Milli Eğitim Bakanı Yılmaz:

Milli Eğitim Bakanı Yılmaz:

"İnsanlarımızı değerli, nitelikli kılan, üretici hale getiren, başka ülkelerle rekabet edebilecek duruma getiren de eğitimdir. Eğitimliyse nüfusunuz sizin için güçtür, eğitim yoksa nüfusunuz sizin için yüktür. Türkiye beşeri sermayesini kendini güç olarak

VAN (AA) - Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, insanları değerli, nitelikli kılan, üretici hale getiren, başka ülkelerle rekabet edebilecek duruma getiren şeyin eğitim olduğunu belirterek, "Eğitimliyse nüfusunuz sizin için güçtür, eğitim yoksa nüfusunuz sizin için yüktür. Türkiye beşeri sermayesini kendini güç olarak dönüştürmeyi başarabilen ender ülkelerden biridir." dedi.

Valilik programının ardından AK Parti İl Başkanlığında partilileriyle bir araya gelen Yılmaz, öğrencilik dönemlerinde başka ülkelerdeki 15-20 yıllık iktidarlara gıptayla baktıklarını, Türkiye'de böyle bir durumun eskiden hayal olduğunu ifade etti.

Türkiye'de 95 yılda 65 hükümetin kurulduğunu, kısa dönemli hükümetlerle hizmet üretilemeyeceğini vurgulayan Yılmaz, 15 yıldır AK Parti'nin iktidarda olduğunu, gelecek dönemde de buna devam ederek dünyada rekora doğru ilerleyeceklerini bildirdi.

- "Yeni sistem daha demokratik"

Yeni cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle ilgili açıklamalarda bulunan Yılmaz, "Önce hükümeti parlamento kurardı. Güven oyu alamazsa hükümet kurulamazdı. Şimdi yeni sistemde hükümeti millet kuracak. Millet kuracağı için hükümetin adı 'millet hükümeti' olacak." dedi.

Bakan Yılmaz, eskiden yetkinin millette olmadığını belirterek, şöyle devam etti:

"Vekilleri seçiyordunuz ama yine de milletin iradesi doğrultusunda davranıldığı söylenemez. Bundan sonra böyle olaylar ortadan kalkacak. Sabah oy vereceksin akşam hükümeti kimin kuracağına karar vereceksin. Halkın gözü terazidir, şaşmaz. 'Millet yanlış yapıyor, ben iyi yapıyorum' derseniz demokrasinin 'd'sinden anlamamışsınız demektir. Demokrasinin esası millet gibi olmaktır. Milli hükümeti daha demokratiktir. Bir ülkeyi yüzde 34 oy alarak yönetmek mi, yoksa yüzde 50'nin üzerinde oy alarak yönetmek mi daha demokratik. 2002 seçimlerinde 34 alarak yönettik, şimdi bu mümkün değil. Şimdiki sistem daha demokratik bir sistemdir."

- "Farklılıkları zenginlik görmek lazım"

Yılmaz, yüzde 50 artı 1 oy almanın zor olduğunu, 80 yılda yapılan hizmetleri bir çok kalemde katlayarak yapmalarına rağmen yüzde 49 oy alabildiklerini anımsatarak, bunun uzlaşmayı, vatandaşla kavga edilmemesini, 81 milyonu kucaklamayı gerektirdiğine dikkati çekti.

Kırgınlıkları, küskünlükleri unutarak farklılıkları zenginlik olarak görmek gerektiğine değinen Yılmaz, bu ülkenin, bu vatanın evlatlarının yarınını daha güzel yapmak, refah, huzur ve barış içinde yaşamalarını sağlamak gibi hedeflerinin olduğunu aktardı.

Yılmaz, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bundan sonra herkes konuştuklarına dikkat edecek. Kırmak, dağıtmak yok. Bu sistemde hükümete gelebilmek için mutlaka 81 milyona hitap edebilmek, dokunabilmek lazım. Bu, Türkiye'ye barış huzur getirir, kırgınlıkları, kutuplaşmayı azaltır. Bu sistem kesinlikle hukuk devleti ilkesine uygundur. Yetkili olan sorumlu olacak. Kuvvetler ayrılığı sistemine de uygundur. Parlamento hükümetin kontrolünden çıkacak. Şu anda meclisten çıkan yasalara hükümet karar veriyor. Parlamentoyu şu anda hükümet kontrol ediyor demek doğrudur. Hükümetin istemediği bir kanun çıkmaz. Nerede kuvvetler ayrılığı. Yeni sistemde milletvekili içinden bakan çıkmayacak. Milletvekili sadece yasama görevini yerine getirecek."

Yılmaz, sağlık, ulaşım ve birçok alanda çok güzel hizmetlere imza attıklarını, hayal olan şeyleri gerçeğe dönüştürdüklerini, eğitimde başarı sağlanmaması durumunda diğer alanlarda bu başarıları elde etmenin mümkün olmadığını söyledi.

