Marmara Depremi'nin 18. yılı
Yalova'da 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin 18. yılı dolayısıyla Deprem Anıtı'nda anma töreni yapıldı- Depremde eşi ve üç çocuğunu kaybeden Tamrak:- "Enkazdan 6 saat sonra çıktım. Tabii ki bu çok acı bir şey. Allah, inşallah böyle bir olayı ülkemize ve
YALOVA (AA) - Yalova'da, 17 Ağustos 1999 tarihindeki Marmara Depremi'nde hayatını kaybedenler, 18 sene önce depremin yaşandığı saat olan 03.02'de yapılan törenle anıldı.
Kentte depremde yıkılan kimi binaların enkazı üzerine kurulan Deprem Anıtı'na akşam saatlerinde gelen vatandaşlar, felakette hayatını kaybedenlerin isimlerinin yazılı olduğu beton bloklara çiçek bıraktı. Anıtın içindeki fotoğraf sergisini de gezen vatandaşlardan bazıları gözyaşlarına hakim olamadı.
Gece geç saatlerde kalabalığın arttığı anıt çevresinde İl Müftülüğü görevlileri tarafından ilahiler okunarak dualar edildi.
İl Müftüsü Turgut Açari ise dua ettirdi ve katılımcılara seslendi.
AK Parti Yalova Milletvekili Fikri Demirel, Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman ve AK Parti İl Başkanı Yusuf Ziya Öztabak'ın da katıldığı törenin ardından belediye ve bir grup esnaf tarafından ikramlarda bulunuldu.
- "O duyguları tekrar yaşamak çok kötü bir şey"
Törene katılan vatandaşlardan Bilgen Bişmiş, gazetecilere yaptığı açıklamada, deprem sırasında hastanede olduğunu söyledi.
Depremde yeğeni ve kuzeni ile eşlerinin yanı sıra kuzeninin çocuğunu kaybettiğini belirten Bişmiş, şöyle konuştu:
"Doğum yapmıştım. O duyguları tekrar yaşamak çok kötü bir şey. Gece saat 03.00 gibiydi. Çocuğumu yanıma aldım. Önce hafif bir sarsıntı oldu. Ardından şiddetli bir sarsıntı oldu. O anda odamda çok aydınlık bir ışık gördüm. Aydınlıkla çocuğumu aldım ve yeğenim de vardı. Onları alıp çıktım. Yer sanki kalktı. O duyguları sanki şu anda yaşıyorum. Rabbim bir daha göstermesin o günleri."
- "Üç evladımı ve eşimi kaybettim"
Erdal Tamrak ise 17 Ağustos'u unutmanın mümkün olmadığını vurguladı.
Bu acının tarif edilmez olduğunu ve bundan ders çıkarılması gerektiğini anlatan Tamrak, şunları kaydetti:
"Deprem unutulmadı, unutmayacağız, unutturmayacağız. O yıldan bu zamana kadar geçen süreçte bizler depremzedeler olarak her yıl 17 Ağustos'u burada kendi canlarımızla birlikte yaşıyoruz. Onlar her ne kadar öbür dünyaya intikal etseler de her zaman kalbimizdeler. O zamanlar çok acılar çektik. Üç evladımı ve eşimi kaybettim. Enkazdan 6 saat sonra çıktım. Tabii ki bu çok acı bir şey. Allah, inşallah böyle bir olayı ülkemize ve insanlık alemine yaşatmaz. Unutulacak gibi değil çünkü herkesin yüreği yandı. Bir de ateş düştüğü yeri yakar. 17 Ağustos 1999'dan bu yana görevim nedeniyle başka illerde olman itibarıyla her yıl bu tarihte burada oluyoruz. Oğlum 15, kızım 14, küçük oğlum 5 yaşındaydı. Şimdi 32-33 yaşlarında, belli bir mevkilerde yerlerde olacaklardı."
Fuat Azizler de deprem öncesi İstanbul'dan Yalova'ya taşındıklarını dile getirdi.
Azizler, eşi, oğlu ve kızıyla enkaz altında kaldıklarını belirterek, "Başta ben çıktım. 5 saat sonra kızımı ve 9 saat sonra eşimi çıkardık. Oğlumuzu burada kaybettik. O da 17 Ağustos 1991 doğumluydu. Tam doğum gününde şehit oldu. Buradan Alanya'ya taşındık. Her yıl 17 Ağustos'ta anmalara katılıp mezarını ziyaret ederek dönüyoruz. Allah bir daha bu acıyı düşmanlarımıza bile yaşatmasın." ifadelerini kullandı.
AA
Kaynak: