ve Gölü var. Görenler bu tarihi ve doğal güzelliklere imrenirler. Geçtiğimiz yıllarda  Obruklu birisiyle oraya gitmiştik. Adam yolda giderken anlatıyordu, göl için tasarladıklarını… Orayı bir turizm merkezi haline getirmeyi düşünüyormuş. Bunun için de gölün çevresini dozerle düzeltip yol haline getirmiş, yalnız kayalık bir noktadan dozer geçmediği için o kısmı dinamitle düzleyecekmiş. O anlattıkça kulaklarıma inanamıyordum. Gerçek bir doğa katliamcısı ile yolculuk yapıyordum. Dönünce yetkililere anlattım da önlediler adamın girişimlerini…

Ben şuna inanıyorum: Biz doğaya ihanet ettikçe doğa bizden öcünü alıyor. Bugün kuş gribiyle karşımızda yarın bir başka musibetle…