MOSSAD’a bilgi sızdıran tıp öğrencisi Mohammed Salhab gizli yöntemlerle raporlamalar yapmış!
Türkiye'de İsrail istihbarat servisi MOSSAD ile bağlantılı oldukları ve İsrail için önemli bilgi ile belgeleri elde ettikleri iddia edilen öğrenci ve işçi görüntüsü altındaki 16 zanlı hakkında iddianamenin detayları ortaya çıktı
Türkiye'de İsrail istihbarat servisi MOSSAD ile bağlantılı oldukları ve İsrail için önemli bilgi ile belgeleri elde ettikleri iddia edilen 16 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamenin detayları ortaya çıktı. Konya'da kaybolmasının ardından gündeme gelen Filistinli Tıp Fakültesi öğrencisi Mohammed I.A. Salhab'ın gizli yöntemlerle raporlamalar gerçekleştirdiği, bunun karşılığında maddi menfaat temin ettiği belirlendi. İddianamede, şüphelilerin Türkiye'ye gelerek öğrenci ya da isçi görüntüsü altında, gizli yöntemler ile temin ettikleri ve milli güvenliği tehdit edecek bilgileri servis ettikleri kaydedildi.
Türkiye'de İsrail istihbarat servisi MOSSAD ile bağlantılı oldukları ve İsrail için önemli bilgi ile belgeleri elde ettikleri iddia edilen 16 şüpheli hakkında yürütülen soruşturma tamamlanarak hazırlanan iddianamenin ayrıntıları ortaya çıktı. İddianamede, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin milletiyle birlikte güvenliği ve bütünlüğünü sağlamak amacıyla görev yapan kurumlardan olan Milli İstihbarat Teşkilatının (MİT) başlatmış olduğu çalışmalar kapsamında İsrail Devleti İstihbarat Birimine bağlı kişilerin Türkiye'de istihbari faaliyetler yürüterek "siyasi casusluk" suçunu islediklerinin tespit edilmesi üzerine, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü aracılığıyla savcılığa bildirildiği ve sonrasında tespit edilen şüphelilerin yakalanması için çalışmalar başlatıldığı aktarıldı.
Filistinli ve Suriyeli kişilerin para karşılığı casus olarak kullanıldığı belirtildi
İddianamede, Ahmad Zaid'in İsrail Gizli Servisinin saha sorumlusu olduğu ve Almanya'da yaşadığı İsrail Gizli Servisinin Türkiye'de bulunan Filistin ve Suriye uyruklu şahıslarla irtibata geçerek, Türkiye'de bulunan yabancı uyruklu şahısların, kurdukları sivil toplum kuruluşlarının faaliyetlerini, sosyal hayatlarını, eğitim süreçlerini, yurt dışı bağlantılarını izlemek, işgale karşı direnen grupların Türkiye'deki faaliyet ve yapılanmalarından haberdar olmak için Arap asıllı, birçoğu Filistin vatandaşı, bir kısmı da Suriye vatandaşı olan şahısların para karşılığı casus olarak kullanıldığı, şahıslara maddi menfaat sağlayarak bağlılık ve sadakatlerinin diri tutulduğu aktarıldı. İddianamede, şüpheli Ahmad Zaid'in yurtdışında olması sebebiyle dosyasının ayrıldığı belirtildi.
Canlı kurye ile bağlantılı 15 kişi tespit edildi
Ödemelerin canlı kurye olarak belirlenen Abdulkadir Barakat'a Havale Ofisleri vasıtasıyla gönderildiğinin anlatıldığı iddianamede, yapılan çalışmalarda Raed A. A. Ashour, Nahed S.M. Alkafarna, Alaaeddin A. M. Hamada, Mohammed I. A. Salhab, Abdelrahman Y. M. Abunawah, Ahmed J. A. Alqıshawı, Raed Ghazal, Mohammed H. I. Barzao, Yasın M.A. Abufeseıfes, Khaled M.A. Almasrı, Ahmed M. M. Shaheen, Jaser H.J. Alsoudı, Nidal A.A. Alhelou, Abdulhakim Alzaamıl ve Gassan Saade'nin Barakat ile bağlantılı olduğunun tespit edildiği ve düzenlenen operasyonlarda yakalandığı kaydedildi.
Şüphelilerin hücre tipi örgütlendikleri aktarıldı
Şüpheli Abdulkadir Barakat'ın Ahmad Zaid'in talimatları doğrultusunda kuryerlik vazifesini üstlendiğinin anlatıldığı iddianamede, yüz yüze ya da havale yöntemleriyle gizlilik esaslarına uyarak faaliyet icra ettiği, Zaid'in bu aşamalarda mümkün mertebe kurye ile diğer tarafları yüz yüze getirmemeye özen gösterdiği, para teslimatının alıcısı konumunda olan tarafların birbirleriyle diyaloglarının bulunmadığı, şebekenin havale ofisleri gibi bulundukları ülkelerin dışarıdan kişi ve kuruluşlarca mevcut uygulama ve kuralların dışında, dolasıyla kayıt altına alınmadan para transfer edilmesini sağlayan sistem aracılığı ile para transferlerini gerçekleştirdikleri, gizli haberleşme yöntemleri ile hücre tipi örgütlendikleri, para transferinin merkezinde bulunan Abdülkadir Barakat'ın yapılanmanın organizasyonunda kilit rol üstlendiği ve Zaid'in Türkiye'deki uzantısı olarak faaliyette bulunduğu belirtildi.
Konya'da tıp okuyan Mohammed Salhab'ın gizli raporlamalar yaptığı anlatıldı
Konya Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde 6'ncı sınıf öğrencisi olan Şüpheli Mohammed I.A. Salhab'ın eylemlerine yer verilen iddianamede, İsviçre'ye giderek yabancı istihbarat servisleri ile görüşmelerde bulunduğu, Ahmad Zaid ile ile internet tabanlı uygulamalar ve e-posta üzerinden görüşmeler gerçekleştirdiği, Türkiye'de faaliyet gösteren derneklerin isleyişleri, yönetim şekilleri, Türkiye ile Filistin Diasporası'nın ilişkileri ve önemli görülen şahıslar hakkında araştırmalar yaparak gizli yöntemlerle raporlamalar gerçekleştirdiği, bunun karşılığında maddi menfaat temin ettiği ve Filistin seçimleri hakkında kapalı kaynaklar üzerinden rapor hazırlayarak sunum yaptığı kaydedildi.
Şüphelinin 8 gün cezaevinde kaldığı belirtildi
İddianamede, şüpheli Abdelrahmen Abunawah'ın Filistin'de İlahiyat eğitimi gördüğü, eğitimini tamamlamak için Türkiye'ye geldiği, 2011 yılında İsrail gizli servisi tarafından gözaltına alındığı, 8 gün boyunca cezaevinde birlikte kaldığı şahsın vasıtasıyla Ahmad Zaid ile bilgi alışverişine başladığı ve canlı kurye Barakat ile irtibatı olmadan saha sorumlusuna bağlı tek şüpheli olduğu kaydedildi.
Zeytinburnu metro durağında şüpheliden para aldığı aktarıldı
Şüpheli Abddulhakim Alzaamıl'ın Düzce'de canlı kuryeden 10 bin dolar aldığı ve çatışma bölgelerine ait kritik ve gizli mahiyetli verileri kendisiyle telefon yoluyla irtibat kuran bir şahsa ilettiğinin anlatıldığı iddianamede, şüpheli AHmed M.M. Shaheen'in ise canlı kuryeden Zeytinburnu metro durağında bin dolar aldığı ve Ahmad Zaid'in talimatları ile hareket ederek mahiyeti gereği gizli bilgileri temin ettiği belirtildi.
Şüphelilerin işçi ve öğrenci görüntüsü altına çalıştıkları aktarıldı
İddianamede, organizasyon şemasının en üstünde bulunan Ahmad Zaid'in casusluk faaliyetlerinin para transferlerine yön verdiği, şüphelilerin talimat ile Türkiye'ye gelerek öğrenci ya da isçi görüntüsü altında faaliyetlerine devam ettikleri, ankesörlü telefon, internet tabanlı güvenilir iletişim araçları, gizli ve şifreli mail hesapları üzerinden irtibat kurdukları saha sorumluları ile gerektiğinde yurt dışına çıkarak, yüz yüze talimatlandırıldıkları, menfaat karşılığında gizli yöntemler ile gösterdikleri çaba sonucu temin ettikleri ve milli güvenliği tehdit edecek bilgileri servis ettikleri belirtildi.
Milli menfaatlerin zarar görebileceği şekilde faaliyetler icra ettikleri vurgulandı
İddianamede, Türkiye'de ikamet etmekte olan şahıs ya da toplulukların hedef alındığı, bu kişiler üzerinden devletin iç veya dış menfaatlerinin tehlikeye atıldığı, gizli yöntemlerle bilgilerin temin edildiği, temin edilen bilgilerin servis edilerek karşılığında maddi menfaat sağlandığı, şüphelilerin yurt dışı kaynaklı kurum ya da kuruluşlarca maddi menfaat karşılığında organizasyonun içine çekildiği, para transferlerinin de olağan olmayan yöntemlerle gerçekleştirildiği, temin edilen bilgilerin de gizli yöntemlerle aktarıldığı ve uluslararası ilişkiler dahilinde milli menfaatlerin zarar görebileceği şekilde faaliyetlerin icra edildiği kaydedildi.
Savcılıkça hazırlanan iddianamede, 16 tutuklu şüphelinin "devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme" suçundan 15 yıldan 20 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. Şüpheliler iddianamenin kabul edildiği İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesinde, 8 Şubat 2022 tarihinde hakim karşısına çıkacak.
Kaynak: