Yıllardır, eskiden  beri söylenen bir söz vardır; ’Müşteri her zaman haklıdır.’ Neden?  Niçin? cevabını yıllardır aradım durdum. Acaba; esnaf ne zaman haklı olacak? ‘Her doğru her yerde söylenmez! ’derler. Doğruların söyleneceği zamanı bekleyinceye kadar canı çıkıyor.

    Ticaret ve alışverişte karşımızdaki insan olduğunu aklımızdan çıkarmamak gerekir. Müşterinin parası var ve değerliyse, satılanında parasal bir değeri var. Satıcı, esnaf, malı müşterisine sununcaya kadar çok büyük bedel ödüyor.

    Çok zaman alışverişlerimizi zulme dönüştürüyoruz. Satıcının yaşadıklarını, çektiklerini hatırlatan aşağıda saydığımız zorlukları hiç aklımıza getirmeyiz hep kendimizi haklı görürüz.

    Mal veya hizmet üreten satan aşağıda ki bedelleri kazansa da kazanmasa da öderler:

    1-Kira gideri: Şehirlerde kiralar eskisi kadar düşük değil, cep yakıyor. Bir çok esnaf yüksek kirasını müşterisine dahi söyleyemiyor.

    2-Eleman maaşı; sigorta primi, stopaj vergisi, yemek ücreti, mesai ücreti derken, asgari ücretten çalışan bir kişinin maliyeti 1750 TL dir. 10 işcisi olan bir işyerini düşünelim.

    3-Elektrik, doğalgaz, su, telefon  giderinin üstesinden gelmek çok zor. En küçük işyerinde bunların toplamı 1000 TL. Bu gideri 5000 Tl olan işyerleri var.

    4-Yıl içerisinde iki defa gelir vergisi taksiti, 3 ay ara ile peşin vergi ödeniyor.

    5-Her iş yeri sınırları içerisinde bulunduğu belediyeye reklam, çevre ve temizlik vergisi öder.

    6-Her ay kdv, damga vergisi, bağku ve ssk primi ödenir.     

    Gelir Vergisi…Kurumlar Vergisi…Geçici Vergisi....Aylık Muhtasar Beyanname...Üçer Aylık Muhtasar Beyanname...Katma Değer Vergisi…Banka Ve Sigorta Muamele vergisi....SSK....Bağ-Kur...Damga Vergileri…Motorlu Taşıtlar Vergisi…Emlak Vergisi…Çevre Temizlik Vergisi ...İlan Reklam Vergisi...Ticaret ve Sanayi Odası Aidatı..v.s....v.s....v.s....v.s....v.s...v.s............

    En çokta küçük esnafa ve mahallemizde hizmet edenlere güçlük çıkarıyoruz. Eleştirile- mizi, tenkitlerimizi sadece onlara yapıyoruz. Onları günah  keçisi olarak görüyoruz. Tüm bunların hiç birisini AVM  ve büyük işyerlerinde yapamıyoruz.

    Bir işyerinin çerçevelettiği yazıda şunlar yazıyordu:

 ALIŞVERİŞTE PAZARLIK YAPMAK SÜNNET DİYE SİLGİ ALIRKEN BİLE PAZARLIK YAPANLAR BU SÜNNET BİZDE SÜNNET’DE BiM’DE, MAKRO’DA, MİGROS’TA, A-101 DE VE DİĞER BÜYÜK ALIŞVERİŞ MERKEZLERİNDE SÜKÜNET Mİ?

   UNUTMAYIN! BAŞINIZA BİR ŞEY GELDİĞİNDE İLK KOŞAN MAHALLE BAKKALI, MANAVI, KIRYASİYECİSİDİR.

     Hadis:'Kolaylaştırınız, Zorlaştırmayınız; Sevindiriniz, Nefret Ettirmeyiniz.' İnsanlanlarla olan münasebette, alışverişte, ticarette daima hatırlamamız gereken bir prensibi hatırlatıyor.

       İnsanlara zorluk çıkarmak, önüne engel koymak, baskı altına alıp manen ezmek yüce dinimizin hem ruhuna hemde kurallarına aykırıdır. Rabbini tanıyan  ve seven bir insan onun yarattıklarına zulmedemez.

    İnsan, kendi egosunu  tatmin  etmek için bir başkasına maddi manevi acı veremez. Aksine cenab-ı mevlanın yarattığı, hayat ve rızk verdiği ne varsa onlara hizmeti vazife bilir bunu gönülden yaparlar.

   Özellikle ticaret ve alışverişle uğraşanlar işi zora sokmamalı, ticaret ve alışverişi kolaylaştırmalı. Baskılayarak, gererek, nefret ettirerek alışveriş olmaz. Böyle tavırlar insani ve islami değildir.

   Alışverişte, müşteri olarak birde kendimizi satıcının yerine koyalım, empati yapalım. Bize yapılması istenmeyeni başkasına yapmayalım! Ülkemizde, bir yıl içerisinde esnaflık ve ticarete başlayanların yarısı aynı yıl bırakıyor. Kolay olsa, çok para kazansalar bırakmazlardı.

   Ticarette, hizmet etmek, beğendirmek ve satmak zor iştir. En kolayı bize sunulmuş, arzedilmiş olanı satın almaktır. Kolay tarafta bulunan olarak konumları değiştirmeyelim! İşi çok zor olan  satıcılara, hizmet üreten ve satanlara yardımcı olalım.