Ömer Halisdemir'in şehit edilmesi davası

Ömer Halisdemir'in şehit edilmesi davası

Özel Kuvvetler Komutanlığını ele geçirmek isteyen cuntacı general Terzi'yi vurarak FETÖ'nün darbe girişiminin seyrini değiştiren Astsubay Halisdemir'in şehit edilmesine ilişkin davada ara kararını açıklayan mahkeme, sanıkların tutukluluk halinin devamına

ANKARA (AA) - Özel Kuvvetler Komutanlığını (ÖKK) ele geçirmek isteyen cuntacı general Semih Terzi'yi vurarak Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin seyrini değiştiren Astsubay Ömer Halisdemir'in şehit edilmesine ilişkin 18 sanığın yargılandığı davada ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına hükmetti.

Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, Sincan'da tutuklu 9 sanık ve avukatları ile müştekiler şehit Halisdemir'in eşi Hatice Halisdemir, kardeşi Soner Halisdemir ve karargahta öldürülen Astsubay Nedim Şahin'in eşi Ayşe Şahin ve çocukları hazır bulundu. Ankara dışındaki tutuklu sanıklar duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katıldı.

Duruşmada tanık olarak dinlenen Özel Kuvvetler Komutanı Korgeneral Zekai Aksakallı'nın emir astsubayı Makbul Ulu, Genelkurmay Başkanlığında görevli bir korumanın telefonuyla darbe girişimini öğrendiğini, hemen Tümgeneral Aksakallı'yı aradığını ve yanına geçtiklerini söyledi.

Komutanın telefon irtibatını sağladıklarını belirten Ulu, ÖKK'de Harekat Şube Müdürü olarak görev yapan eski albay Ümit Bak ve Ali Çelik ile göşüldüğünü ancak bu kişilerin emirlere uymadığını anlattı. Cuntacı Semih Terzi ile hem kendisinin hem de Korgeneral Aksakallı'nın telefonla görüştüğünü dile getiren Ulu, Terzi'nin, "Sesin gelmiyor ama sen anlat, anlat" diye kendileriyle dalga geçtiğini belirtti.

Bu sırada şehit Ömer Halisdemir'in kendilerine telefonla ulaştığını bildiren Ulu, Zekai Aksakallı'nın Halisdemir'e görevi verdiğini, ardından Halisdemir'in şehit olduğunu, Semih Terzi'nin de GATA'ya götürüldüğünü öğrendiklerini belirtti. Ulu, bunun üzerine GATA komutanıyla temasa geçtiğini, Aksakallı'nın buradaki askerlerin teslim alınması yönünde komutanlara talimatlar verdiğini kaydetti.

Ulu, avukatların sorusu üzerine, Ümit Bak, Ali Çelik ve Fatih Şahin ile gece boyunca teslim olmaları yönünde telefon görüşmeleri yaptıklarını, Terzi'nin emrindeki askerlerle görüşme fırsatı bulamadıklarını söyledi. Ulu, Terzi'nin Ankara'ya geldiğini, uçağı kalktıktan sonra Diyarbakır'dan öğrendiklerini bildirdi.

Makbul Ulu, ÖKK'daki darbecilerin, davanın sanıklarından Mihrali Atmaca ve ekibi tarafından etkisiz hale getirildiğini belirterek, "Atmaca ve timi, Ömer Halisdemir'i şehit ettiler, ardından dönüp darbecileri etkisiz hale getirdiler." dedi.

- Avukattan "kahramanlar savunması"

Ulu'dan sonra tekrar söz alan sanık avukatları, Tümgeneral Aksakallı'nın mahkemeye gelerek tanık olarak dinlenmesini istedi.

Sanıklardan Ali Güreli'nin avukatı Ercan Soylu, masum olduğunu savunduğu müvekkilinin tahliyesini isteyerek, "Bu kahramanların ülkesiyle, vatandaşlarıyla ailesiyle kavuşma zamanı geldi. Sizden gerçek hukukçular olarak gerçek bir değerlendirme bekliyoruz. Ve müvekkillerimizin tahliyesini talep ediyoruz." dedi.

Mahkeme başkanı, salondakilerin avukat Soylu'nun sözlerini alkışlaması üzerine duruşmanın düzenini bozduklarını belirterek, uyarıda bulundu. Duruşma savcısı da salonda görevli polislerden izleyicilere dönmelerini istedi.

Nedim Şahin'in avukatı ise müvekkilinin kim tarafından öldürüldüğünün net olmadığını belirterek, "Balistik raporu dosyaya gelmemiş. Müvekkilimin kimin tarafından öldürüldüğünün netleşmesini istiyoruz. Olayı gören Ümit Bak'ın bu mahkemede tanık olarak dinlenmesini istiyoruz." ifadesini kullandı.

Avukatlardan sonra söz alan sanık Fatih Şahin, dijital veriler ve telefon görüşmelerinin bir an önce dosyaya kazandırılmasını talep etti.

Sanık Erhan Almak ise masum olduklarını belirterek tahliyesini istedi. Almak, "Keşke Ömer Halisdemir'in yerinde biz olsaydık." dedi.

Mihrali Atmaca da "Biz tim personeliyiz, emirleri sorgulama makamı değiliz. Karanlıktı, bakmadan, görmeden, hedef gözetmeden ateş ettim. Cezaevinde tehdit ediliyorum. 'Mihrali, sanma ki bu iş burada kalacak. Bunun hesabını soracağız.' diyolar. Çünkü onları engelledim. Ben bunları adalete teslim etmek için elimden geleni yaptım. O yüzden benim üzerime oynuyorlar." diye konuştu.

Sanık Mehmet Bilge de 15 Temmuz darbe girişiminin bir senaryo olduğunu öne sürerek, "Böyle bir darbe girişimi olmaz. Ömer Halisdemir'e önden gelen mermileri saklıyorlar. Sabah ben inceledim. Kamera kayıtları var. Göğüs bölgesinde de kurşun yaraları vardı. Ön tarafı delik deşikti. Bunlar çıkış yarası değildi. Biz buradan çıkacağız. Öyle yıllar sonra da değil." dedi. Bilge, tahliye talep etmediğini kaydetti.

Beyanların ardından ara kararını açıklayan mahkeme, tüm sanıkların tutukluluk halinin devamına hükmederek, duruşmayı 12 Eylül'e erteledi. Heyet, Tümgeneral Aksakallı'nın tanık olarak dinlenme talebini de reddetti.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı