Bizlerin, bu gökkubbe altında, ülkemize, halkımıza, insanımıza, şehrimize hizmet etme gibi bir vazifemizin olduğunu aklımızdan hiç çıkarmadık.

Gazetemizin bu köşesinde yazı yazmamız; hizmet etme, faydalı olma, üretme gayreti, azmi, çabası, şuuru ve heyecanı içerisinde olmamızdan kaynaklanmaktadır.

Bu topraklar ve onun üzerinde yaşayan çocukları son 100 yıl içerisinde çok badireler atlattı.

Özellikle 1960 ile 2002 yılları arasında unutulması zor ve telafisi uzun zaman alacak çok acı günler yaşadık. Bu tarihler arasında yaşanan acı olaylardan etkilenmemiş tek bir insanımız yoktur.

Geçmişte yaşanılanları unutur, ders almazsak; geleceği istikrar, refah, huzurlu ve mutlu günlere taşıyamayız. Geçmişin yaraları iyi günlerin değerini bilmekle sarılır.

Hepimiz 1960- 2002 yılları arasın da, ülkemizde neler yaşandığını gözümüz önünden sinema şeriti gibi geçirelim. Yaşı 30 un üzerine olan kardeşlerimiz bilirler. 30 yaşın altında olan kardeşlerimiz, o yılları yaşamış büyüklerinden, o yılları anlatan yayınlardan öğrenebilirler.

1960-1980 yılları arasında yaşanan terör olayların da, sağ ve soldan 5 bin genç hayatını kaybetti. Yüzbinlerce genç istikballerini kaybettiler. Anneler, babalar, kardeşler acı ve gözyaşlarına maruz kaldılar.

12-EYLÜL-1980 sabahı; birbirine düşman edilen tüm sağcı ve solcular, 'Bizler kandırıldık' dediler.

Şimdi yaşadıklarımız ve sahip olduklarımız, o yıllar da hayal ettiklerimizdir.

1961 ile 2002 yılları arsında ki çocukluk yıllarımız da hayal ettiklerimize 2002-2013 yılları arasında kavuştuk, yaşadık, sahip olduk. Son 12 yıl içerisin de yaşanan istikrarın yansımadığı, tek bir insan, aile kalmamıştır.

12 Yıl içerisinde, başta siyasi ve ekonomik istikrar olmak üzere her alanda istikrar oluşturuldu. 12 yıl da ülkemiz ve insanımız için neler yapıldığını aklımızdan birbir geçirelim. Tüm bunları saymaya tv proğramları, kitap, dergi, gazetelerin sayfaları yetmez.

Hepimiz aynı geminin içerisinde yol alıyoruz. Bu gemi su alırsa ıslanmayacak tek bir kişi kalmaz. Hepimizin vatanı burası, hiç birimizin ikinci vatanı yoktur. Vatanımızın adı; ANADOLU dur.

Geçmişte yaşadıklarımızın, 2013 yılında yaşadığımız bazı olayların, ileride yaşanabilecek olayların baş müsebbibi; EGEMEN- KÜRESEL DIŞ GÜÇLER DİR.

Onların hedefi istikrarlı TÜRKİYE nin istikrarını bozmaktır.

Hedeflerindeki kişi BAŞBAKANIMIZ, SAYIN RECEP TAYYİP ERDOĞAN. Hedeflerinde ki parti AKPARTİ dir. Sayın BAŞBAKANI ve AKPARTİ' yi ister sevin, ister sevmeyin, hedefleri, amaçları TÜRKİYE' NİN İSTİKRARINI BOZMAK, eski karanlık günlere götürmektir.

Bu güçler oyun kurmak, tezgah hazırlama, oyunu sahaya sürmekde, sergilemekte, yönetmekte çok marifetlidirler. Onların oyunları sahnede oynanırken onlar aklımıza hiç gelmezler. Hep birbirimizi suçlamanın, eleştirmenin,kalp kırmanın gayreti ve çabası içerisinde oluruz. Onlar aklımıza yıllar sonra gelir. Fakat iş işten geçmiş olur.

'EYFAH YİNE KANDIRILDIK ' demeyelim. İş işten geçmeden, bir olalım, iri ve diri olalım. Tüm bu yazdıklarımın tam tersi, EGEMEN-KÜRESEL DIŞ GÜÇLER' in istedikleri değil mi? Sadece kendi düşen değil 76 milyonu ağlatırlar.

''DÖRT ŞEY GERİ GELMEZ: SÖYLENEN SÖZ, ATILAN OK, GEÇEN ZAMAN VE KAÇIRILAN FIRSAT'' HZ. ÖMER…