Fahri Kubilay
Olaya “Seydişehir’ce” bakabilmek
Olaya “Seydişehir’ce” bakabilmek
Geçtiğimiz hafta Cuma günü Ahmet Cengiz Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sayın Yunus Çengeloğlu, okulun Konferans Salonu’nda; siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri ile basın mensuplarına, inşaatı devam eden Ahmet Cengiz Mühendislik Fakültesi Binası ve okulun diğer çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Ahmet Cengiz Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yunus Çengeloğlu, Fakülte bünyesinde bu yıl; Makine, Malzeme ve Metalürji ile Maden Mühendisliği bölümlerini açılacağını, ancak sadece Makine Mühendisliği bölümüne öğrenci almayı hedeflediklerini ifade etti. Şayet YÖK Eğitim Komisyonu kabul ederse ek kontenjandan 180 öğrenciyi bu yıl eğitime alabileceklerini söyledi.
Asıl hedeflerinin Seydişehir-Beyşehir arasına kurulacak yeni bir üniversite olduğuna dikkat çeken, Prof. Dr. Çengeloğlu, Beyşehir’de, Sosyal Bilimler alanında, Seydişehir’de de Teknik Bilimler alanında eğitim verecek fakültelerin açılmasının uygun olacağını, bunun gerçekleşmesinin ise siyasetçilerin bu konuyu yoğun bir şekilde dillendirmeleri ve gündemde tutmaları ile mümkün olabileceğini vurguladı.
Ahmet Cengiz Mühendislik Fakültesinin öğretim elemanı ihtiyacının her geçen gün giderildiğini söyleyen Prof. Dr. Çengeloğlu; “iki yıl öncesine kadar bizler çevremizdeki yüksek okul ve fakülte imkânlarına imrenirdik. Ancak geçen iki yıl içinde çevremizdekiler bize imrenmeye başladılar. Şu anda Cengiz İnşaat’ın yaptığı bina Selçuk Üniversitesi bünyesinde eşi ve benzeri olmayan bir bina olup, burada kullanılan malzemeler özenle seçilen malzemeler olduğu için kalite de kendiliğinden ortaya çıkmıştır. Çok açık bir şekilde ifade edebilirim ki, Selçuk Üniversitesinin en güzel ve kaliteli binası bizim binamız olmuştur” dedi.
Daha sonra toplantıya katılanlar toplu olarak devam eden Ahmet Cengiz Mühendislik Fakültesi inşaatını gezdiler.
Temel atıldıktan sonra bu inşaatı görmeye ilk defa gidiyordum. Gelip geçerken; “acaba nasıl bir bina olacak, görünüş olarak bize gösterilen resim kadar güzel olacak mı?” şeklinde merakımı celbeden sorulara cevap bulmaya çalışıyordum. İnşaat alanına doğru gider iken Sayın Çengeloğlu, henüz inşaatı görmeden bizi inşaat hakkında oldukça güzel şeyler söyleyerek hem bilgilendirdi hem de ne yalan söyleyeyim çok duygulandırdı. Bu ruh haliyle inşaat alanına vardık.
Onlarca kişi arı kovanı gibi çalışıyor, kimisi beton döküyor, kimisi fayans döşüyor, kimisi alçı yapıyor, kimisi kablo seriyor, kimisi havalandırma sistemiyle uğraşıyor… Elhasılı velkelam kısa sürede bitirebilmek için hummalı bir çalışma gözleniyordu.
Toplumda; geçmişte oluşmuş ve de çok da haksız bulunamayacak bir imaj, bir kanı vardı. “Devletin elinin olduğu işlerde kalitenin yeterli ölçüde olamayacağı, özel sektörün ise daha kaliteye yönelik olarak çalıştığı” şeklinde bir intiba oluşmuştu. Bu düşüncelerden hareketle orayı gezenlerin ortak kanısı şöyleydi: “Seydişehir Ahmet Cengiz Mühendislik Fakültesi, iyi ki özel sektör tarafından inşa edilmişti”
Dekan Sayın Çengeloğlu’nun inşaattan bahsederken, sorumlu mühendisten övgüyle söz etmesi, inşaatı gezerken gördüklerimizden dolayı Çağlar Bey’in bu övgüyü ne kadar da layık olduğunu gözlerimizle görmüştük. Yaptığı işler ve ürettiği projeler harikaydı.
Ben, inşaat konusunda uzman falan değilim. Ama “görünen köy de kılavuz istemezdi.” Bir bina ancak bu kadar sağlam ve ancak bu kadar modern bir şekilde inşa edilebilirdi. Cengiz Kardeşler bunu yaparak Seydişehir’e hak ettiğinden fazlasını verebilmek için gayret ediyorlardı. Bu yüzden de her türlü övgüyü hak ediyorlardı.
Bu inşaatın bu şekilde yükselmesinde, olayın görünmez kahramanı olarak hiç bir tereddüde mahal kalmaksızın, Prof. Sayın Yunus Çengeloğlu’nu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu toprakların evladı olması, gayretinin daha da yükseklerde olduğunu gözler önüne seriyordu. Allah onun yardımcısı olur inşallah.
Eylül ayında yapılacak olan S.Ü rektörlük seçimlerinde başka bir Seydişehir evladının rektör olması durumunda, Seydişehir Mühendislik Fakültesi’nin hiç kimsenin hayal bile edemeyeceği seviyelere ulaşması kaçınılmazdır.
Seydişehir Fakülte binasının kısa sürede bitirilerek öğrenci almasını dört gözle bekliyoruz. Bu çok uzak bir ihtimal değildir. “Bizler, hep birlikte Fakülteli Seydişehir’e şimdiden hazırlık yapsak çok daha iyi olur” diyorum.
Emeği geçen herkese, en başta da ETİ A.Ş.’ye Seydişehirliler olarak sonsuz teşekkürler ediyoruz.