Bildiğiniz üzere geçtiğimiz yıllarda Merkez İlköğretim Okulu’nun yıkılarak yeniden yapılması dillendirilmişti… Konu ile ilgili farklı görüşler ortaya atılmış, tarihi bina ve hatıraların olması hasebi ile yenisi yapılsa bile eski okulun yıkılmamasını talep edenlerin yanı sıra…

Binanın çok eski olduğunu ve şu an itibari ile hiçbir tedaviye cevap veremeyecek kadar ihtiyar olduğunu,  hiçbir ilaca hiçbir müdahaleye cevap verecek durumda olmadığını söyleyerek yanı başına daha modern bir okul yapılmasının doğru olacağını savunanlarda vardı…

Farklı görüşler kamuoyunda dolaşırken eski okulun yerine büyükçe bir iş merkezinin yapılmasını ve Merkez İlköğretim Okulu ile Mahmut Esat ilköğretim okulunun birleştirilerek tek çatı altında yeni ve büyük bir okulun yapılması yönünde çalışmalar başlatılmıştı...

Bendeniz de bu köşeden Merkez İlköğretim okulunun artık yaşlanmış olduğunu, daha çağdaş ve daha modern bir binanın yapılması gerektiğini görüşünü savunmuştum…

Ve bu tartışmalar uzadı ama hiç biri yapılamadan seneler geçiyor...

Şimdilerde ise tekrar son tartışmanın konusu olan merkez ilkokuluyla Mahmut Esat ilkokulunun birleştirilerek Pazaryerinde peynircilerin bulunduğu üst kısmı aynı projeye dâhil edilerek yeni bir eğitim kompleksinin yapılmasını gündemde olduğunu duyuyoruz…

İlk bakışta kulağa hoş geliyor...

Projeyi savunanların kendilerine göre haklı gerekçeleri var.  Merkez ilköğretim okulunun yerine yeni bina ve Mahmut Esat’a ek bina yapılması yapılacaksa; ayrı ayrı masraf edilmeden masraf edilmeden daha büyük bir binayla Pazar yerinin alt kısmada dahil edilerek bu iş çözülsün. İstek bu… 

Pekala, istek ne zaman gündeme geliyor. Durup dururken değil elbette… Öyle ya.! Türkiye de işlerin yürüyüş şekli ve istekler genelde bir tören düzenlenir. Arkasından yapılmak istenen iş ortaya atılır. Olayın en duygusal (mesela yıkılacak binalar ) yerinden başlanarak kamuoyu oluşturulur ve insanlar bunu tartışmaya başlar.

Sadece işine gelen tarafından tutularak diğerlerinin ne düşündüğünün önemli olmadığından hareket etmek ihtiraslara hizmet etmektir bence… Son talebinde böyle gündeme geldiği kanısındayım.

Detaylar, teknik yönü, ne merkez ilkokulu için çalışma il özel idaredeki plan bütçedeki durumu ne?

MEB bakanlığı bu tür merkezi yerlerdeki okulların yerlerinin ticarethane gibi yerlere verilmesine nasıl bakıyor? Başka yerlerde örnekleri var mı?

Pazaryerinden alınıp okula tahsis edilecek arsalar kime ait? Belediyenin mi yoksa hazinenin mi? Belediye Pazaryerini terk ederse vatandaşa zaten dar gelen Pazaryeri nasıl olacak başka yeni bir yere Pazaryerimi açılacak?

Şehirler sadece ticarethanelerden mi oluşur?

Ticarethaneye verilmek istenen okul bu işe ne diyor; (okul derken çok eski geçmişi olan ve binlerce mezun verip birçok başarıya imza atmış Seydişehir’in adını Türkiye ye duyuracak kadar üne sahip bir tarihi olan bir okul anlaşılırsa ) hiç sorulmadan bu işler yapılıyor.

Diğer taraftan zamanlama çok önemli. İl Özel İdare tarafından 2008 yılında planlaması yapılmış ve parası ayrılarak hemen okulların kapanması ile kazmanın vurulması hesabının yapılacağı bir zamanda bu işlerin tekrar gündeme getirilmesi manidar değil mi sizce?

Acaba birileri merkez ilkokulunun yapılmasını mı engellemeye çalışıyor soruları akla gelmiyor mu?  Tüm bu açıklamalardan sonra yorumu size bırakıyorum.

Bana sorarsanız hem merkeze hem de Mahmut Esat’a daha çağdaş daha büyük binalar yapılsın…