Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Akademik Yıl Açılış Töreni
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş: (1)- "Dünya, ekonomik ve politik bakımdan tamamıyla yeni bir dönemin eşiğindedir. Tam manasıyla dengesizlik söz konusudur. Bu dengesizlik hali bazı tehditleri, bazı meydan okumaları ortaya çıkardığı gibi özelli
NEVŞEHİR (AA) - AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, "Dünya, ekonomik ve politik bakımdan tamamıyla yeni bir dönemin eşiğindedir. Tam manasıyla dengesizlik söz konusudur. Bu dengesizlik hali bazı tehditleri, bazı meydan okumaları ortaya çıkardığı gibi özellikle Türkiye gibi gelişmekte ve iddiası olan ülkeler için önemli fırsatları da ortaya koyuyor." dedi.
Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi akademik yıl açılış törenine katılan Kurtulmuş, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin soğuk savaşın en ağır faturalarını ödeyen ülkelerden biri olduğunu söyledi.
Türkiye'de sağcı-solcu çatışmalarının soğuk savaş gerilimlerinin bir sonucu olduğunun altını çizen Kurtulmuş, "1980 öncesinde, soğuk savaşın gerilimlerinin doğal bir sonucu olarak bu ülkede 5 bin genç sağcı ya da solcu diye toprağa girdi. Çatışmalarla Türkiye'de şehirler, üniversiteler, fakülteler, hatta aynı fakültenin sınıfları, koridorları bölündü. Bazı yerlerde sağcılar, bazı yerlerde solcular sahaya hakim oldular. Bize ait olmayan bir kavganın faturasını çok ağır bir şekilde ödedik." diye konuştu.
Dünyanın 1990'dan sonra yeni bir döneme girdiğini vurgulayan Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Özellikle 1970'lerle birlikte başlayan, bir tarafta bilgi teknolojileri, diğer tarafta haberleşme alanındaki gelişmeler, dünyayı yeni bir rekabet ortamına getirdi. Küresel rekabet, sınırların açıldığı bir dünya. Herkesin her yerde hem fikir, hem insan gücü, hem sermaye hem de ürünler olarak tam bir rekabet ortamının yaşandığı bir dünya. Berlin Duvarı çökmüş, dünyanın kalan son ideolojik devlet rejimi SSCB dağılmıştı. Doğu ve batı arasındaki gerilimler azalmış, yeni bir dünyanın kurulacağı varsayılıyordu. Ama ne yazık ki 2018'e geldik, dünyada maalesef soğuk savaş dönemini aratmayacak gerilimler devam ediyor. İki dünya savaşı arasındaki dönemde olan gerilimi aratmayacak gerilimler, çatışmalar, bölgesel ve bazı ülkelerin kendi içerisindeki savaşları devam ediyor. Tam bir dengesizlik durumunun hakim olduğu bir dünyadayız. ABD bir tarafta, Çin bir tarafta, Avrupa bir tarafta, Rusya bir tarafta, Japonya bir tarafta. Dünya yeni denge arayışları içerisindedir. Dünyanın tam manasıyla liberal sisteme geçeceğinin iddia edildiği geçtiğimiz, 25 yılın aksine görüyorsunuz dünyada hemen hemen her yerde yeniden gümrük duvarlarının kurulmaya başlandığı yeni bir döneme giriyoruz."
Kurtulmuş, ABD yönetiminin Çin başta olmak üzere dünyadaki bazı ülkelerin gümrük tarifelerini yükseltmesinin yeni dünyadaki dengesizliğin yansıyan görüntülerinden sadece biri olduğunu kaydetti.
Bu ekonomik alandaki gerilimlerin dünyayı yeni bölünmüşlüklerin, yeni birtakım gerilimlerin eşiğine getirdiğini belirten Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Avrupa, ABD ve Çin arasındaki gerilimlere ilave olarak BRICS ülkeleri ve Şangay iş birliği arasında yeni bir oluşum ortaya çıkıyor. Dünya, ekonomik ve politik bakımdan tamamıyla yeni bir dönemin eşiğindedir. Tam manasıyla dengesizlik söz konusudur. Bu dengesizlik hali bazı tehditleri, bazı meydan okumaları ortaya çıkardığı gibi özellikle Türkiye gibi gelişmekte ve iddiası olan ülkeler için önemli fırsatları da ortaya koyuyor. İşte görüyorsunuz; Türkiye bir taraftan AB ile ilişkisini geliştiriyor, bir taraftan Çin'le ilişkisini geliştiriyor, bir taraftan Rusya ile arasındaki sorunları aşmaya çalışıyor, bir taraftan da ABD ile her türlü gerilime rağmen ilişkilerini sürdürme becerisini ortaya koyuyor. Dolayısıyla dünyadaki yeni dengesizlik durumu, Türkiye'nin önüne altın tepsi içerisinde önemli fırsatlar koyuyor. Yeter ki biz güçlü bir ülke olalım. Yeter ki biz ekonomik olarak, siyasi olarak, sosyal olarak güçlü bir ülke olalım. Güçlü bir şekilde ilerleme becerimizi daha da geliştirelim. Dolayısıyla dünyadaki yeni ekonomik ve politik gerilimlerin ortaya koymuş olduğu dengesizlik aslında bizim gibi ülkelere bir imkan sağlıyor, yeni fırsatlar getiriyor."
Kurtulmuş, dünyada yeni tür savaşların başladığını, artık konvansiyonel savaşların bir şekilde geride kaldığını, soğuk savaşın da geride kaldığı, bunun yerine 21. yüzyılın ilk çeyreğinde yeni iki tür savaşın çıktığını söyledi.
Bunlardan birinin vekalet savaşları olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, bunun özellikle Suriye'de görüldüğünü vurguladı.
Vekalet savaşlarını, elini sıcak sudan soğuk suya sokmak istemeyen, ateşe elini sokarak yakmaktansa, kullandığı terörist maşalarıyla bölgeyi bir şekilde yeniden şekillendirmeye çalışan ülkelerin ortaya koyduğunu aktaran Kurtulmuş, şöyle konuştu:
"Yeni tür emperyalizmin yeni tür savaşıdır. DEAŞ denilen örgüt nasıl oldu da dünyanın dört bir tarafından bir şekilde toparlanarak Suriye ve Irak topraklarına getirildi? Ellerine on binlerce dolarlık ölüm silahları verildi ve hatırlayın bir hafta içerisinde Suriye'nin batısından başlayarak Musul ve Kerkük'e kadar geldi. 90 bin militan topladılar. Bir firma adam almaya kalksa bu kadar insanı bir araya getiremez. Kim kurdu, silahı kim verdi, niye Suriye'ye getirildi, DEAŞ üzerinden ne yapılmaya çalışılıyor? Son derece açık. Vekalet savaşlarında kullanılan bu örgüt vasıtasıyla Suriye'nin ve Irak'ın toprak bütünlüğü zedelenmeye çalışılıyor. Irak'ta ve Suriye'de asırlarca yan yana duran Sünniler ve Şiiler, Türkmenler, Araplar ve Kürtler birbirine düşman hale getirildi. Nasıl oldu da bu bölgede PYD-PKK oluşumu sağlandı. Suriye'nin kuzeyinde bir terör devleti oluşturarak sağlamış oldukları desteklerle orada Suriye'nin yapısını ve hatta Türkiye'nin toprak bütünlüğünü ve egemenliğini tehdit edecek çalışmaların içerisine girdiler. Bu terör örgütleri birkaç bin ya da on binlerce kişiden ibaret değil. Arkalarındaki ülkelerin, emperyal güçlerin lojistik desteklerine, siyasi desteklerine, istihbari destelerine sahipler. 2 dünya savaşı birikimini, soğuk savaş birikimini geride bırakan dünya, şimdi rekabet savaşları üzerinden yeni bir döneme giriyor. Suriye'de, Irak'ta ve dünyanın birçok yerinde terör örgütleri üzerinden dünya yeniden şekillendirilmeye çalışılıyor. Dünyanın en yoksul ülkelerinden Mali'de, Nijer'de, Somali'de Boko Haram diye bir örgüt ortaya çıkartılıyor ve bu ülkelerin zenginlikleri yağmalanıyor. Ölen milyonlarca insan var. Bakıyorsunuz batı ülkeleri Nijer'de Mali'de insanları Boko Haram üzerinden tehdit altına alırken el altından altınları, elmasları bir sürü zenginliği talan ediyor, kendi ülkelerine götürüyor."
(Sürecek)
Kaynak: