MERSİN (AA) - Türkiye Yaş Meyve Sebze İhracatçı Birlikleri Sektör Kurulu Başkanı Ali Kavak, "Bu küresel ısınma hem üretim hem de ihracat alanımızı etkiliyor. Üretim alanlarımızda bu sene Akdeniz meyve sineği türedi. Bu sene anormal bir yıl yaşıyoruz ve bunu maalesef alıcı ülkeler kullanıyor." dedi.

Kavak, Ulusal Turunçgil Konseyi tarafından Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) toplantı salonunda gerçekleştirilen 1. Turunçgil Forumu'nda yaptığı konuşmada, sektörün gelişmesi ve kalkınması için önemli çalışmalar gerçekleştirdiklerini söyledi.

Türkiye'de 4,7 milyon ton narenciye üretimi olduğunu ve 1,7 milyon tonluk ihracat gerçekleştirildiğini vurgulayan Kavak, "Narenciye üretiminde dünyada 8. sıraya yükseldik. İhraç ettiğimiz 1,7 milyon ton narenciye karşılığında ülkemize yaklaşık 1 milyar dolarlık döviz girdisi sağlıyoruz." dedi.

Bu sektörün 1 milyarlık döviz girdisiyle sınırlı kalmaması gerektiğini aktaran Kavak, dünyada bütün ülkelerin tarımını desteklediğini, Türkiye'nin de yaş meyve ve sebzeyi mutlaka desteklemesi gerektiğini vurguladı.

Türkiye'deki tarımın yapısından dolayı birtakım altyapı sorunları bulunduğuna dikkati çeken Kavak, geçmişten gelen ihmalkarlıklar, umursamazlıklar olduğunu, bu nedenle tarım arazilerinin küçük parçalara bölündüğünü belirtti.

Kavak, "Arjantin'e tarım alanlarını incelemeye gittik. Orada yaptığımız incelemede 28 narenciye üreticisinin Türkiye'deki 300 bin üreticiye eş değer üretim yaptıklarını gördük. Türkiye'nin en büyük sorunu büyük alanlarda üretim yapamaması." diye konuştu.

Üretim arttıkça enflasyonun düşeceğini vurgulayan Kavak, özellikle domates, biber ve benzeri sebzelerin fiyatlarının artışının en önemli nedenlerinden birinin üreticinin bu alandan vazgeçmesi olduğunu söyledi.

- "Küresel ısınma hem üretim hem de ihracat alanımızı etkiliyor"

Küresel ısınmanın turunçgil sektörünü tehdit ettiğini belirten Kavak, şöyle devam etti:

"Bu küresel ısınma hem üretim hem de ihracat alanımızı etkiliyor. Üretim alanlarımızda bu sene Akdeniz meyve sineği türedi. Bu sene anormal bir yıl yaşıyoruz ve bunu maalesef alıcı ülkeler kullanıyor. Bizim en önemli pazarımız, ihracatın yüzde 40'ını yaptığımız ülke Rusya. Rusya'ya gönderdiğimiz 10 arabadan 5'ini geri çeviriyorlar. Ruslar tırı kontrol ederken büyüteçle kontrol edip bir tane kara sinek, kurt bulunca geri gönderiyorlar. O gönderilen ürünler de Samsun gümrük kapısında 10-15 gün tutulup imha raporu veriliyor. Yazık bu ürünler üreticimizin, ihracatçımızın alın teri. 2 gün önce senin ülkenden giden bir malı 2 gün sonra Rusya sudan bahanelerle iade ediyor ve sen de imha ediyorsun. Bunun düzeltilmesi gerekiyor."

Ulusal Turunçgil Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Kaçmaz da dün 2020 yılında ev sahipliği yapacakları 14. Uluslararası Turunçgil Kongresi için oluşturdukları idari ofisi açtıklarını anımsattı.

Bu ofiste bilimsel çalışmalar yapılacağını belirten Kaçmaz, "Bu çalışmalar bilim kurulumuz tarafından değerlendirilecek ve daha sonra kayda değer görülen sunumlar 2020'de Uluslararası Turunçgil Kongresi'ne sunulmak üzere belirlenecek. Bu ofiste ayrıca kongreyle ilgili tüm çalışmalara devam edilecek." dedi.

Mersin Valisi Ali İhsan Su da tarımsal üretimin önemine vurgu yaparak, "Ülkemizde tarım alanında çok ciddi çalışmalara yapılıyor. Biz dünya turunç üretiminde çok önemli bir yerdeyiz. 2017'de 4,7 milyon ton üretim gerçekleştirdik. 2018'de bunun 5,5 milyon tona ulaşması bekleniyor." ifadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından sektörün genel değerlendirileceği sunumlar ve panellere geçildi.