Medeniyetler İttifakı İstanbul Konferansları açılış töreni
Başbakan Yardımcısı Türkeş: - "Terör terördür, terörist de terörist. Masum insanların hayatına kastetmeyi hiçbir inanç, kültür tasvip etmez. Özellikle ismini dahi barış kökünden alan İslam, zulmü ve şiddetin her türlüsünü reddeder"-"İttifakın sağladığı bu
İSTANBUL (AA) - Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, "Terör terördür, terörist de terörist. Masum insanların hayatına kastetmeyi hiçbir inanç, kültür tasvip etmez. Özellikle ismini dahi barış kökünden alan İslam, zulmü ve şiddetin her türlüsünü reddeder." dedi.
Medeniyetler İttifakı Türkiye Eşgüdüm Kurulu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul Uluslararası Medeniyet Araştırmaları Merkezi (MEDAR) iş birliğiyle düzenlenen "Medeniyetler İttifakı İstanbul Konferansları" açılış töreni, Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda yapıldı.
"Yeni Dünya, Yeni Türkiye ve Medeniyetler İttifakı" konulu birinci konferansa, Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, Birleşmiş Milletler Medeniyetler İttifakı Eşgüdüm Kurulu Başkanı ve Başbakan Başmüşaviri Prof. Dr. Bekir Karlığa, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis Başkan Vekili Ahmet Selamet, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, Birleşmiş Milletler Medeniyetler İttifakı Yüksek Temsilcisi Abdülaziz Al-Nasser katıldı.
Başbakan Yardımcısı Türkeş, konferansta yaptığı konuşmada, projenin öneminde değindi.
İstanbul'un birçok medeniyetin beşiği olduğuna işaret eden Türkeş, "İstanbul'un kendisi, medeniyetler ittifakı simgesidir. Birçok kültürü, bünyesinde barındırmıştır. Yeni gelen de eski kültürün daima muhafazasından yana olmuştur. İslam aleminin yakından tanıdığı, sevdiği Fatih Sultan Mehmet Han, nasip olup da İstanbul'u fethettikten sonra, nefsani bir kibre kapılmamıştır. Fermanlarını imzalarken, 'Ben ki Kayser-i Rum' yani Roma imparatoru diye fermanları imzalamıştır. Bu örnek gösterir ki buradaki medeniyetler daima üstüne konmuştur." diye konuştu.
Türkeş, Medeniyetler İttifakının temellerinin 11 yıl önce, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eski İspanya Başbakanı Jose Luis Rodrigues Zapatero'nun girişimiyle atıldığını belirterek, şöyle devam etti:
"Aradan geçen zaman, ittifakımız dünya sathına yayılarak, girişime destek veren üye sayısı 145'e ulaştı. İttifakımız, kültürler ve dinler temelinde şekillenen önyargıları ve kutuplaşmayı gidermeyi hedeflemektedir. Yapay bölünmeler ve aşırı akımlarla etkin bir şekilde mücadele edilmesi için uluslararası toplumun iş birliği içinde olması gereklidir. Bu sebeple Medeniyetler İttifakına, çok sayıda ülke ve uluslararası örgütün destek veriyor olması, büyük önem taşımaktadır. Medeniyetler İttifakı hoşgörü, karşılıklı anlayış ve diyalog zemininde buluşma hedefimize destek veren dost ülkelerle her geçen gün daha da güçleniyor."
Medeniyetler İttifakının öncü ülkesinin Türkiye olduğunu vurgulayan Türkeş, "Girişimin temelinde yatan inançlar arası diyalog, kültürler arası iş birliği ve dayanışma ruhunun geliştirilmesi amacıyla kendi içinde de önemli adımlar atmıştır. İlki 2008, ikincisi 2012 yılında olmak üzere kabul edilen 2 ulusal eylem planımız, eğitim, gençlik, kadın, medya ve göç gibi alanlarda ülke genelinde uygulanan projeler vasıtasıyla ittifakın temel hedef ve değerlerinin kök salmasını amaçlamaktadır." ifadelerini kullandı.
Medeniyetler İttifakının kuruluşu dahil olmak üzere, bugüne kadar sağladığı siyasi, fikirsel ve maddi desteğin Türkiye'nin öncü rolünü teyit ettiğini aktaran Türkeş, "İttifakın sağladığı bunca başarıya rağmen, kemikleşmiş önyargıları, insanları, inançları, kökenleri ve kültürleri temelinde ayrıştıran anlayışı henüz aşamadığımızı, üzülerek görmekteyiz. Kültürel, etnik ve dini farklılıkların birer tehdit değil, zenginlik olarak görüldüğü, hoşgörünün ve uyumun her yerde ve her alanda öne çıktığı toplumsal anlayışı, maalesef henüz küresel ölçüde yaygınlaştıramadık." değerlendirmesini yaptı.
- "Yabancı düşmanlığı ve İslamofobinin hızla yayıldığını görüyoruz"
İslam adına eylem yaptığını iddia eden terör örgütlerinin, en büyük zararı yine Müslümanlara verdiğini vurgulayan Türkeş, "Bu örgütlerin sebep olduğu algının da etkisiyle Batı ülkelerinde yabancı düşmanlığı ve İslamofobinin de hızla yayıldığını görüyoruz. Oysa biz hep terörün, terör örgütlerinin dinin, kökeninin, bölgesinin ve kültürünün olmadığını söylüyoruz. Terör terördür, terörist de terörist. Masum insanların hayatına kastetmeyi hiçbir inanç, kültür tasvip etmez. Özellikle ismini dahi barış kökünden alan İslam, zulmü ve şiddetin her türlüsünü reddeder." ifadelerini kullandı.
Norveç'te 2011 yılında 77 kişinin yaşamını yitirdiği, 242 kişinin yaralandığı terör eylemlerinin faili olan Anders Behring Breivik'ten örnek vererek devam eden Türkeş, "Bu bir çılgınlıktı, akıl tutulmasıydı, bu ırkçı bir yaklaşımdı ama bugüne kadar biz dahil hiç kimse, bu teröristi, bu şiddet yanlısı 77 kişinin katilini, 'Hristiyan' diye tarif etmedik. Bunun da altını çiziyorum. Terör örgütleri, Medeniyetler İttifakı projesi ile kurmaya çalıştığımız ortak idealin en büyük düşmanıdır. Bu tehdidi ancak ortak mücadele ile aşabiliriz." dedi.
- "Türkiye Cumhuriyeti, sıradan bir ülke değil"
Açılış konuşmalarının ardından soruları yanıtlayan Türkeş, İspanya'nın Medeniyetler İttifakı Projesi'nden çekilmediğini, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik sıkıtılar nedeniyle yükümlülüklerini zaman zaman yerine getiremediğini, ancak eş başkanlığa devam ettiğini söyledi.
Başbakan Yardımcısı Türkeş, Türkiye'nin Suriye ve Iraklı sığınmacılara kapısını açmasıyla ilgili eleştirilere cevap vererek, "Vatandaşlarımızın kaygıları ve tereddütlerini anlıyoruz ama siz değerli vatandaşlarımızın anlaması gereken şey var. Kolay, devlet olunmuyor. Hele de 'devlet ebet müddet' felsefesine sahip bir devletin yaşaması ve ileriye doğru bakması, gitmesi de kolay bir iş değil." diye konuştu.
Türkiye Cumhuriyetinin sıradan bir ülke olmadığını aktaran Türkeş, "Türkiye Cumhuriyeti devletinden bahsediyorsak, burada komşumuza, zordaki komşumuza, mümin müminin kardeşidir dediğimiz bir dönemde, zora girmiş Müslüman komşumuza kapımızı açtıysak, bu bonkörlük değil, bu ancak iyi niyettir ve içinde bulunduğun şartların değerlendirmesi sonucu alınmış kararlardır." değerlendirmesinde bulundu.
Türkeş, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) "dinler arası hoşgörü" adlı faaliyetlerine değinerek, "Onu ben başından beri anlamadım. Ramazanda davet edeceğiz, başımızla beraber. Papaz gelecek, haham gelecek iftarına ortak olacak. Amenna, buyursun gelsin. yesinler, afiyet olsun ama sen 'dinler arası diyalog' diye başlayacaksın, başladığın günden bugüne onlar seni hiçbir şeye çağırmayacaklar. Ben bunu hep garipsedim, anlamadım." ifadelerini kullandı.
"Medeniyetler İttifakı Projesi'nin tarafı olarak, hiçbir alışkanlık ve gelenekten feragat edecek hiçbir şeyimiz yok" diyen Türkeş, "Medeniyetleri tanımak, bilmek, diğerini tanıyarak kendi diğerini bilmek diye bunu değerlendirmek daha doğrudur. Yoksa kendinden bir şey vermek diye bir şey yok. Biz hem Türk hem de İslam kültür ve felsefesine sahibiz, çok şükür. Onların hepsini muhafaza edip, diğerlerini de tanımak anlamak gayretidir." diye konuştu.
- "İnteraktif medeniyetler sergi ve müzesi projesi"
Prof. Dr. Bekir Karlığa da FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimini kınayarak, "Gaddar girişimin, özellikle dini değerleri kullanarak, devlet kurumlarını ele geçirmeye ve paralel bir yapı oluşturmaya çalışan sinsi bir örgüt tarafından gerçekleştirilmeye çalışılmış olması, karşı karşıya bulunduğumuz tehdidin ürpertici boyutlarını gözler önüne sermektedir." dedi.
Medeniyetler İttifakı Projesi'nin 128 ülke ve 24 kuruluşun katılımıyla Türkiye ve İspanya'nın öncülüğünde Birleşmiş Milletler'in bünyesinde devam eden yüzyılın en önemli barış girişimi olduğunu söyleyen Karlığa, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu maksatla Medeniyetler İttifakı Türkiye Eşgüdüm Kurulu Başkanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve MEDAR tarafından 2016-2017 yılında 'Medeniyetler İttifakı İstanbul Konferansları' başlığı altında bir dizi konferans düzenlenmesi kararlaştırılmıştır. Bu kapsamda İstanbul'un farklı ilçelerinden ayda 1 kez olmak üzere toplam 7 konferans düzenlenecektir."
Karlığa, İstanbul'da Büyükşehir Belediyesi ile birlikte interaktif medeniyetler sergi ve müzesi yapma projesi hazırladıklarını dile getirdi.
- Nasser: "Din bilginlerinin çalışmaları çok önemli"
Konferansın onur konuğu olan Birleşmiş Milletler Medeniyetler İttifakı Yüksek Temsilcisi Abdülaziz Al-Nasser ise konuşmasına 15 Temmuz darbe girişimini kınayarak başladı.
Nasser, "BM Medeniyetler İttifakı Türkiye'nin seçilmiş hükümetini devirmeye yönelik darbe girişimini lanetlemiş ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a olan desteğini açıklamıştır." dedi.
BM Medeniyetler İttifakı Girişimi'nin çıkış noktasının siyaset bilimci Samuel Huntington'un medeniyetler çatışması tezine karşı ortaya çıktığına dikkati çeken Nasser, "Dünyada kutuplaşmış kültürler ve karşısında diyalog, saygı ve hoşgörünün geliştirilmesi çok önemli. İnsanlar arasındaki ilişkiler, daha çok gelişmekte ve çok kültürlü topluluklar haline gelmektedir. Özellikle gençler, gelecekten ve hayatındaki anlamdan kuşku duymaktadır. Onların seslerinin duyulması gerekiyor. Politik karar alma süreçlerine katılmaları gerekiyor." ifadelerini kullandı.
İttifakın kutuplaşmayı, radikalleşmeyi ve şiddet içeren aşırıcılığa karşı olduğunu söyleyen Nasser, şunları kaydetti:
"Dini liderlerin barış mesajlarının önemi olduğunu düşünüyoruz. Terörist grupların dini içerikli şiddet mesajlarına karşı, din bilginlerinin çalışmaları çok önemli. Hepimiz global vatandaşlarız. Savaş, insanların zihninde başlar ve biter, barışa giden yol ise kalplerden geçer."
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis Başkan Vekili Ahmet Selamet de toplantılara ev sahipliği yapmaktan dolayı gurur duyduklarını dile getirdi.
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Karaosmanoğlu ise küresel terörün tüm medeniyetlerin ortak girişimi ile çözülebileceğini belirterek, İslamofobi ve ırkçılığın tehlikeli boyutlara ulaştığının altını çizdi.
Program, hatıra fotoğrafı çekimiyle son buldu.
AA
Kaynak: