Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu:

Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu:

"Bizim milletimizde merhamet hissi vardır. Batı ise vahşidir. Görüyorsunuz, Hollanda... Bir bakan, bir vatandaş dahi olsa, gelmiş, diplomatik pasaport sahibi yani dokunulmazlığı var. Kimse dokunamaz ama nasıl oluyor da böyle bir densizliği nasıl işliyorla

ANKARA (AA) - Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, "Bizim milletimizde merhamet hissi vardır. Batı ise vahşidir. Görüyorsunuz, Hollanda... Bir bakan, bir vatandaş dahi olsa, gelmiş, diplomatik pasaport sahibi yani dokunulmazlığı var. Kimse dokunamaz ama nasıl oluyor da böyle bir densizliği nasıl işliyorlar görüyorsunuz. Batı'nın bu maalesef damarlarında var. Çünkü Batı daima sömürdü." dedi.

Bakan Eroğlu, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) konferans salonunda "Suriye Acil Yardımınızı Bekliyor" kampanyası kapsamında Bakanlıkça toplanan yardımların Türk Kızılayına teslim edilmesi törenine katıldı. Törende, Türk Kızılayı Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık ile çok sayıda yetkili de yer aldı.

Eroğlu, törende yaptığı konuşmada, Suriye'de çok büyük acılar yaşandığına, 2011'den bu yana yaklaşık 500 bin insanın hayatını kaybettiğine işaret etti.

Türkiye'nin bu insanlara kapılarını açmaması durumunda bu rakamın 3-4 katına çıkacağına dikkati çeken Eroğlu, "Zamanında Batı cetvelle sınır çizmiş ama bizim gönül coğrafyamıza sınır çizemezler. Biz o kardeşlerimize her zaman sahip çıktık ve çıkacağız. Bunu herkes böyle bilmeli." ifadesini kullandı.

"Suriye Acil Yardımınızı Bekliyor" kampanyasından dolayı Bakanlık personeline teşekkür eden Eroğlu, 149 yıldır faaliyet gösteren Türk Kızılayının da çok önemli çalışmalara imza attığını bildirdi.

İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) Genel Müdürü olduğu dönemde de sosyal sorumluluk çalışmalarına büyük önem verdiğini vurgulayan Eroğlu, Türk Kızılayı ile birçok yardım faaliyetine imza attıklarını anlattı.

Felaket anında insanların ihtiyaçlarını karşılamanın çok önemli olduğunu belirten Eroğlu, şöyle devam etti:

"Biz bütün dünyaya yardım ediyoruz. Şili'ye depremde ilk koşan biziz. Rusya'da yangın oldu, biz koştuk. Ruslar o zaman 'Türkler çok oluyor. Biz onlara en zor yeri verelim de başarısız olsunlar' diye ama Allah'a şükür bizim ormancılar hemen söndürdüler. Başkan Putin de o zaman bir takdirnameyle takdir etti. İsrail'de iki defa büyük yangın oldu, ikisinde de biz kurtardık. Bizim milletimizde merhamet hissi vardır. Batı ise vahşidir. Görüyorsunuz, Hollanda... Bir bakan, bir vatandaş dahi olsa, gelmiş, diplomatik pasaport sahibi yani dokunulmazlığı var. Kimse dokunamaz ama nasıl oluyor da böyle bir densizliği nasıl işliyorlar görüyorsunuz. Batı'nın bu maalesef damarlarında var. Çünkü Batı daima sömürdü."

Bakan Eroğlu, Batı'nın Afrika'daki insanları geçmişte köle olarak kullandığına dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Biz bütün insanlığa medeniyet, insanlık dersi veren bir milletiz. Çünkü bizim anlayışımızda şu var, bütün yaratılanı, canlıları yaradandan ötürü seviyoruz. Batı köpeği uyutuyorum diye öldürür ama biz öldüremeyiz. Büyüklerimiz anlatmışlardır, çok büyük bir günahkar, bakıyor bir kuyunun yanında bir köpek. Susuzluktan ölecek neredeyse. Çok derin bir kuyuya iniyor, ayakkabısıyla su verince Allah onun bütün günahlarını affediyor. Biz bu kültürde yetiştik. Bütün canlıları, herkesi seviyoruz."

- "21'inci asra damgasını vuracak olan millet, bu millettir"

Eroğlu, Batı'nın 5-10 insanı almak için yıllarca görüşme yaptığını, Türkiye'nin ise 3 milyon mülteciye kapısını açtığına değindi.

"Ensar ne yapmışsa muhacirlere biz de onu yapıyoruz. Merak etmeyin ekmeğimizi paylaşınca asla ekmek azalmaz." diyen Eroğlu, şöyle devam etti:

"Batı Türkiye'yi yok etmek için plan üstüne plan yapıyor. 1699 Karlofça'dan bu yana Batı, 'Biz bu kahraman milleti kılıçla, topla, tüfekle yok edemeyiz. Bunları parçalayalım, bölelim, yutalım' şeklinde bir plan uyguluyor. Daha sonra şark meselesi adıyla bir plan ortaya koydular. Şimdi de özellikle parçalama, yutma şeklinde önce Osmanlı'yı parçalamak için büyük bir plan yaptılar, onda muvaffak oldular ama Allah'a şükür, Osmanlı'nın külleri arasından yepyeni bir Türkiye Cumhuriyeti doğdu."

Bakan Eroğlu, Türk milletinin birlik ve beraberlik içinde Batı'nın bu oyunlarını bozacağını vurgulayarak, şu değerlendirmelerde buldu:

"21'inci asra damgasını vuracak olan millet, bu millettir. Bunu asla unutmayın, göreceksiniz. Yıldızımız parlak. Biz yükselişteyiz. Bunu özellikle üzerine basa basa söylüyorum. Allah bizimle beraber. Bunu göreceğiz inşallah, biz göremesek bile gençler görecek. Hedefi olmayan milletler yok olmaya mahkumdur ama bizim büyük hedeflerimiz var. Çünkü biz büyük bir milletiz, şanlı bir tarihimiz var. Allah'ın izniyle atalarımızın izinden giderek 2023'te dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına gireceğiz. Bunu hiç kimse engellemeyecek."

15 Temmuz'daki darbe girişimini anımsatan Eroğlu, alçakların yaptığı en son oyunun bu darbe girişimi olduğunu vurguladı. 15 Temmuz'u "Türkiye'yi Batı'ya tamamen teslim etmek için yapılan bir işgal hareketi" olarak tanımlayan Eroğlu, Türk milletinin kahramanlığıyla bu girişimin önlendiğini bildirdi.

- "Medeniyet bizde, insanlık bizde"

Bakan Eroğlu, Türk Kızılayı ile yaptıkları çalışmalara da değinerek, "Bir fidan bir kan" kampanyası kapsamında 15 milyon fidanı toprakla buluşturmayı ve aynı sayıda vatandaşın kan vermesini sağlamayı hedeflediklerine işaret etti.

Türkiye'nin dünyada insani yardımlar sıralamasında birinci sırada yer aldığına belirten Eroğlu, Cibuti'ye yapılması planlanan baraj için halk oylamasından sonra temel atmaya gideceklerine dikkati çekti.

Eroğlu, "Bütün dünyaya insanlık dersi vermeye devam edeceğiz. Medeniyet bizde, insanlık bizde. Onlarda bir şey yok." diyerek, doktorası sonrasında Hollanda'da bulunduğu esnada istasyonda bayılan kişiye tek bir kişinin bile yardım etmediğine yönelik anısını anlattı.

- "Kapılarımızı insanlık için açtık"

Türk Kızılayı Genel Başkanı Kerem Kınık da konuşmasında Bakan Eroğlu'nun sosyal sorumluluk projelerine devamlı destek verdiğini vurguladı.

Kınık, "Halep'teki kurtarma operasyonu sonrasında 44 bin insanın hayatını kurtarmış olduk. Onlara sağlayacağımız, sağladığımız kamp yerlerimizin alt yapı çalışmalarını da gene Bakanlığımızın destekleriyle yürütüyoruz." dedi.

Suriye'nin 2011'den bu yana bir yıkımın, vekaletler savaşının bataklığında can çekiştiğini ifade eden Kınık, şu görüşlere yer verdi:

"Dünyaya bakıldığında bu acının dindirilmesi için elini uzatan, çatışmanın dindirilmesi için uğraşan ülkelerin sayısı maalesef çok az. Türkiye olarak krizin başladığı 15 Mart 2011'den bu yana kapılarımızı insanlık için açtık. Herhangi bir şekilde hesap gütmedik. Gelenlere kimliğini, dinini, ırkını sormadık. Kim geldiyse onu ölümden kaçtığı, orada yaşama şansı olmadığı için bu Anadolu'ya kabul ettik. Avrupa'da pek çok ülke 8-9 bin mültecinin ülkede kalmasına yönelik referandum çalışmaları yürütürken, sadece Kobani olayları sırasında biz 3 gün içerisinde 180 bin insanı ülkemize aldık."

Kınık, bir canın bile kurtarılmasının bütün insanlığın kurtarılması gibi olduğunu vurguladı.

- Hediye çeki takdim edildi

Konuşmaların ardından Bakan Eroğlu, Bakanlık personelince toplanan 525 bin liralık yardım çekini Türk Kızılayı Genel Başkanı Kınık'a takdim etti.

Gönülden verilen yardımların bereketinin daha fazla olduğunu belirten Eroğlu, Bakanlık personeliyle kıyafet toplanmasına yönelik yeni bir yardım çalışmasının da yürütülebileceğini kaydetti.

Törenin sonunda Kınık da Bakan Eroğlu'na teşekkür plaketi verdi.




AA

Kaynak:Haber Kaynağı