Maliye Bakanı Ağbal: (2)

Maliye Bakanı Ağbal: (2)

"(Otomobil fiyatları) Belli ki kur değişimlerine bağlı olarak fiyat değişimleri de oluyor. Onları da görüyoruz. Ama bu sistemi (ÖTV) kararlı bir şekilde uygulamaya devam edeceğiz. Sektörden gelen talepleri de inşallah çalışmalarda dikkate alacağız"- "İkin

İSTANBUL (AA) - Maliye Bakanı Naci Ağbal, kur değişimlerine bağlı olarak otomobil fiyatlarında değişim meydana geldiğini ama geçen yıl kasım ayında yeniden düzenlenen Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) sistemini kararlı bir şekilde uygulamaya devam edeceklerini belirterek, “Sektörden gelen talepleri de inşallah çalışmalarda dikkate alacağız." dedi.​

Ağbal, Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER) tarafından bu yıl 7'ncisi "Otomotiv Perakendeciliğinde Sadakatin Gücü" temasıyla düzenlenen Otomotiv Kongresi'nin açılışında yaptığı konuşmada, dünyanın yepyeni uzun dönemli trendlerin içerisine girdiği bir dönemden geçtiğini, 20-30 yıl içerisinde dünyadaki paradigmaların allak bullak olduğunu ve küreselleşme olgusunun, küreselleşme karşıtlığıyla değiştiğini anlattı.

Ağbal, Türkiye’nin demokrasiye ve liberalleşmeye olan inancıyla küresel ticaretin ve büyümenin önündeki engellerin kaldırılması noktasında bir duruş sergileyeceğine işaret ederek, klasik ekonomilerin devam ettiği sektörlerde verimlilik ve kar oranlarının, dolayısıyla da yatırımların gittikçe düştüğünü ifade etti.

Almanya'nın yeni bir stratejik vizyon olan Sanayi 4.0’ı ortaya koyduğunu ve Türkiye’nin de endüstri ve sanayinin dönüşümünü hedeflediğini dile getiren Ağbal, "Dijital ekonomi hepimizi etkileyecek. İnsanlar bugün kitap, giyim eşyası ve elektronik eşyayı internetten alıyor. Belki yarının dünyasında otomotiv sektöründe de benzeri eğilimleri göreceğiz.” diye konuştu.

Ağbal, Türkiye'nin yerli otomobil yapma amacında da önemli mesafeler kat ettiğini anımsatarak, “Önümüzdeki en büyük risklerden bir tanesi artan korumacılık. Gelişmekte olan ülkeler için son derece sıkıntılı bir olgu. Çünkü küreselleşmeyi savunanlar bugün korumacılığı savunur hale geldiler. Kim ne derse desin korumacılık eğilimlerinin, genel anlamda üretimin küreselleşmesi olgusu karşısında sürdürülebilirliği yok.” değerlendirmesinde bulundu.


- "2017 yılına ilişkin büyüme beklentimiz 2016'dan daha iyi"


Maliye Bakanı Ağbal, orta ve uzun vadede derinden gelen yeni akımın, yaşlanma olgusu ve gelişmekte olan ülkelerdeki genç ve yetenekli nüfusu kendi ülkelerine çekebilme gayreti olduğunu vurgulayarak, Türkiye’nin de mutlaka genç ve yetenekli beyinleri dünyanın neresinde olursa olsun ülkeye çekmesi gerektiğini kaydetti.

Ağbal, göstergelerin, 2017 ilk çeyreğindeki büyüme rakamlarının, 2016'nın son çeyreğinden daha iyi olacağını yansıttığını belirterek, "2017 yılına ilişkin büyüme beklentimiz 2016’dan daha iyi. 2016 yılını takvim etkisinden arındırılmış haliyle yüzde 3,1 büyüme oranıyla kapattık. 2017’de büyüme oranının bu rakamdan daha yüksek olacağını söylüyoruz. İnşallah referandum sonrasında da ekonomideki belirsizliklerin ortadan kalkması nedeniyle yatırım tarafında önemli bir ivmelenme olacağını düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.

2017 yılında yatırım harcamalarında hızlı bir artış beklediklerine dikkati çeken Ağbal, gelecek dönemde otomotiv sektöründe pazarın 1 milyonu geçeceğini ifade etti.

Ağbal, otomotiv sektörünün kamu maliyesi ve bütçenin gelir tarafı için önemli bir kaynak olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:

"Otomotiv kolay vergi topladığımız bir alan. Yüzde 100 kayıtlı bir sektör. 2016 yılında sadece otomotiv sektöründe 18,9 milyar liralık ÖTV topladık. ÖTV’den iyi vergi topladık. Sadece ÖTV değil, KDV olarak da en az 10-15 milyar lira topluyoruz. 2016 yılında yaklaşık 10 milyar lira motorlu taşıtlar vergisi topladık. Kabaca bir hesapla yaklaşık 10-15 milyar lira sosyal güvenlik primi geliri veya stopaj geliri var. Dolayısıyla sektör son derece bereketli. Bütçeye ve ekonomiye çok güçlü bir destek veriyor. Sonuçta topladığımız vergilerle bu yatırımları yapıyoruz. Siz vergilerin toplanmasına katkı sağlıyorsunuz, biz vatandaşın ödediği vergilerle bölünmüş yollar, otoyollar yapıyoruz. Vatandaş aldığı yeni araçlarla dümdüz yollarda gidebiliyor."


- "Önce söyleyip sonra yapmak maliyede yok"


Kişi Başına Düşen Milli Geliri dolar cinsinden 3 kat arttırdıklarına işaret eden Ağbal, bir ülkede bu oran arttıkça otomobil sahipliğinin de arttığını vurguladı.

Ağbal, Kişi Başına Düşen Milli Gelir 22 bin dolara çıkarsa Türkiye’de 2 milyon adet otomobilin satılabileceğini belirterek, Türkiye’de Ar-Ge’ye yapılan harcama tutarının milli gelire oranını yüzde 1’den yüzde 3’e çıkartmayı hedeflediklerini anlattı.

Ağbal, kamu bütçesinden Ar-Ge harcamalarına daha fazla kaynak ayıracaklarını ve özel sektörün daha fazla Ar-Ge harcaması yapabilmesi için hem vergi teşvikleri vereceklerini hem de Ar-Ge harcamasına imkan sağlayacak yasal düzenlemeler yapacaklarını kaydetti.

Türkiye’nin ekonomik olarak büyümesiyle otomotiv pazarının da büyüyeceğine işaret eden Ağbal, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Buna göre mutlaka siyasi istikrar, yapısal reformlar ve kararlı ekonomi politikalarına önümüzdeki dönemde devam edeceğiz. Bakanlık olarak vergi ile ilgili çalışma yapacaksak OYDER ve Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) ile istişare yapıyoruz. Doğruları birlikte üretip, geliştirebiliriz. Önce söyleyip sonra yapmak maliyede yok. Bugün burada ifade edilen konular için de zamanı geldiğinde yapacaklarımızı yaparız. Yaptığımızda da görürsünüz. Otomotiv sektörünün yatırımlarının önümüzdeki dönemde daha da artması, iç pazarın büyümesi ve ihracatın artması bakımından hükümet olarak bu güne kadar verdiğimiz destekleri artırarak vereceğiz. Otomotiv sektörü bizim için lokomotif ve stratejik bir sektör."


- "İyi para kazandınız"


Naci Ağbal, vergi kanunlarının uygulanmasıyla ilgili gerek ikinci el araç satışlarında gerekse aksesuara bağlı konularda sorunlar olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bana bu konular aktarıldığında arkadaşlarımıza talimat verdim, sektörle bir araya gelelim diye. Vergi kanunlarında en önemli husus şudur, vergi kanunlarının uygulanması açık ve net olmalı, belirsizlikler ve sürprizler olmamalıdır. Onun için ikinci el araçtaki KDV oranı farklılığının ortadan kaldırılması doğru bir talep. Bu konuyla ilgili gerekli çalışmaları yapıyoruz. Aksesuar konusundaki belirsizlikleri de ortadan kaldıracağız. Hep beraber fair-play olsun. Doğrusu ne ise birlikte belirleyelim. Burada Maliye Bakanlığı olarak bizim hassasiyetimiz, kanunlarla konulan vergilerin tam zamanında alınması. Bunu aşındıracak, geciktirecek birtakım uygulamalar olursa devlet olarak bizim görevimiz gerekli tedbirleri almak. Bunu da sektörle istişare halinde yapmalıyız. Bir düzenleme yapacaksak sektörle birlikte kararlaştırmalıyız. İnşallah bu konuları hızlı bir şekilde çözeceğiz."

Yetkili satıcıların üretici firmalardan alıp sürücü testi için kullandıkları araçlarla ilgili de bir talep olduğunu aktaran Ağbal, "Gelir İdaresi Başkanlığı, Maliye Bakanlığı her zamanki gibi işi garantiye almak için bir standart kural belirlemiş. ‘Rakam bu’ demiş; işine gelirse… Ama bu rakam hakkaniyete uymuyor. Burada o ay satılan araçların belli bir oranı da doğru değil. Yani ‘Her ay ay şu kadar ara satarsam şu kadar da test aracı almalıyım’ şeklinde bir yaklaşım olmasın. Hakikati neyse, o test aracı kaç liraya teslim ediliyorsa, satılıyorsa biz onun üzerinden ÖTV alalım. Herhangi bir şekilde alıcı ile satıcı fiyatta normal olmayan bir şey yaparsa o zaman gelip iddia makamı olarak Maliye Bakanlığı iddialarını ortaya koyar. Bu konuda bir belirlilik sağlayacaksak bile çok net bir şekilde oraya tarif edelim. O konuda da inşallah beraber çalışacağız ve sonuç alacağız." diye konuştu.

Ağbal, geçen yıl sonu itibarıyla otomotiv vergilemesinde yeni bir sisteme geçtiklerini belirterek, şunları kaydetti:

"O ana kadar ki mevcut sistemde araçların motor silindir hacmine bağlı 3 ayrı tarife vardı. Bu tarifede sadece motor silindir hacmi esas alınıyor ve onun üzerinden vergileme yapılıyordu. Biz bu vergi sistemini de uzun yıllardır bu şekilde uyguluyoruz. Ama bu defa da piyasadaki trende baktığımızda, şöyle bir durum söz konusu; bütün araç satışları yüzde 96 oranında 1600 cc’de toplandı. Burada ‘2 tane araç var, ikisi de 1600 cc ama fiyatları arasında ciddi anlamda fark var. Sadece motor silindir hacmine dayalı bir vergileme, vergide adalet prensibi bakımından yeterli değil. Dolayısıyla ilave vergileme ölçüleri getirilmesi gerekir’ şeklinde talepler gündeme geldi. Biz de Bakanlık olarak bunları çalıştık. Farklı farklı senaryolar altında piyasaya etkilerini de gözden geçirdik."

Piyasadaki fiyat oluşumlarına ve verginin dağılımına bakıldığında burada bir ayarlama yapılma ihtiyacı da bulunduğuna dikkati çeken Ağbal, şunları aktardı:

"Ben o zaman bu çalışmayı yaparken sektör temsilcileriyle de bu konuları istişare ettim. Bu anlamda özel olarak bir itiraz olmadığını da söyleyebilirim. Burada kritik olan, bu vergileme eşiklerinin belirlenmesinde piyasadaki fiyat değişimlerine idarenin duyarlı olmasıdır. Burada belirli dönemlerde otomatik değişim yapılması veya belirli bir endekse bağlanması şeklinde farklı öneriler geldi. Biz o zaman dedik ki ‘Bizim buradaki amacımız vergileme sistemine yeni parametreler eklemekten ibaret. Yoksa bu sistemi kullanarak genel anlamda otomotiv üzerindeki vergi yükünü yukarı çekmek değil.' Bu düzenlemeyi hayata geçirdik. Ne yalan söyleyeyim; 2016 yılının kasım ayında da otomobil satışları patladı. İyi de para kazandınız o dönemde. Onu da ifade etmek gerekiyor."

Naci Ağbal, 2016’nın son çeyreğinde hem üretim hem talep tarafında otomotiv sektörünün ekonomiye çok ciddi anlamda destek verdiğini belirterek, “Bu vergi düzenlemesinin de her bakımdan bir katkısı oldu. Şimdi burada belli ki kur değişimlerine bağlı olarak fiyat değişimleri de oluyor. Onları da görüyoruz. Ama burada yeni bir sistem getirdik. Bu sistemi kararlı bir şekilde uygulamaya devam edeceğiz. Sektörlerden gelen talepleri de inşallah çalışmalarda dikkate alacağız." diyerek sözlerini tamamladı.

(Bitti)


AA

Kaynak:Haber Kaynağı