Dr. Faik Özdengül

Dr. Faik Özdengül

Memleket havası koklamak

Elinizde tuttuğunuz, ya da bilgisayar veya cep telefonu ekranından okuduğunuz satırları ihtiva eden  bu gazete, bundan on iki yıl önce doğdu ve kulağına ezan okunup okunmadığını bilmiyorum işin doğrusu, akikası illa ki kesilmiştir, doğduğunda nur topu gibiydi. Sağlıklıydı. Uzunca düşünülüp adına memleket denildi. Kız mı erkek mi pek de kimse önemsemedi.

İlk zamanlar ne de olsa bugünkü kadar gelişmemişti. Ele avuca sığıyordu. Bakıcıları canla başla çalıştı. Beslendi ve büyüyüp serpilmeye başladı. İlk bakıcılarının zorlandığını biliyorum. Uzaktan gözlemledim çünkü. O zamanlarda sık sık ziyaret ediyordum. Genelde öyle olur ya, çocukluk zamanları yoklukla sıkıntıyla geçer, memlekette böyle zamanlar yaşadı.

Bazı çocuklar bazı nedenlerle yapılır, bu neden,  onların kaderini belirler. Ölen bir kardeşin ardından yapılan çocuklar ikame çocuklardır mesela ve önceki kardeşin hayatını ve hedeflerini gerçekleştirmek zorunda kalır. Kötü giden karı koca ilişkisi düzelsin diye yapılan çocuklar vardır ve bir ömür boyu tedirgin yaşarlar ve ağır sorumluluk altında ezilirler. Bazıları prestij, bazıları istenmeden kazaara olmuşlardır. Tüm bu sebepler bilinçdışına nakşolur çocukların.

Peki memleketin yapılma sebebi var mıydı? Bunu en iyi bunu yapanlar bilir. Biz bunu anlayabilir miyiz? Anlarız. Bugünkü  yaptıklarına bakarak o zamanki niyeti okuyabiliriz. Bugün memleket tam olarak neye hizmet ediyor ve neyi gerçekleştiriyorsa doğmadan önceki yapılma nedeni de tam olarak odur. Bunu bize Hem Adem Alemdar hem de M. Ali Köseoğlu daha ayrıntılı anlatırlar nasılsa.

Ben sadece yazar olarak değil,  memlekette yazmadığım zamanlarda da mutlaka her gün en az bir kere ya gazete sayfasına dokunmuşumdur ya da ekrandan bir göz atmışımdır illa ki. Bunu memleket havası koklamak diye tabir ettim hep. Memleket eğer bir başarı yakaladıysa ve sürekliliği ve istikrarı yakaladıysa bu onu çıkaranların ve sürdürenlerin inandıkları her neyse ondandır. İnsanlar yaptıklarınızı değil inandıklarınızı satın alırlar aslında. Başarı yaptığınız şeylerde değil onları neden yaptığınızla ilgili inançlarınızdadır. Başarı denen şey ilham vermelidir.

Memleket, işin doğrusu başlangıcından bu yana gerçekten de geniş bir kitle için memleket olmuştur. Sakinleri zaman zaman değişse de havası, suyu, kokusu aynı. Ben giderek daha da gelişsin ve serpilsin isterim. Doğmadan önceki inanç ve samimiyet daha da kökleşsin ve geleceğe uzanırken bunu geçmişiyle de bağlarını koparmadan yapsın dilerim.

Birisine yapılan en güzel dualardan birisi de Allah hayırlı uzun ömür versin duasıdır. Memleket için de duam odur.

Sözlerimin sonunda eğer kabalık etmiş olmazsam, bir kaç hatırlatmam olacak memleket için:

Madem adı memleket oldu, madem isimlerin de kaderi var, o zaman memleket kavramı daha da büyümeli zihinde. Nasıl çocukken büyüdüğümüz sokaklar bize sonradan şunu dedirtirse:"Hay Allah o zamanlar ne kadar da büyük gelirdi? Meğerse küçücük bir yermiş." Memleket te büyüyüp serpildikçe, çocukluktan ve ergenlikten olgunluğa doğru adım attıkça, hedefleri de hayalleri de büyütmeli. Sorumluluğu artmalı. Bundan sonraki planları buna göre olmalı.

Başka bir hatırlatma daha yapmalıyım. Asıl memlekete fakat aslında  hepimize:

Sevgili memleket,  bütün bunları yaparken sakın ola ki asıl memleketini unutma. Geldiğimiz ve bir gün olmazsa olmaz dönüp varacağımız asıl memleket. Bütün işin ve asıl görevin o asıl memlekete yapacağın yatırıma dönük olsun.

Nice güzel yıllara...

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.