Çocuklarınız çok daha hijyenik şartlarda,kaliteli malzeme ile evde hazırladığınız ekmek arası köfteyi beğenmiyorlar değil mi?

Çoğu annenin dile getirdiği şikayetlerin başında gelir bu konu. Ne kadar da özenerek yemek yapıyorum, köfte pişiriyorum her ne hikmetse illa ki o dışarıda yedikleri döner, hamburgeri daha çok beğeniyor, benimkine burun kıvırıyorlar…

Sorun aslında sizin hazırladığınız yemeğin güzel olmamasında değil, dışarıdan alınan hazır gıdaların çocuklarınızın beynine kodlanmasında…

O da nasıl oluyor, öyle şey mi olurmuş dediğinizi duyar gibiyim. Evet ne yazık ki gerçek bu… Sebebi de MSG, diğer adıyla Çin Tuzu. Belki önceden duyanlarınız olmuştur, belki de ilk defa. Bu yazımı henüz duymamış olanlar ile  duymuş olsalar da zararlarını bir kez daha siz değerli okuyucularıma  hatırlatmak için kaleme alıyorum.

image001-063.jpg

E621 kodlu gıda katkı maddesi olan; dünyada en fazla tercih edilen ve kullanılan lezzet yükseltici olan mono sodyum glutamat, L-glutamik asitin sodyum olan tuzudur.

MSG olarak adlandırılan Monodosyum glutamat (popüler adı ile lezzet ya da çin tuzu) 1900’lü yıllarda Japonya’da bulundu ve Çin’de yaygın olarak kullanılmaya başlandı.

Görünüşü tuz ve şekere benzer. Beyaz kristal haldedir. Neden MSG’nin tercih edildiği hala belirsizdir. Bazı üreticiler yalnızca tat arttırıcı olarak koyduklarını söylerken kimi tüketiciler MSG’nin alışkanlık yaptığına ve bu sebeple üreticilerin kullanmaya yöneldiğine inanıyorlar.

image002-063.jpg

Kendi lezzeti olmasa da içine katıldığı gıdanın lezzetli algılanmasına neden olan MSG, bu özelliği sebebiyle, birden fazla gıdaya konulmakta ve gıdanın bulunan lezzeti ne ise onu o doğrultuda kuvvetlendirmektedir.

Tat sinirleri uyararak yiyeceklerin tadını attırarak daha çok ve daha sık yemek yeme isteği uyandırmaktadır.

İçeriği fark etmeksizin her türlü besinin oldukça lezzetli olduğunu düşünmemizi ve bu besinin beynimizde sıklıkla tüketilir bir besin olarak kodlanmasını sağlamaktadır.

FDA (Amerikan Gıda ve İlaç Kurumu)’na göre MSG aşağıdaki doğrudan veya dolaylı yan etkilere neden olabilir:

• Hissizlik
• Yanma hissi
• Karıncalanma
• Yüz gerilmesi
• Göğüs ağrısı
• Başağrısı
• Bulantı
• Çarpıntı
• Mahmurluk
• Zayıflık
• Astımlılarda nefes alma güçlüğü

Değişik bağımsız araştırmalara göre ise MSG etki veya yan etkileri aşağıdaki belirtileri gösterebilir:
Kalp – Ritim bozukluğu, atriyal fibrillasyon, taşikardi, çarpıntı, düzensiz kalp atışı, yavaş kalp atışı, tansiyondaki aşırı iniş ve çıkışlar

Dolaşım - Şişme

Mide- Bağırsak – İshal, Bulantı, kusma, mide krampları, rektal kanama, şişkinlik

Adale - Ağrılar, eklem ağrıları, katılık

Nöroloji – Depresyon, ani ruh hali değişiklikleri, migren ağrısı, baş dönmesi, öfkelenme, sersemleme, yönelim bozukluğu, kafa karışıklığı, anksiyete, panik atak, hiperaktivite, çocuklarda davranış bozuklukları, dikkat dağılması, uyku hali, uykusuzluk, hissizlik, siyatik, titreme, kekeleme, rehavet

Göz- çatal görüntü, odak bozukluğu, göz civarında basınç

Solunum – Astım, nefes azlığı, göğüs ağrısı, göğüste daralma, burun akması, hapşırma
Üreme – Ağrılı ve sık sık idrar, prostat şismesi, vajina şismesi, vajinal spoting, sık sık idrara çıkma, geceleri idrara kalkma

Deri – deri döküntüsü, ağız lezyonları, geçici kasılma, kısmi felç, kızarma, aşırı ağız kuruluğu, yüz şişmesi, dil şişmesi, göz altı torbaları

Birçok insan MSG’ye hassastır. Bu hassasiyet her zaman iyi huylu ve geçici olmayabilir. Dr. George Schwartz’ın “In Bad Taste: MSG Syndrome” kitabında belirttiğine göre, hastaları Giles de la Tourette Sendromuna, Multipl sklerosize ve kas bozulmasına benzer semptomlar geliştirmişler.

Dr. Schwartz ritim bozuklukları, düzensiz kalp atışları ve karaciğer anormallikleri saptadığını ifade etmektedir. MSG alanlarda depresyon ve anksiyete atakları dahi görülmüş. Zaman zaman karşılaşılan midede stress, başağrısı, sersemleşme, akıl karışıklığı da bilinen en büyük zararlardır.

Diğer yandan, MSG tüketen çocuklarda hiperaktivite ve öğrenme bozuklukları da görülmüştür. Bu tür bulgular genellikle yanlış anlaşılıp abur cubur yeme etkileri olarak algılanmaktadır.

Karşımızdaki sorulardan biri bu katkı maddesinin nasıl bu kadar farklı etkilere yol açabildiğidir. Bir görüşe göre, MSG beyine doğrudan etki ederek bünyeyi en hassas yerinden vurmaktadır.

Sinir sistemini alt üst edebilen bir maddenin çok farklı etkileri olması normaldir. Neredeyse düşünmeyi durdurabilmektedir.Uzun vadede ise alzheimer ve parkinson gibi hastalıkların ortaya çıkmasını kolaylaştırabilir.

Yukarıda sayılmayan bir başka yan etki obezitedir. Hayvanlarda yapılan deneyler, MSG’nin damarları daralttığını ve hipotalamusa etki yaparak sağlıklı hayvanlarda %40 iştah artışına neden olduğunu göstermiştir.

Şimdi gelelim Çin tuzu diğer bir adıyla da tuzot katkılı ürün gruplarına:

Hemen hemen tüm cipslerde, bazı katı ve yarı yumuşak yağlarda,köfte harçları, dondurma, renkli yoğurt, hazır konsantre ürünlerde,hazır köfte ve dönerlerde,  et sularında, salam,sosis, hazır çorbalarda, hazır soslarda, tatlı-tuzlu hazır ürünlerin pek çoğunda, bulyonlarda.

Msg kanınızdaki insülin oranıyla oynadığı için az önce yediğiniz hamburger daha midenizde sindirilmeden beyninizin hâlâ açım demesine yol açar.  Bu da MSG nin sağlık zararlarından ziyade aldatma boyutunu da işin içine katıyor.. Ve kimi ülkelerde yapılan araştırmalarda olumsuz etkilerin az sayıda kişilerde ortaya çıktığı belirtilip, masum bir katkı maddesi gibi gösterilmeye çalışılsa bile  zararlı veya zararlı değil tartışmaları bir yana etik olmadığı ortada. Ürettiği ürününde MSG kullanma ihtiyacı duyan bir firma  ürününe güvenmediğini ortaya koymuş olmuyor mu?

Dünyada MSG’yi üreten ülke ve firma sayısı oldukça az. Ve bu ticaretten iyi para kazanmaktalar. Bu firmaların gücü nispetinde  MSG’nin ne derece zararlı bir katkı maddesi olduğunu açıklamak da zorlaşıyor. Ayrıca ülkemizde de piyasası bulunan büyük Amerikan gıda şirketleri de MSG yi yoğun olarak kullanmakta ve yasaklanmasını istememektedirler.

Evet durum böyle iken sormak istiyorum. Sokaklarda sıkça rastladığımız (özellikle de semt pazarlarında) yanında getirdiği evladı uslu dursun diye 50 kuruşa aldığı cipsleri çocuklarının ellerine tutuşturan annelerimize ne denilmeli, nasıl anlatılmalı?..

Selametle, ihsanla kalınız.

Kaynaklar:

http://www.gidaraporu.com/sinsi-sinsi-msg_g.htm

http://ahmetrasimkucukusta.com/2016/01/20/hakkimda/cin-tuzu-yedikce-yediriyor

http://www.gidaraporu.com/katki-maddesi-tehlike-saciyor_g.htm

Şeytan Ye Diyor sayfa 303-304, Kemal Özer, Hayy Kitap

/www.mayoclinic.org/healthy-lifestyle/nutrition-and-healthy-eating/expert-answers/monosodium-glutamate

healthy-holistic-living.com
truthinlabeling.org
holisticmed.com