- "Her alanda Avrupa'dan ilerideyiz"

Türkiye'de 65 binin üzerinde okulun, bir milyonun üzerinde öğretmenin, 18 milyona yakın öğrencinin bulunduğuna dikkati çeken Yılmaz, şu ifadeleri kullandı:

"Eğitimde alt yapıyı tamamladık gibi. Alt yapı eksikliğini giderdiğimiz için şimdi eğitimde kalite konuşuluyor. Alt yapı olmasa kalite konuşulamazdı. Türkiye'de kalite konuşuluyorsa alt yapının büyük oranda çözümlenmiş olmasından kaynaklanıyor. Eğitimde her alanda Avrupa'dan ilerideyiz ama okul öncesi eğitimde gerideyiz. Biz geldiğimizde 5 yaş için okul öncesinde her 100 öğrenciden 10 kişi ancak gidebiliyordu. Geçen yıl 5 yaş için brüt okullaşma oranı yüzde 74'e yükseldi. Hakkari'yi ziyaret ettik. Hakkari'de okul öncesi okullaşma oranı yüzde 90. Hakkari'de okul öncesi eğitim hayal edilemezdi. Diyarbakır'da yüzde 95'e, Erzincan yüzde 99'a yükseldi. Avrupa'dan tek eksik olduğumuz alan olan okul öncesini tamamladığımızda eğitimde çok daha iyi bir noktaya geleceğiz. Okul öncesi eğitim alan öğrenci almayana göre daha başarılı. Fransa'da zorunlu eğitim yaşı 3'e düştü. Biz de zorunlu eğitim ilkokulda başlıyor. Fransa 3 yaşını da zorunlu eğitim kapsamına aldı. Biz 5 yaşı 2019'de yüzde 90'a çıkartacağız. Bu eksiğimizi giderdikten sonra geri kalan hiçbir alanımız olmaz."

- "Eğitimli nüfus güçtür"

Çocukların kendilerini daha iyi ifade etmesi, daha çok kazanarak ailesine, ülkesine katkıda bulunsun diye okutulduğunu belirten Yılmaz, Türkiye'nin son 10 yılda milli gelir artışında OECD ülkeleri arasında açık ara birinci olduğunu, bunu da beşeri sermayesi sayesinde elde ettiğini aktardı.

Yılmaz, "İnsanlarımızı değerli, nitelikli kılan, üretici hale getiren, başka ülkelerle rekabet edebilecek duruma getiren de eğitimdir. Eğitimliyse nüfusunuz sizin için güçtür, eğitim yoksa nüfusunuz sizin için yüktür. Türkiye beşeri sermayesini kendini güç olarak dönüştürmeyi başarabilen ender ülkelerden biridir." dedi.

Bakan Yılmaz, Türkiye'nin eğitim alanında başarılı olduğunu belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Eleştiriler var, olabilir. Olumlu eleştiriler başımız üstüne ama yıkıcı eleştiri yapanlara 'Solomon Adaları yerlisi' diyorum. Solomon Adası'nın her tarafı ağaç. Yerliler bir yeri tarıma açmak için ağacı kesmezlermiş. Ağacın etrafına toplanarak kötü sözler söylermiş. Ağaç bir iki ay sonra kendinden kurur gidermiş. Evlatlarımızın, öğrencilerimizin moralini bozmamamız lazım. Eğitim çocuğa özgüven kazandırmaktır. Eğitimin amacı kendisini ifade edebilmektir, teknolojiyi kullanabilmektir. Karamsarlığa kapılmayın. Türkiye'de en iyi giden konulardan biri eğitimdir. Daha iyi olsun diye eleştirenler var. Bunlardan biri de Sayın Cumhurbaşkanımız. Çünkü hedefi çok yüksek."

AK Parti ziyaretinin ardından, Van Büyükşehir Belediyesi tarafından üniversite öğrencileri için oluşturulan Sürekli Eğitim Merkezini ziyaret eden Yılmaz, öğrencilerle sohbet ederek taleplerini dinledi.

Yılmaz, daha sonra, FETÖ/PDY terör örgütüne ait olduğu gerekçesiyle el konulan ve hizmet içi eğitim merkezine dönüştürülen okulda incelemelerde bulundu.

Yürütülen çalışmalar hakkında bilgi alan Yılmaz, gazetecilere yaptığı açıklamada, şu ifadeleri kullandı:

"Bakanlık olarak öğretmen strateji belgesini yayımladık. Bu belge ile öğretmenlerimizin hem mesleğe gidişinde, hem meslek süresinde meslek eğitimi almasıyla ilgili çalışmalarımız var, hem de öğretmenliğin toplumdaki algısını iyileştirme konusunda 3 sac ayağı var. Öğretmenlerimizin Milli Eğitim Bakanlığı ailesine katıldıktan sonra hizmet içi eğitimini vermek üzere öğretmen akademisi konseptimiz var. Önümüzdeki dönemde bu hizmet için eğitim merkezleri öğretmen akademisi bölümleri olarak ihtisas alanları belirleyerek öğretmenlerimizin hizmetine sunacağız. Türkiye'de 10 yer var. Bunlardan biri de Van'daki hizmet içi eğitim merkezidir. Merkezimizi kısa süre sonra öğretmenlerimizin, Van'ımızın hizmetine sunacağız."

Bakan Yılmaz'a Van Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Murat Zorluoğlu, AK Parti Van Milletvekili Burhan Kayatürk ve kurum amirleri eşlik etti.

Milli Eğitim Bakanı Yılmaz:

AA

Kaynak:Haber Kaynağı