Mısır'da "terörün dönüşümü" tartışılıyor

Mısır'da "terörün dönüşümü" tartışılıyor

Mısır'ın Sina vilayetinde geçen cuma günü, gerisinde 309 ölü bırakan Ravda saldırısıyla terörün güvenlik güçlerine karşı koymakta zorlanmasına karşılık onu zayıf gösterme çabasıyla dönüşüme girdiği ifade ediliyor - Terör örgütü DEAŞ, 2016 - 2017'de Kahire

KAHİRE (AA) - HÜSEYİN EL-KABBANİ - Mısır'ın Sina vilayetinde geçen cuma günü, gerisinde 309 ölü bırakan Ravda saldırısıyla terörün güvenlik güçlerine karşı koymakta zorlanmasına karşılık onu zayıf gösterme çabasıyla dönüşüme girdiği ifade ediliyor.

Mısır'da Ravda saldırısından önce de kamu kurumları ve ibadethanelere yönelik kanlı saldırılar gerçekleşmişti. Ülkedeki analistler, "siviller ve ibadethanelerle toplumdaki en zayıf halkalar hedef alınarak devletin küçük düşürülmesinin hedeflendiği" düşüncesiyle şiddetin stratejik bir dönüşüme girdiği yorumunda bulunuyor.

- Niteliksel dönüşüm

Terör örgütü DEAŞ, 2016 - 2017'de Kahire'deki Kıpti Ortodoks Katedrali'ne, ülkenin kuzeyindeki iki ayrı kiliseye ve Minya kentinde Kıptileri taşıyan bir otobüse düzenlenen saldırılarla çok sayıda sivilin ölümüne neden oldu.

Sina'da yaşayan az sayıdaki Hristiyan nüfusa karşı düzenlenen saldırılarda da 7 kişi hayatını kaybetti. Bu saldırıların ardından onlarca Hristiyan aile bölgeyi terk ederek çevredeki yakın vilayetlere göç etmek zorunda kaldı.

Sina'da sufi tarikat şeyhi Süleyman Ebu Ahraz'ın 2016'da suikasta kurban gitmesi, bölgedeki çimento fabrikasına düzenlenen saldırıda 8 kişinin öldürülmesi gibi sivillere dönük saldırılar düzenlendi.

Ravda saldırısı akabinde yaralıları kurtarmaya gelen ambulansların dahi terör saldırısına hedef olması en zayıf halkalara dönük operasyonlar şeklinde niteliksel dönüşümün varlığına işaret ediyor.

Cami saldırısına ilişkin Mısır devlet televizyonuna açıklama yapan Mısır Cumhurbaşkanlığı sözcüsü Büyükelçi Bessam Radi, "Ravda Camisi'ndeki olay, tam bir ümitsizlik olup sonu yaklaşmakta olan terörün çirkin ve kara yüzünü ortaya koyuyor." dedi.

Askerle mücadelesinin ardından terörün hedeflerinde dönüşüm yaşandığına işaret eden Radi, ordu ve polisle başa çıkamayan terörün daha büyük zarar vermek amacıyla mescit ve kiliselere yöneldiğini söyledi.

- "DEAŞ, Irak'ta yaptığının bir benzerini Mısır'da da yapmak istiyor"

AA muhabirine konu hakkında değerlendirmelerde bulunan Silahlı Örgütler Uzmanı Salahaddin Hasan, devletin yıpranması için sivil ya da kendine muhalif herhangi bir unsurun hedef alındığı saldırılarla özellikle DEAŞ ve diğer terör örgütlerinin hedeflerinde değişim olduğuna dikkati çekti.

Hasan, bu dönüşümle DEAŞ'ın sufi ya da Hıristiyanlar gibi "zayıf halka" olarak görülen unsurları, hedefine alarak ayrıca "etnik" savaş çıkarmayı düşündüğünü belirtti.

Hasan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"DEAŞ, Irak'ta yaptığının bir benzerini Mısır'da da yapmak istiyor. Irak'taki Şiilerin Mısır'daki karşılığı Kıptiler ya da sufiler. Örgüt Sina ya da Mısır'ın herhangi bir yerinde Kıptiler ya da sufiler olsun kendilerine muhalif olan kolay lokmayı hedef seçiyor. Fitneyi ortaya atıyor ve ardından bu kolay lokmalara karşı operasyonları vahşice idare ediyor. En zayıf halkaların hedef olarak seçilmesi, içe çekilmek ve çökmekten kaynaklanıyor. Bir yıldır askeri operasyonlardan dolayı DEAŞ'ta belirgin bir gerilemenin olduğu gözleniyor. İşte bu yapılanlar, DEAŞ'ın ana çatısına bağlı diğer örgütlerin kendi varlığını ispat etme çabası ve ayrıca intikam duygusundan kaynaklanıyor."

Cami saldırısının hedeflerinden birinin de "Sina'nın boşaltılması" olduğu yönünde iddialar medyada yer alıyor.

Bunu, komplo teorisi olarak değerlendiren Hasan, "Sina Mısır'ındır bu şekilde de kalacaktır. Orada büyük bir kalkınma hamlesi başlatıldı. Mısır'ın Sina'dan vazgeçeceğini düşünemiyorum. Mısır ordusu oradadır." değerlendirmesinde bulundu.

- Sina'nın boşaltılması konusu

Sina'daki Aşiret şeyhlerinden Halid Arafat da son saldırının "Mısır'a baskı ve Sina'nın boşaltılması hedefiyle" yapıldığını savundu.

ABD'nin Filistin sorununun çözümüne ilişkin "Sina'nın boşaltılması" gerektiği yönünde çalışmalar yaptığını belirten Arafat, "Mısır'a karşı bu türden saldırılar devam edecektir. Ancak, Sina Mısır'ın olmaya devam edecektir." diye konuştu.

Bir ülkede zayıf ve yumuşak noktaların hedef alınmasını "yönetime baskı" şeklinde yorumlamak gerektiğini belirten Siyasi Akademisyen Said Sadık da "Son operasyon halka güvenlik vaadinde bulunan rejimin bunda aciz olduğunu göstererek rejimi zor duruma düşürmüştür." görüşünü savundu.

Sina vilayetine bağlı Ariş kentindeki Ravda Camisi'ne cuma günü düzenlenen terör saldırısında 309 kişi hayatını kaybetmişti.

Mısır Başsavcılığı saldırının terör örgütü DEAŞ tarafından gerçekleştirildiğini ve saldırganların 25-30 kişi olduğunu belirtmişti.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı