Mazlumder ve İMH Konya'dan Müslümanlara destek çağrısı! Raşit el-Gannuşi serbest bırakılsın
İnsan ve Medeniyet Hareketi Konya ve Mazlumder Konya Şubesi, Nahda Hareketi Lideri ve eski Meclis Başkanı Raşid Gannuşi'nin serbest bırakılması çağrısında bulundu
Mazlumder Konya Şube Başkanı Muhammed Akmeşe ve Yönetim Kurulu Üyeleri Tunus eski Meclis Başkanı Raşit el-Gannuşi'nin tutuklanmasını kınadı, Müslüman ülkelere destek çağrısında bulundu..
Konya Aziziye Kültür Merkezi'nde düzenlenen toplantıda konuşan MAZLUMDER Konya Şube Başkanı Muhammed Akmeşe, "Tunus'ta NAHDA hareketi lideri ve eski meclis başkanı Raşid el-Gannuşi, bir konuşmasında iç savaşı kışkırttığı iddiası ile sivil polisler tarafından evine düzenlenen baskınla 17 Nisan'da gözaltına alınmıştır. Gannuşi'nin sağlığının bozulduğuna ve hastaneye kaldırıldığına ilişkin iddialar söz konusudur. Bugün itibarıyla basına yansıyan haberlere göre Gannuşi 48 saatlik gözaltı süresinin sonunda tutuklanmıştır. Gannuşi'nin suçlu muamelesi görmesi, bunca emeğine, üstlendiği görevlere, yıllarca sürgün yaşamasına rağmen iftar sofrasında gözaltına alınması, haksız muamelelere tabi tutulması küresel düzeyde kınanması gereken bir vefasızlık örneğidir. Mazlumder Konya Şubesi, İnsan ve Medeniyet Hareket, Yedi Hilal olarak Gannuşi'ye, NAHDA hareketine ve diğer yöneticilerine reva görülen hukuk dışı uygulamaları; yaşanan keyfi gözaltı ve tutuklamaları kınıyor, küresel düzeyde bütün duyarlı kişi ve kurumları bu hukuksuzluğa karşı durmaya çağırıyor ve çözüm için çaba göstermeye davet ediyoruz" dedi.
Akmeşe yaptığı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
Tunus'ta Nahda Hareketi Lideri ve eski Meclis Başkanı Raşid el-Gannuşi, bir konuşmasında iç savaşı kışkırttığı iddiası ile sivil polisler tarafından evine baskın düzenlenerek 17 Nisan'da gözaltına alınmıştır. Ayrıca Nahda Hareketinin ofisleri kapatılarak faaliyetlerine son verildiği bildirilmiştir. Gannuşi’nin evine 100 civarında polisle baskın yapılmış ve iki saat süren aramayı gözlemlemek için gelen avukatların aramaya eşlik etmelerine izin verilmemiştir. Gannuşi’nin nerede tutulduğu dahi avukatlarına ve ailesine söylenmemiş, terörle mücadele yasasına göre avukatlarıyla 48 saat boyunca görüştürülmeyeceği açıklanmıştır.
Gannuşi’nin sağlığının bozulduğuna ve hastaneye kaldırıldığına ilişkin iddialar söz konusudur. Bugün itibarıyla basına yansıyan haberlere göre Gannuşi 48 saatlik gözaltı süresinin sonunda tutuklanmıştır. 81 yaşındaki Gannuşi, diktatörlüğe ve baskıya karşı ömür boyu verdiği mücadele yanında Kays Said tarafından gerçekleştirilen darbeye karşı koymadaki cesareti ve dürüstlüğü ile geniş çapta saygı görmektedir. Gannuşi’nin tutuklanması laik statükolarla mücadelede ibretler barındırıyor. Müslüman demokrat çizgide mücadele verdiği halde laik diktatörlükle uzlaşı zemininde dahi buluşulamaması hem Tunus hem de diğer Müslüman ülkeler için farklı problemlere dikkat çekiyor.
2011’de Nahda en çok sandalyeye sahip olmasına rağmen tek başına iktidar olmak istemedi, Gannuşi siyasi görev almadı, üçlü koalisyon tercih edildi. 2014’teki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday çıkarılmadı. Gannuşi ve Nahda bu süreçte sürekli ılımlı davrandı, statükoyla çatışmamaya dikkat etti. Sonuçta, laik diktatörlük hiçbir ılımlı ve anlaşmacı tutuma müsamaha göstermeyerek Gannuşi'yi tasfiyeye girişti. 2014 sonrasında mevcut Cumhurbaşkanı Kays Said’in cumhurbaşkanlığı sürecini de destekleyen Nahda Hareketi gelinen aşamada bizzat Said tarafından hedef tahtasına oturtulmuştur. Cumhurbaşkanı Kays Said 2021 yılında anayasal yetkisini hukuka aykırı olarak kullanarak hükümeti feshedip, meclisi kapatma kararı almış, meclisi orduya kuşattırarak meclis çalışmalarını engellemiş fiili darbe yaparak yönetime el koymuştur. O tarihten beri Tunus’ta muhaliflere yönelik baskılar yoğunlaşmış, siyasi partilerin çalışmaları kısıtlanmış, örgütlenme hakkı ortadan kaldırılmış, halkın iradesi engellenmiştir.
Arap Baharının fitilinin ateşlendiği ülke olan ve örnek olacağı düşünülen Tunus’ta gerçekleşen bu darbe ürünü uygulamalar, toplumsal barış açısından ciddi riskler barındırmaktadır. Tunus halkının 24 yıllık bir diktatörlük düzenini devirmesinden sonra Tunus’ta dönüp dolaşıp aynı noktaya gelinmesi kabul edilemez bir gerilemedir. Entelektüel birikimi, uzlaşmacılığı ve fedakarlıklarıyla öne çıkan Gannuşi’nin suçlu muamelesi görmesi, bunca emeğine, üstlendiği görevlere, yıllarca sürgün yaşamasına rağmen iftar sofrasında gözaltına alınması, haksız muamelelere tabi tutulması dünya çapında kınanması gereken bir vefasızlık örneğidir.
Nahda Hareketinin tüm büro ve ofislerinin kapatılmasına ve faaliyetlerinin yasaklanmasına yönelik kararları; Gannuşi’ye, Nahda Hareketine ve diğer yöneticilerine reva görülen hukuk dışı uygulamaları; yaşanan keyfi göz altı tutuklamaları kınıyor, bu hukuksuzluğa karşı dünya çapında bütün duyarlı kişi ve kurumları çaba göstermeye davet ediyoruz.