Saldırıda şehit olan Hüseyin el-Umari'nin annesi Janna Ezat, duruşmada söz alarak terörist Tarrant'a hitaben, "Bay Tarrant'ı affetmeye karar verdim çünkü bir öfkem veya intikam duygum yok." dedi.

Teröristi affetme kararının İslam inancından geldiğini belirten Ezat, "Olan oldu ve hiçbir şey oğlum Hüseyin'i geri getiremeyecek." ifadesini kullandı.

Terör saldırısı şehitlerinden Ata Elayyan'ın annesi Maysoon Salama ise terörist Terrant'a hitaben, "Senin gözünde tek suçları Müslümanlık olan 51 masum insanı öldürme yetkisini kendinde buldun. Seni affedemem." diye konuştu.

Saldırıya uğrayan Nur Camisi'nin imamı Cemal Fuda ise katilin yanlış yola düştüğünü kaydederek "Bizler barışçıl insanlarız. Senin yaptığın şeyi hak etmedik. Biz, camiye ibadet için gidiyoruz. Sendeki bu nefret gereksizdir. Yaptığın şeytani eylemle sadece bizim birliğimizi artırdın." dedi.

"Camileri ateşe vermek istediğini kabul etmiştir"

Mahkemede okunan dava özetinde, Tarrant'ın polis sorgusunda hakkındaki bütün suçlamaları kabul ettiği belirtilerek "Temin ettiği yakıcı maddelerle camileri ateşe vermek istediğini kabul etmiştir." açıklaması yapıldı.

Ayrıca Tarrant'ın öldürebildiği kadar kişi öldürmek istediği kaydedilerek "Söz konusu camilere yaptığı saldırının ardından Ashburton'da bir diğer camiye daha saldırı düzenlemek istediğini itiraf etmiştir." ifadesi kullanıldı.

Ömür boyu hapse mahkum edilmesi bekleniyor

Kendi savunmasını yapma isteği 13 Temmuz’da Christchurch Yüksek Mahkemesince kabul edilen terörist Tarrant, hakkındaki 51'i cinayet, 40'ı cinayete teşebbüs ve 1'i de terör saldırısı olan suçlamaların tamamını kabul etmişti.

Beyaz ırkın üstünlüğünü savunan aşırı sağcı teröristin, 4 günlük yargılamanın ardından ömür boyu hapse mahkum edilmesi bekleniyor.

Tarrant, Christchurch kentindeki Nur ve Linwood camilerine 15 Mart 2019'da cuma namazı esnasında otomatik silahlarla terör saldırısında bulunmuştu.

Yeni Zelanda ve tüm dünyada tepkiyle karşılanan saldırıda, 1'i Türk 51 kişi hayatını kaybetmiş, 2'si Türk 49 kişi ise yaralanmıştı.