Zeki Oğuz
Millet can derdinde
Ülke aylardır iki dava arasında sıkışıp kaldı.
AKP davasıyla yatıyor Ergenekon davasıyla uyanıyoruz. Öte yandan halk nerdeyse açlıkla yüz yüze gelmiş kimsenin umurunda değil.
Çumra ovası bereketli topraklara sahip. Ovanın büyük bir bölümü de bilinçli bir şekilde sulanıyor ama çiftçinin yüzü bir karış. Sulamadan gübreye girdiler müthiş pahalı ama çiftçinin kaldırdığı ürün para etmiyor. Sulama kooperatiflerinin hali perişan, üyelerinden para alamıyorlar, nerdeyse kapılarına kilit vuracaklar. Çiftçi ne yapsın, kaldırdığı ürün yaptığı masrafı ödemiyor.
Geçen gün otobüse iki köylü bindi. Sanırım Sarayönü köylüklerinden. Hemen yakınmaya başladılar. Çaresizlikleri her hallerinden belliydi. Biri güzün tarlaya atacak tohumu bile alamayacağını söylüyordu.
Sulama imkânı olmayan tarlaların yüzde doksanı işlenemez durumdaydı. İşlemeye kalksan harcı masrafını korutmazdı. Bu durumdaki çiftçilerimiz açlıkla karşı karşıya.
Siyaset kurumu niye var?
Onlar vatandaşın sorunlarına çözüm için orada değiller mi? Maalesef değiller. Biraz kaba bir deyim olacak ama memurundan çiftçisine bütün vatandaşlarımız can derdinde iken onlar sidik yarıştırıyorlar.
Gariban memurdan l987’den 1996’ya kadar KEY parası kesildi. Şimdi iki haftaya kadar ödenecek diye haberler çıkıyor. AKP 2002 yılından bu yana iktidar, ancak yerel seçimler yaklaşınca KEY paralarını ödemek akıllarına geldi. Bu paralar gariban memuru ev sahibi yapmak için toplanmıştı güya, yıllarca devlet kullandı parayı acaba geri ödeme yapılırken normal faiz uygulanacak mı, merak ediyorum?
Dağ köylerinde yoksulluk diz boyu. Seçimden seçime vatandaşın karşısına çıkan vekillerin tamda bugünlerde köyleri kasabaları dolaşmalarını isterim. Vatandaşın kullandığı bütün girdiler uçup gitmiş. Traktörü olan bile kullanamıyor. Bir köylü, orakla işleyip, sıpayla çektiğimiz günlere döndük, diye yakınıyordu.
Siyaset kör dövüşünü, kısır çekişmeleri bırakıp vatandaş için var olduğunu bir anlayabilse bir düzlük yola çıkarız ama bu gidişle hiç umutlu değilim.