Merkez Bankasının ihtiyat akçesi

Merkez Bankasının ihtiyat akçesi

CHP İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi:- "Merkez Bankası ihtiyat akçesinin bütçeye aktarılması, enflasyonist etki yaratacaktır, Türkiye'nin mali itibarını ortadan kaldıracaktır. Bu, ateşe benzinle gitmektir"

TBMM (AA) - CHP İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi, "Merkez Bankası ihtiyat akçesinin bütçeye aktarılması, enflasyonist etki yaratacaktır, Türkiye'nin mali itibarını ortadan kaldıracaktır. Bu, ateşe benzinle gitmektir." dedi.

Hamzaçebi, Merkez Bankası ihtiyaç akçesinin bütçeye aktarılacağı haberlerine ilişkin TBMM'de basın toplantısı düzenledi.

Bu haberin doğruluğunu bilmediğini ancak ilgili bakanlar tarafından şu ana kadar yalanlama gelmediğini ifade eden Hamzaçebi, bu haberleri bir uyarı olarak görüp, yetkililere uyarılarını, görüşlerini aktarmak istediğini söyledi.

Merkez Bankasının ihtiyat akçesinin, Merkez Bankası Kanunu'nun 60. maddesinde düzenlendiğine işaret eden Hamzaçebi, maddeye göre, Merkez Bankası karından ilk olarak yüzde 20 ihtiyat ayrıldığını, daha sonra hisse senetlerinin nominal değerleri üzerinden hisse senedi sahiplerine yüzde 6 oranında ilk kar payı ayrıldığını anımsattı.

Hamzaçebi, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ardından Merkez Bankası mensuplarına ödenmek üzere, en çok iki maaş tutarında olmak kaydıyla, yüzde 5 oranında pay ayrılır. Bunların düşülmesinden sonra kalan kar üzerinden yüzde 10 oranında fevkalade ihtiyat akçesi ayrılır. İhtiyat akçesi, adı üzerine; yarın ne olur olmaz, banka bilançosu banka işlemleri nedeniyle olumsuz etkilenebilir, banka kötü günlere gidebilir endişesiyle ayrılan bir akçedir. Tasarruftur, kötü günler için ayrılmıştır. Ama bu kötü günler bankanın karşılaşabileceği riskleri karşılamak içindir. İhtiyat akçelerini, gerektiği takdirde Merkez Bankası kendisi kullanır, bu kararı kendisi alır. Haberlere göre, bu ihtiyat akçesi Merkez Bankasından alınıp bütçeye aktarılacak. Rakamlara göre 2018 sonu itibarıyla Merkez Bankasının adi ve fevkalade, yani olağanüstü ihtiyatlarının toplamı 31 Aralık 2018 tarihi itibarıyla 27,6 milyar liradır. Bu rakam ara ara yayımlanan bilançolarla artmış durumdadır, şu an 46,2 milyar lira düzeyindedir. Yetkililere, ilgili bakanlara, karar sahiplerine önerim asla böyle bir düşünceyi akıllarından geçirmemelidir. Türkiye, en kötü günlerinde dahi, son örneğini 2001 krizinde yaşadık, böyle bir düşünceye kapılmadı, böyle bir düzenlemeyi yapmadı."

Hamzaçebi, bayramda emeklilere iki maaş ikramiye ödeyebilmek için buna ihtiyaç olduğu yönündeki haberlere işaret ederek, gerekçenin bu olup olmadığını bilmediğini söyledi. Resmi bir açıklama yapılmadığını ancak bunun konuşulmasının bile son derece kötü olduğunu vurgulayan Hamzaçebi, 2001 krizinde dönemin hükümetinin bile maaşları ödemek için Merkez Bankası kaynaklarına asla başvurmadığını, borçlanma yoluna gittiğini, Hazinenin ihtiyaç duyduğu finansmanı temin ettiğini anımsattı.

Ekonomik rakamlar ne zaman olumsuz seyretse, yetkililerin rakamları, bilançoları makyajlama yoluna gittiğini savunan Hamzaçebi, bütçeye nisanda aktarılması gereken Merkez Bankası karının ocakta aktarıldığına işaret etti. Hamzaçebi, bu ihtiyat akçesinin bütçeye aktararak bütçe açığının düşürülmek istendiğini, bunun doğru olmadığını, ters tepeceğini, akıllardan geçirilmemesi gerektiğini anlattı.

-"Cumhuriyet tarihinin en yüksek işsizliği"

Hamzaçebi, bütün demokrasilerde yürütme organının gücünün iki şeyle sınırlandırıldığını, bunların kuvvetler ayrılığı ve Merkez Bankası bağımsızlığı olduğunu dile getirdi. Hamzaçebi, ülkeler yararını gördüğü için Merkez Bankası bağımsızlığını sağladığını belirterek, şöyle devam ettti:

"Amaç ilgili bakanların, hükümetin, ülkeyi yönetenlerin Merkez Bankası kaynaklarına başvurmak suretiyle enflasyonu artırıcı politikanın uygulanmaya konulmasının önlenmesidir. Merkez Bankası ihtiyat akçelerinin bütçeye aktarılması yoluna gidilirse bunun anlamı para basılmasıdır. 2001'de Merkez Bankası bağımsızlığının sağlanmasından önce Merkez Bankası Kanunu'nda hüküm vardı; Merkez Bankası Hazinenin talebi üzerine o yılki genel bütçe ödeneklerinin toplamının yüzde 15'ini geçmemek üzere Hazineye kısa vadeli avans açar. Bu yüzde 15 oranındaki avans, enflasyonun en önemli nedeniydi. 2001'de yasal düzenleme yapılmak suretiyle bunun önü kapatıldı. İhtiyat akçesinin bütçeye aktarılması, böylesi enflasyonist etki yaratacak olan, Türkiye'nin mali itibarını ortadan kaldıracak olan bir düzenlemedir. Bu, ateşe benzinle gitmektir. Dolar, faiz yükselirken, işsizlik artarken buna başvurulması ekonomiyi son derece olumsuz etkileyecektir. Hiçkimseye tavsiye etmiyorum. İktidar isterse CHP'nin kriz yönetmiş, ülkeyi krizden çıkarma konusunda birikimi olan kadroları vardır. CHP bu kadrolarla kendilerine yardımcı olmaya hazırdır."

İşsizlik rakamlarına ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine Hamzaçebi, yüzde 14,7 olan rakamın, geçen yılın aynı dönemiyle aynı olduğunu anımsattı. Hamzaçebi, o dönemden bu yana işsizlik rakamının 1 milyon 366 bin kişi arttığını belirterek, yüzde 14,7'nin, savaş dönemleri, darbe dönemleri hariç tarihin en yüksek rakamı olduğunu söyledi. Hamzaçebi, "O yıllarda dahil biz böyle bir işsizliği yaşamadık. Cumhuriyet tarihinin en yüksek işsizliğidir. Bu politikalarla, bu krizden çıkma imkanı yoktur." dedi.

Kaynak:Haber Kaynağı