Milliyet yazarından millete hakaret
Sandık ufukta gözüktü ya "vatandaşı yok sayan, vatandaş anlamaz, vatandaş bilmez" türünden hakaretvari ifadeler gazete sayfalarındaki yerini almaya başladı.
Genel seçimler öncesi " Benim oyumla dağdaki çobanın oyu bir olur mu? Göbeğini kaşıyan adam, Bidon kafalılar" tabirleriye millete yapılan hakaretler hafızalara kazınmıştı. Anayasa değişikliği sebebiyle referandumun ufukta gözükmesiyle birlikte millete hakarete varan ilk ifadeye Milliyet yazarı Mehmet Tezkan imza attı.
Yakın zamanda Vatan Gazetesi'nden Milliyet'e transfer Mehmet Tezkan'ın bugünkü yazısının konusu yapılması düşünülen Anayasa değişikliğiydi.
Anayasa değişikliğine karşı olduğunu her fırsatta dile getiren Tezkan, yazısında değişikliğin referanduma götürülmesinin sakıncalarını anlatıyor. İlla götürülecekse de nasıl götürlmesi gerektiğini kendince izah ediyor. Tezkan, yazısının son bölümünde (parantez içine aldığı cümlede) halkımız için öyle bir tez ortaya atıyor ki okuyanlar gözlerine inanmakta zorluk çekiyor.
İŞTE O YAZI:
REFERANDUM SINAVI..
Cuma günü anayasa değişikliği çorba gibi olmasın, her maddeyi kazana atıp önümüze koymayın dedim.. Aşureye çevirmeyin!..
Referandum şartsa değiştirilen maddelere ayrı ayrı oy atalım.. Bizi tümünü ‘evet'e, tümünü ‘hayır'a mecbur bırakmayın dedim..
Hüsnükabul gördü.. Yazılmaya, çizilmeye, konuşulmaya, tartışılmaya başlandı..
* * *
AKP iktidarı değişiklik paketine son şeklini verdi.. Bugün resmen görücüye çıkacak.. Anayasada nasıl bir değişiklik istediklerini resmen göreceğiz..
Bir başka şey daha göreceğiz.. AKP'nin referandum denen mekanizmaya nasıl baktığı ortaya çıkacak..
Referanduma demokratik bir platform olarak mı bakıyorlar, yoksa hedefe ulaşmak için aracı kurum olarak mı görüyorlar..
Belli olacak..
Anayasa maddelerini tek tek oylatırlarsa gerçekten ‘millet'e sormuş olacaklar.. Külliyen oylatırlarsa ‘millet'e sormuş gibi yapacaklar..
Tümünü önümüze koyarlarsa 1982'de askeri yönetimin yaptığı ‘sözde anayasa referandumu'ndan farkı kalmaz..
82'nin başka bir versiyonu olur..
Küçük çaplısı..
* * *
1982'deki havuç, demokrasiye dönme vaadiydi.. Anayasaya ‘evet' çıktığı için siyaset kanalı açıldı.. ‘Hayır' çıksa ne olacağı meçhuldü!..
Bugün durum farklı..
Sivil otorite anayasa değişikliği için referanduma gitmek istiyor..
O zaman.. 1982 mantığı ile olmamalı..
Hayır çıksa da..
Evet çıksa da rejim açısından tehlikeli bir durum yok..
Bırakın, kim ne düşünüyorsa özgürce oy versin.. İpotek olmasın, ‘havuç' mantığı işlemesin..
Madem halk en iyisini bilir diyorsunuz..
(Ben anayasa gibi temel metinlerin referanduma götürülmesine karşıyım.. Bilimsel çalışma gerektirir, halkı aşar, halk doğrusunu bulamaz, bilemez..)
Gerçekten sorun o zaman..