ANTALYA (AA) - SİNAN ÖZMÜŞ - Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurullah Bülbüller, Türkiye'de her yıl 20 ile 30 bin arasında obezite cerrahisi ameliyatı yapıldığına işaret ederek, "Ancak bunlardan bir ya da iki tanesi kaybedilmektedir. Bu oran safra kesesi, sezaryen ameliyatı gibi ameliyatlarla benzerdir. O yüzden korkulacak bir ameliyat değildir." dedi.

Obez tanısı konulmasında vücut kitle indeksinin önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Bülbüller, AA muhabirine yaptığı açıklamada, vücut kitle indeksi hesabı 35 ve üzerinde çıkan bütün hastalara uygulanabildiğini söyledi.

İndeksi 35 ve 40 arasında olan hastalarda bu ameliyatın yapılabilmesi için şeker hastalığı, tansiyon, kan yağlarının yüksekliği, eklem hastalıkları ve uyku apnesi gibi bozuklukların olması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Bülbüller, "Vücut kitle indeksi 40 ve üzerinde olan hastalar için bu hastalıklar olmadan da direkt ameliyat öneriyoruz." diye konuştu.

Prof. Dr. Bülbüller, obezite cerrahisinin tecrübeli hekim tarafından iyi bir ekiple iyi bir ameliyathane, yoğun bakım ve endoskopi ünitesi birimleri gibi donanımları tam olan bir hastanede yapılması gerektiğine işaret etti.

Obezite cerrahisinde ölüm riskinin neredeyse olmadığını savunan Prof. Dr. Bülbüller, şöyle devam etti:

"Literatürde 2 bin-3 binde bir hasta olarak görülmektedir. Ama burada tecrübeli eller olursa bu oran sıfır olmaktadır. Türkiye'de her yıl 20 ila 30 bin arasında obezite cerrahisi ameliyatı yapılmakta, ancak bunlardan bir ya da iki tanesi kaybedilmektedir. Bu oran safra kesesi, sezaryen ameliyatı gibi ameliyatlarla benzerdir. O yüzden korkulacak bir ameliyat değildir."

Farklı yerlerde yaşayan ancak dayanışma içinde olmak için Antalya'da düzenlenen etkinlikte bir araya gelen daha önce obezite ameliyatı olmuş hastalar da AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

Ameliyatı geçirerek hayatlarını daha kaliteli hale getirdiklerini söyleyen hastalardan 37 yaşındaki Hilal Yılmaz 53, 56 yaşındaki Vildan Özbilen 40 ve 59 yaşındaki Nur Demir 47 kilo verdiklerini aktardı.

- "Özgüvenimi kazandım"

Almanya'da yaşayan Hilal Yılmaz, iki sene önce 118 kilo olduğunu belirterek, aşırı kilo ve fıtık hastalığı nedeniyle sosyal yaşamının kalmadığını söyledi.

Hareket edemediği ve nefes almakta zorlandığında ameliyat olmaya karar verdiğini dile getiren Yılmaz, "Ameliyattan sonra 53 kilo verdim ve şu an gayet mutluyum. Neşeliyim. Özgüvenimi kazandım." diye konuştu.

Yılmaz, kilolu olduğu dönemde yapamadığı birçok aktiviteyi artık rahatlıkla yapabildiğini belirtti.

İzmir'de yaşayan Vildan Özbilen de aşırı kiloları nedeniyle dizlerinin ağrıması üzerine gittiği doktorun kendisine "5 sene sonra köşe yastığı olarak oturacaksın." demesi üzerine obezite ameliyatı olmaya karar verdiğini ifade etti.

Ameliyat sonrası bakımı nedeniyle kızının yaşadığı Adana'da ameliyat olduğunu söyleyen Özbilen, ameliyattan önce 100 kilo olduğunu, şimdiyse 40 kilo vermiş bir insan olarak yaşamını sürdürdüğünü kaydetti.

Nur Demir ise aşırı kiloları nedeniyle monoton bir hayatı olduğunu, oturup kalkamadığını, yürüyemediğini ve dışlandığını savundu.

Zayıflamak için ameliyat olmaya karar verdiğini belirten Demir, "Önceden huzurum yoktu, her tarafım ağrıyordu. Kilo verince yürümem ve ulaşımım rahatladı. Bilhassa artık yatıp kalkarken rahatladım." dedi.

AA