MHP Konya İl Başkanı Karaarslan'dan Malazgirt Zaferi ve Büyük Taarruz açıklaması
MHP Konya İl Başkanı Remzi Karaarslan, Malazgirt Zaferinin 951 ve Büyük Taarruzun 100. yılını kutladı. Karaarsan, "Bu zaferle birlikte, Anadolu toprakları için yeni bir devir başlamıştır" dedi
Milliyetçi Hareket Partisi Konya İl Başkanı Remzi Karaarslan, Malazgirt Zaferinin 951 ve Büyük Taarruzun 100. yılı münasebetiyle yayımladığı açıklamada, Ağustos ayının hep zaferlerle anıldığını belirterek, Sultan Alparslan'dan günümüze kadar tüm kahramanları, şehit ve gazileri hayırla yad etti.
Milliyetçi Hareket Partisi Konya İl Başkanı Remzi Karaarslan, Malazgirt Zaferinin 951 ve Büyük Taarruzun 100. yılı münasebetiyle yayımladığı açıklama şöyle:
Zaferler dendiği zaman Türk Tarihinde hep Ağustos ayı akla gelir. Bütün kış ve bahar aylarında yapılan hummalı bir hazırlıktan sonra ordu sefere çıkar, düşmanla Ağustos ayında karşılaşır ve kazanılan parlak bir zaferle başkente dönülürdü.
Şanlı tarihimizde 26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferinden 30 Ağustos 1922 Büyük Taarruza kadar Ağustos ayındaki bazı zaferler sırasıyla;
26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferi
11 Ağustos 1473 Otlukbeli Zaferi
23 Ağustos 1514 Çaldıran Zaferi
24 Ağustos1516 Mercidabık Zaferi
29 Ağustos 1521 Belgrad’ın Fethi
29 Ağustos 1526 Mohaç Zaferi
1 Ağustos 1571 Kıbrıs’ın Fethi
5 Ağustos 1919 Erzurum Kongresi
19 Ağustos 1920 Sevr Antlaşması’nı imzalayanların vatan haini ilan edilmesi
23 Ağustos 1921 Sakarya Meydan Savaşı’nın başlaması
26-30 Ağustos 1922 Büyük Taarruz
Tarihimizdeki zaferlerin pek azı Malazgirt Zaferi kadar yüksek anlamlara sahiptir. Çünkü Malazgirt'le birlikte, milletimizin kutlu yürüyüşü önemli bir misyonla bezenmiştir. Her parçası ayrı güzelliklere sahip olan Anadolu coğrafyası, Malazgirt Zaferi ile vatanlaşmaya başlamış, bu coğrafyayı vatan kılma özlemi milletimizin tarihî yürüyüşünü ve yükselişini hızlandırmıştır.
Bilindiği üzere milletimiz için vatan kavramının çok büyük bir anlamı ve değeri vardır. Vatan bizler için Ahlat'ta bir mezar taşı, Edirne'de Selimiye minaresidir. Vatan Sivas'ta bir Selçuklu kümbeti, Bursa'da bir Osmanlı çeşmesi, Malazgirt'te mübarek topraktır. Vatan, coğrafyanın ruhuyla milletin ruhunun bütünleşmesi; yabancıya verilmez, elle paylaşılmaz kutsal bir yerdir. Vatan, bağımsızlıkla tadıldığı zaman yüreğimizin şenliği, yerle göğü dolduran kâinatımızdır. İşte Malazgirt Zaferi ile birlikte, yaklaşık bin senedir vatan toprağı olan ve inşallah kıyamete kadar da vatan toprağı kalacak olan Anadolu'nun kilidi açılmıştır. Bir yandan Anadolu toprağı ebedî vatan olmaya başlarken, bir yandan da Bizans'ın köhnemiş zulüm idaresi çökmeye yüz tutmuştur.
Bu zaferle birlikte, Anadolu toprakları için yeni bir devir başlamıştır. Önce Anadolu Selçukluları, sonra Osmanlılar ile zulmün yerini adâlet, düşmanlığın yerini kardeşlik, kinin yerini sevgi almaya başlamış, Anadolu'da yeni bir medeniyetin ışıkları yükselmiştir. Bu medeniyetin temelinde kökleri Hoca Ahmet Yesevî'ye uzanan insan sevgisi, toplumsal barış ve engin hoşgörü anlayışı bulunmaktadır. Bu esaslar üzerinde yükselen Anadolu Türk-İslâm medeniyeti, asırlarca bütün dünyaya örnek bir ileriliğin sembolü olarak parlamıştır
Ve Malazgirt Zaferinden 851 yıl sonra bu büyük Millet Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde 851 yıl önce Vatan yaptığı bu toprakları işgal eden düşmanları denize dökmek için harekata 26 Ağustos 1922 de başlamıştır.
Malazgirt Zaferinin 951., Büyük Taarruzun 100. Yılında Anadolu'nun kapısını Türk milletine açan Sultan Alparslan'ı, onun yiğit kumandan ve askerlerini, bu toprakların ebedî yurt olduğunu ilân eden Mustafa Kemal ve silâh arkadaşlarını hayırla yâd ediyorum.
Anadolu coğrafyasının kıyamete kadar vatan olarak kalması uğrunda can veren bütün şehitlerimizi rahmetle, minnetle, dualarla anıyorum.