Kutlu: Misli ile karşılık verilmeli, idam geri gelsin
Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektör yardımcısı Prof. Dr. Önder Kutlu 15 Temmuz darbe teşebbüsüne ilişkin merak edilen soruları cevapladı.
'Yapılmaya çalışılan hain girişimin, milletin birlik, beraberlik içinde olması ve 1960-1980 darbelerinin tam aksine meydanlara akan bir milletin varlığının, darbe teşebbüsünün başarılı bir şekilde püskürtülmesinde önemli rol oynadığına değinen Önder Kutlu, en kısa sürede Türkiye'nin bu menfur saldırının izlerini sileceğini söyleyerek, daha önceden kaldırılmasına karşı çıktığı idamın yeniden getirilmesini istedi.
-Bu hain girişim sizce daha öncesinden planlanmış bir saldırı mı ?
Öncelikle bu girişimin millet olarak beklenmeyen bir gelişme olduğunu söylemek gerekir. Planlı mı plansız mı? olduğu hususunda ise kamuoyu ile paylaşılan belgeler çok açık bir şekilde göstermektedir ki, bu girişim yıllar öncesinde zemini hazırlanmış planlı bir darbe girişimidir. O kadar planlı ki, başarılı olmaları halinde boşalan koltuklara kimlerin atanacağı dahi listelenmiş. Uzun zamandır istihbarat birimlerimiz ‘’FETÖ’’ için hizmet eden isimleri tek tek deşifre etmek için yoğun çaba harcamaktaydılar. Nitekim yapılacak olan askeri şurada bugün bu hain girişimi yapan isimlerin birçoğu görevlerinden uzaklaştılacaktı. Bunu bildikleri için darbe teşebbüsünün tarihini buna göre ayarladıklarını düşünüyorum.
-Darbe teşebbüsünün (çok şükür ki) başarısız sonuçlanmasının sebebi sizce nedir ?
Bu girişimi gerçekleştiren ‘’FETÖ’’örgütü vatan hainlerinin Pensilvanya’dan gelen emrin sonucu... 'Başarılı mı olur başarısız mı olur?' gibi düşünceleri asla hiçbir zaman olmamıştır.Bu hainler için öncelik gelen emirdir.Örgütün ele başı olan Pensilvanya’daki hainin vermiş olduğu emir, bunlar için kutsal bir vazifedir.Kendilerinin sonunu hazırladıklarını bile bile,ölümü de göze olarak bu darbe teşebbüsüne giriştiler.Bana kalırsa kendileri en baştan bu girişimin başarısız olacağını biliyorlardı.Ama gelen emre itaat etmek bunlar için 'kutsal bir vazife' olduğundan geri adım atmadılar.
-Bundan sonra ülkemizi neler bekliyor ve idamın geri gelme ihtimali var mı ?
Yaşanan olaylar elbette üzücüydü. Olayların başlangıcında birçoğumuz bunu terör tehdidi olarak algıladık. Saatler geçtikçe bunun darbe girişiminin olduğunun farkına vardık. Birçok vatandaşımız hayatını kaybetti, birçok şehit verdik. Bütün bu vahim olayların akışında ülkemiz adına olumlu olan birtakım durumlar var. Bu hainlerin böyle bir teşebbüse kalkışarak kendilerini açığa vurması bu haşhaşilerin temizlenmesi adına önemli bir durum. Nitekim bu olaylar yaşanmasaydı bu vatan hainlerini temizlemek daha çok senelerimizi alabilirdi. Bundan sonrası için ülkemizin daha aydınlık yarınlara uyanacağına inanıyorum. İdam konusuna gelirsek, öncelikle ben idamın gelmesini kesinlikle istiyorum ve 1999 yılında idam kaldırıldığında buna karşı çıkmıştım. Milletin talepleri göz ardı edilmeyerek, diğer devletler acaba nasıl tepkiler verir? diyerek idamı askıya almak yanlış bir davranış olur. Ülkemize, milletimize, birlik ve beraberliğimize karşı hain bir saldırı yapıldı, bu hainliği yapanların idam edilmesi doğru olacaktır. Bu hainler halkına silah çekti, çekmekle kalmadılar vatandaşlarımızı öldürdüler. Devletin kutsalına, meclisine saldırdılar, Genelkurmay Başkanı'mızı rehin aldılar, helikopterlerden şuursuzca halkın üstüne ateş açtılar… Ne yaptılarsa, nasıl yaptılarsa misli ile karşılık görmeliler.
-FETÖ terör örgütüyle gönülden veya başka doğrultularda az ya da çok bir ilişki içerisinde olan kişilere nasıl yaptırımlar uygulanmalı ve nasıl bir yol izlenmeli?
Biliyorsunuz ki geçtiğimiz yıl Milli Güvenlik Kurulu toplantısında bu haşhaşiler kayıtlara terör örgütü olarak girdi. O toplantıdan sonra bunların bölücü terör örgütü PKK'dan hiçbir farkları kalmamıştır. Bugün ‘’FETÖ’’terör örgütü ile uzaktan ya da yakından alakası olan bütün devlet memurlarının en kısa sürede görevlerinden uzaklaştırılması gerekir. Ne yaptıklarının hiçbir önemi yoktur. Bir öğretmen de olabilir bir polis, bir asker… Mühim olan ülke bütünlüğünü tehlike altına alan bu paralel yapı ‘’FETÖ’’terör örgütü ile ilişki içerisinde olmalarıdır. Örneğin, darbe teşebbüsüne kalkışan hainlerin başarılı olmaları durumunda boşalan koltuklara getirmek için hazırladıkları 400 kişilik liste içerisinde isimleri geçen herkesin sorgusuz sualsiz görevlerinden uzaklaştırılması ve sorgulanmaları gerekir.
-Yaşanan bu gelişmelerden sonra ekonominin seyri ne doğrultuda olur ?
Şu an itibariyle küçük de olsa dövizde bir yükseliş var. Negatif bir hava olduğunu kabul etmek gerekir. Ama borsaya baktığımız zaman bir sıkıntı yok. TSK'daki bu yapılanma elbette biliniyordu ama herkesin aklında bir soru işaretiydi. Ben bu yapılanmayı buz dağına benzetiyordum. Sadece gördüğümüz kadarıyla sınırlıydı. Artık bu hain yapı kendisini deşifre etmiş ve büyük ölçüde temizlenmiştir. Ekonomik açıdan bunun önemi olumlu açıdan çok önemli. Ülkemiz için bundan sonra tekrardan bir darbe girişiminin olmayacağı ihtimalinin yüksek olması yabancı yatırımcıyı ülkemizden uzaklaştırmayacak tam aksine daha güvenli bir şekilde yatırımlarını yapmalarına devam edecektir. Meclis içerisinde son dönemde kalkan dokunulmazlığın sonucunda yaşanan olumsuz havaya rağmen meclisin darbe teşebbüsüne karşılık olarak tek çatı altında toplanması önemli bir adım. Bütün bu gelişmelerin devamında ülke ekonomimizin önümüzdeki haftalardan itibaren normal seyrine döneceğini düşünüyorum.
-15 Temmuz gecesi medyanın önemi bir kez daha anlaşıldı. Siz neler söyleyeceksiniz?
Bütün medya kuruluşları darbeye karşı tek bir tavır sergiledi. Halkın, ilk dakikalardan itibaren sokaklara akın etmesinde medya kuruluşlarının rolü büyüktü. Gezi olayları sürecinde iki kutuplu olan medya kuruluşları, bu yaşanan hain girişimlerde tek bir yumruk oldular ve önemli bir işe imza attılar.
Röportaj-M. Ali Elmacı