Marmara depreminin 17. yılı

Marmara depreminin 17. yılı

Kocaeli'nin Gölcük ilçesinde, yaşamını yitiren vatandaşlar için anma etkinliği gerçekleştirildi- Vali Güzeloğlu: "1999'daki depremde iletişimi, erişimi ve lojistiği sağlayamayan bir yerden dünya çapında organizasyonel başarıya erişmiş, kamu, yerel ve sivi

KOCAELİ (AA) - Kocaeli'nin Gölcük ilçesinde, 17 Ağustos 1999'da yaşanan Marmara depreminde hayatını kaybedenler için anma töreni yapıldı.

Gölcük Kavaklı sahilde düzenlenen törende konuşan Kocaeli Valisi Hasan Basri Güzeloğlu da depremin önlenemeyen bir yaratılış gerçeği olduğunu belirterek, yaşanan coğrafya eğer deprem bölgesi ise bunun kaçınılmaz gerçek olduğunu söyledi.

Her afetin, buna bağlı ortaya çıkan sonuçların ağır olduğunu dile getiren Güzeloğlu, "Allah, insana aklı bahşetmiş. Aklımızla hareket edersek bu acıları, kayıpları, ödediğimiz bedelleri belki de hiç ödemeyeceğiz. Çünkü deprem öldürmüyor, aklı kullanmamak, akılla hareket etmemek, aklın ön gördüğü şekilde depreme karşı tedbir almamak öldürüyor." şeklinde konuştu.

Güzeloğlu, Gölcük'te depremde 13 bin bina ile 2 bin 500 iş yeri yıkıldığını ve yaklaşık 6 bin kişinin hayatını kaybettiğini belirterek, şöyle konuştu:

"Dünyada yaşanmış en ağır ve uzun süren bir deprem değildi bizi öldüren. İmarsız, plansız, güvensiz ve sağlık ve ne yazık ki akılsız yapılardı. 17 Ağustos, herkesin bir pay alması gereken bir yaşanmışlıktır. Önemli mesafeler aldık, güçlü şekilde tedbirleri aldık. Eksikleri, yapılmasında hala boşluk olanları tamamlamamız lazım. 1999'daki depremde iletişimi, erişimi ve lojistiği sağlayamayan bir yerden dünya çapında organizasyonel başarıya erişmiş, kamu, yerel ve sivil işbirliğini zirveye taşımış bir konumdayız. Dünyanın her bölgesinde deprem ve doğal afetlerde Türkiye'nin kurumları, sivil toplum kuruluşları örnek, başarılı çalışmalar sergiliyor ve müdahale gerçekleştiriyor. Teknolojik olarak dünyanın en ileri, en güçlü ve afet alanında kullanılabilecek en yeni teknolojilerine sahibiz. Gelişmiş insan gücümüz var."

Vatandaşların kendisinden başlayarak depreme karşı önlem alması gerektiğini vurgulayan Güzeloğlu, bir süre önce Kocaeli Afet Acil Müdahale Planı'nı onayladığını anımsattı.

Güzeloğlu, depremde yakınlarını kaybeden ve onları henüz bulamayanlar için yürütülen çalışmada önemli bir mesafe kaydettiklerini anlatarak, bu yıl içinde çalışmaların sonuçlanmasını ön gördüklerini bildirdi.

- "Deprem gündemden düşürülmemeli"

Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Cengiz Kurtuluş da 17 yıl önce büyük bir deprem meydana geldiğini belirterek, büyüklük, etki alanı ve maddi kaybı açısından son yüzyılın en büyük depremlerinden birini yaşadıklarını söyledi.

Yaklaşık 16 milyon insanın depremden etkilendiğini ifade eden Kurtuluş, böyle büyük deprem meydana gelmeden önce öncüler ortaya koyduğunu kaydetti.

Kurtuluş, görevlerinin öncüleri incelemek ve bunlardan anlamlar çıkarıp, depremle ilgili tedbir almak olduğunu dile getirerek, deprem öncüleri hakkında katılımcılara bilgi verdi.

Bölgede en büyük depremlerden birisinin 1894'de meydana geldiğini anlatan Kurtuluş, 1999'a kadar fayın büyük bir sıkışma yaşayarak depremin meydana geldiğini bildirdi.

Kurtuluş, deprem öncesi çalışmalarında bölgeyi incelediğini ve bazı öncüleri gördüğünü belirterek, şunları kaydetti:

"O dönem depremin öncüleri anlattığımızda halkımız kulak vermedi. 'Deprem geliyor' diye felaket tellallığı yaptığımızı söylediler. Daha sonra 17 Ağustos'ta deprem oldu, sonra işi anladık. Büyük deprem oluştu, 45 saniyede bizi perişan etti. Depremden sonra yaptığımız çalışmalarda büyük hasarlar oluşmasında kötü kaliteli yapıların neden olduğunu gördük. Hiçbiri deprem şartlarına uymamıştı. Balçık zeminlerdeki inşaat yoğunluğu hasarın seviyesini arttırdı. Binalarda yanlış temel dizaynından dolayı hasar büyüdü. Ev inşaatlarında tuzlu deniz kumu kullanılması beton dayanımını azalttı. Küçük sarsıntıda yıkılmalar oldu. İmar dışı yapılan kat arttırımı ve eklentiler, binanın statiğini ile periyodunu değiştirdi. Bu nedenle binaların çok daha fazla yıkılmasına neden oldu. Deprem bilinci yeterince geliştirilemedi. Depremle ilgili sürekli eğitim şart. Halk mahalle bazında eğitilmeli, sık sık yapılacak tatbikatlarla deprem gündemden düşürülmemeli. Eğer deprem gündemden düşerse kötü neticelerle karşılaşabiliriz."

- "Enkazdan Gölcük filiz gibi doğdu"

Gölcük Belediye Başkanı Mehmet Ellibeş ise asrın felaketinin üzerinden 17 yıl geçmesine rağmen depremle ilgili anılarının taze olduğunu söyledi.

Depremi ilçede yaşadığını anlatan Ellibeş, "45 saniyede her yönden gelen bir sarsıntı vardı, ayakta dengede duramıyorduk. Evden aşağı indiğimizde denizin içeriye çekildiğini gördük. O felaket sonrası 'Gölcük'te yeniden yaşam olacak mı?' diye insanlar soruyordu. Karamsarlık hakimdi, yaklaşık 6 bin kişi deprem şehidi oldu, binlerce kişi yaralandı, hasarlı binalar vardı." diye konuştu.

Ellibeş, depremden dersler alarak geleceği şekillendirdiklerini ifade ederek, yeni yapı stoğunu bu şekilde oluşturduklarını kaydetti.

Gölcük'ün depremin enkazından "filiz" gibi doğduğunu anlatan Ellibeş, şu ifadeler kullandı:

"Bugün altyapı ve üstyapısıyla yeniden yapılanmış bir Gölcük var. Günlük yaşamın aksamadan devam ettiği bir ilçe haline geldik. Gölcük'te depremden önce var olan bina stokları bizim için bir tehdit, bir tabutun içinde mi yaşıyoruz, yoksa geleceğe güvenle gideceğimiz bir evde mi yaşıyoruz? Bunu kendimize sormalıyız. Bu konuda lütfen birlikte hareket edelim. Bizler 5 bölgede kentsel dönüşüm kararı aldık. Kamu eliyle bu dönüşüm başladı. Vatandaşların daha huzurlu yaşayabileceği projeyi yürütüyoruz."

Konuşmaların ardından Marmara depreminde hayatını kaybedenler için Kur'an-ı Kerim okundu ve Gölcük Arama Kurtarma Derneği tarafından açılan fotoğraf sergisi gezildi.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı