Mahkumlar "Umut Bahçesi"nde terapi oluyor
İzmir 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundaki mahkumlar, duvarlarında doğa resimleri, içinde su ve kuş sesi bulunan "Umut Bahçesi"nde terapi edilerek hayata yeni bir sayfa açıyor- Sosyal Hizmet Uzmanı Özmermer: - "Psikoterapi odası, mahkumlar kendiler
İZMİR (AA) - ÖMER SÜT - Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğüne bağlı Aliağa Ceza İnfaz Kurumunda yer alan İzmir 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundaki mahkumlar, duvarları doğa resimleriyle süslenen, su ve kuş seslerinin hakim olduğu "Umut Bahçesi"nde terapi edilerek, uzmanlar eşliğinde hayata yeni bir sayfa açma fırsatı buluyor.
İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Doğru ve Cumhuriyet Başsavcıvekili Fatih Mehmet Öztürk'ün girişimleriyle yenilikçi projelerin hayat bulduğu İzmir 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, farklı cezaevlerinde tek kişilik koğuşlarda kalan ve ağır psikolojik sorunları bulunan mahkumlara, İzmir'e nakledildikten sonra 14 kişilik koğuşlarda kalabilmelerini ve bağımlılıklarından kurtulmalarını sağlamak amacıyla "Umut Bahçesi"nde psikoterapi uygulanıyor.
Sosyal Hizmet Uzmanı Cumhur Özmermer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 4,5 yıldır görev üstlendiği psikososyal servis odasında, öfke kontrolü, aile eğitimi, iletişim ve uyuşturucu, sigara, alkol gibi bağımlılıklara yönelik grup çalışmaları sürdürdüğünü belirtti.
Hükümlülerin kendilerine başvurusunun ardından önem ve risk tespiti yapılarak, etkili olabilecek yöntemi belirlediklerini dile getiren Özmermer, ağır problemleri bulunan mahkumların terapisinin ise "Umut Bahçesi"nde başladığını söyledi.
Cezaevinde mahkumları daha farklı bir ortama taşımak, rahat olmalarını ve kendilerini özgürce ifade edebilmelerini sağlamak amacıyla "Umut Bahçesi"ne tasarladıklarını aktaran Özmermer, şöyle dedi:"Öyle bir yer olsun ki insanlar farklı bir ortama girdiklerini düşünsünler, bunu hissetsinler istedik. Koğuş, cezaevi havasını silelim istedik ve bir tasarım yaptık. Resime yatkın infaz koruma memuru arkadaşımızın da yardımıyla, soğuk duvarları orman, dağ, deniz, gökyüzü resimleriyle kapladık, şelaleden akan su ve kuş sesi veren düzenek kurarak Umut Bahçesi oluşturduk. Psikoterapi odası, mahkumlar kendilerini cezaevi ortamından uzaklaştırarak başka bir yerde olduğunu düşünmesini, kendilerini dışarıda hissetmesini sağlıyor. Doğanın insanlar üzerindeki dinlendirme etkisini burada oluşturmaya çalıştık."
İnfaz kurumundaki uygulamaları hakkında da bilgi veren Özmermer, şu değerlendirmede bulundu:
"Sabah sayımdan çıkan memur arkadaşlar, talep dilekçelerini ya da yaşanan bir probleme ilişkin tutanakları bize ulaştırıyor. Gelen bu veriler doğrultusunda öncelikli olanları tespit ederek sırayla görüşmelere başlıyoruz, tespitlerimize ilişkin rapor hazırlıyoruz. Yaşanan problemdeki kişilerle ardından da talep eden mahkumlarla tek tek görüşüyoruz, sorunlarının çözümünde yardımcı olmaya çalışıyoruz. Ayrıca bağımlılığı bulunanlarla görüşmeler yaparak bundan kurtulma yöntemleri konusunda çalışma sürdürüyoruz."
Öfke kontrolü derslerinde de mahkumların iletişime geçememe sorununu halletmeye çalıştıklarını ve önemli sonuçlar aldıklarını gözlemlediklerini aktaran Özmermer, "Yanımıza geldiğinde gençliği ve enerjisinden kaynaklı her şeyi çatışarak çözmeye çalışan bir arkadaşımız vardı. Buradaki insanları tanıktan sonra, o becerileri bir şekilde yakaladıktan sonra şimdi artık konuşmaya, anlaşmaya, çözüm yolları bulmaya çalışıyor. Bunu hem koğuş içerisinde, hem de ailesiyle yaşadığı sorunlar karşısında uyguladığını bize anlattığında, elde ettiğimiz bu kazanım bizi mutlu ediyor." dedi.
5 binden fazla mahkumla görüşme yaptıklarının altını çizen Özmermer, ağır sorunları olan hükümlü sayısının her geçen gün düştüğünü vurguladı.
- Mahkumları, dört duvar arasından uzaklaştıran oda: "Umut Bahçesi"
İzmir 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna gönderilince bazı kaygılar yaşadığını anlatan hükümlülerden M.G, ilk kez karşılaştığı Umut Bahçesi projesiyle değişim yaşadığını, kaygılarının dağılarak yerini özgüvene bıraktığını ifade etti.
Gördüğü terapinin hayatında olumlu yönde önemli değişlikler sağladığına değinen M.G, şunları söyledi:
"İnanın koğuşun dışına bir adım atması bile o günü kurtarabiliyor. Bu nedenle "Umut Bahçesi" gibi alanlara adım atmak, değişik insanlarla ve eğitmenlerle tanışmak bizim için çok büyük avantaj. Bunu bir nimet olarak görüyorum. Bunu bire bir yaşadığım için çok iyi algılayabiliyorum. Buralara gelmek, inanın insanı psikolojik olarak çok rahatlatıyor. Tabi faydasını da görüyoruz. Burada insanlarla ilişkilerimiz, özellikle koğuş içerisindeki ve memur arkadaşlarla olan ilişkilerimizde olumlu aşamalar katettiğime inanıyorum."
Hükümlülerden F.B. de 15 yıldır cezaevinde kaldığını, bir süre önce nakledildiği kurumda sunulan imkanların üzerlerinde önemli etkilerinin bulunduğunu belirtti.
Umut Bahçesi'ne geldiğinde cezaevinden koparak hükümlü psikolojisinden çıktığını anlatan F.B, burada eğitmenler ve infaz koruma memurlarının da desteğiyle kendini daha rahat ifade edebildiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Eskiden kavga çıkarıyordum, sorunlar yaşıyordum. İnsanları anlamıyordum, insanlar da beni anlamıyordu, derdimi anlatamıyordum. Buralara katılmaya başladıktan sonra kendimi anlatmaya, ifade etmeye, onlar da beni anlamaya başladı. Artık insanlarla daha iyi diyalog kuruyorum. Bu kuruma gelmeden önce kendimi ifade edemediğim için bir çok defa disiplin cezası aldım. Cezama ceza katıldı. Ama buraya geldikten sonra bana olan yaklaşım ve güvenden, gösterilen ilgiden dolayı olay tamamen değişti. Dört yıldır bu kurumdayım herhangi bir disiplin cezası almadım."
AA
Kaynak: