"Oğlum şehitlik şerbetini içti, huzurluyum"
FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önünde oğlu Oğuzhan Yaşar'ı şehit veren Ahmet Yaşar, şehit babası olmanın gururunu yaşıyor- Yaşar: - "Bu bedeli ödeyeceğiz ki çoluk çocuğumuz, kundaktaki çocuklarımız gelecekte rahat yaşasın. Ol
ERZURUM (AA) - GÜNAY NUH - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önünde uçaklardan atılan bombalar nedeniyle başından ağır yaralanan ve kaldırıldığı hastanede 18 gün sonra şehit olan Oğuzhan Yaşar'ın babası Ahmet Yaşar, "Oğlum şehitlik şerbetini içti. Bu açıdan baktığımda huzurluyum, rahatım." dedi.
Erzurum'un Şenkaya ilçesine bağlı Yaymeşe Mahallesi'nde yaşayan Ahmet Yaşar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ailece acılarının taze olmasına rağmen oğlunun şehit olmasından gurur duyduklarını dile getirdi.
Oğlunun şehit olması sonrası kendisine ilgi gösteren herkese teşekkür eden Yaşar, şunları söyledi:
"Bir evlat verdik, vatan sağ olsun. Milletimizin huzur ve güven içerisinde olmasını Cenab-ı Allah'tan temenni ediyorum. FETÖ'cü darbecilere de gerek millet gerek devlet gerekse hükümet olarak Allah'tan niyazım, inşallah fırsat vermeyiz. Anneler, babalar, kardeşler artık ağlamasın istiyorum. Bunlar 40 yıldır kök salmışlar. Her kuruma yerleşmişler. Bu caniler her tarafımıza girmişler. Sessiz bir akrep olmuşlar. Sonuçta akrebin başı görününce kesildi."
Ahmet Yaşar, paralel yapıyı dini bir oluşum olarak gördüklerini ancak 15 Temmuz'dan sonra tam bir akrebe benzettiklerini ifade etti.
Yaşar, "Vatan bölünsün" diyenleri bu milletin gömmesini bildiğini ifade ederek, şu değerlendirmede bulundu:
"Bu millet istesin, Cudi'den başlar, istediği yere kadar gider çünkü iman gücü, iman kuvveti var. Ben ülkeme inanıyorum ve güveniyorum. Sonsuza kadar da güvenmeye mecburuz. Acımız çok büyük ancak buna rağmen bu süreçte adaletten taviz verilmemesini istiyoruz. Kurunun yanında yaşın yanmasını istemiyoruz. Suçlu olanlara da hak edilen cezanın kesilmesini istiyoruz. Bir şehit verdim, gerekirse çekinmeden bir daha veririm. Bu vatana, bu millete bedel ödedik, yine ödemeye hazırız. Bu süreçte adalet, hakkını hukukunu verir. Hak eden de cezasını çeker. Bu konuda hükümetimize, devletimize ve Cumhurbaşkanımıza güveniyorum."
- "Beynimin çocuğuma nakledilmesini istedim"
Oğlu hastanede yatarken beyninin oğluna naklini istediğini söyleyen Ahmet Yaşar, ancak doktorların bunu uygun görmediğini aktardı. Çocuğunun yaşaması için böyle teklifte bulunduğunu dile getiren Yaşar, şöyle dedi:
"Yıkıldım ama şehit verdiğim için gururluyum. Çocuğum yaşasın diye çok istedim ama Hakk'ın rahmetine kavuştu. Oğlum şehitlik şerbetini içti, bu açıdan baktığımda huzurluyum, rahatım. Diğer tarafta ateş düştüğü yeri yakıyor, ciğere cömertlik olmaz. Bu bedeli ödeyeceğiz ki diğer çoluk çocuğumuz, kundaktaki çocuklarımız gelecekte rahat yaşasın. Olur ya bir gün yine bunlar, bu şerefsizler karşımıza çıkarsa, o zaman çocuklarımızın 'Dur' demeye hakları, hukukları olur."
- "Oğlum çok cesaretli biriydi"
Yaşar, şehit oğlundan hatıra kalan tespihi elinden düşürmediğini ifade ederek, şu ifadelere yer verdi:
"Çocuğumdan bana kalan oltu taşı tespihi çekiyorum. Oğlum çok cesaretli biriydi. Ramazana 10 gün kala Ankara'ya gittim. Markette çalışırken işten çıkmıştı. Benim oğlan fırtına gibi bir adamdı, doğrudan yanaydı, haksızlığa boyun eğmezdi. 'Parasız kalacağım' diye bir düşüncesi, korkusu olmazdı ama ömrünün kısa olacağını bilemedim. Yaradanım seçti aldı. Cennete hep yaşlılar gidecek değil ya, gençlerde orada gezecekler. Olay olmadan bir saat önce telefonla görüştüm. Daha sonra evden çıkıp meydana inmiş. Oğlumda, vatan millet sevgisi ağır basıyordu. Pek konuşmayı sevmezdi ama bu son gidişimde, 'Bakın ben nasıl büyük işler yapacağım' derdi. Demek ki, Yaradanım bu ilhamı kalbine sokmuş. Benim bir hesabım vardı, Yaradanımın da başka bir hesabı vardı."
Ankara Etimesgut Kaymakamlığınca bir parka "Şehit Oğuzhan Yaşar" isminin konulduğunu anımsatan Yaşar, Kaymakam Cumali Atilla'ya teşekkür ederek, onu kardeşinden daha yakın gördüğünü sözlerine ekledi.
AA
Kaynak: