Hakkari’deki saldırıda asker ve hükümetin ile MİT’in tartışıldığı programda emekli Tümgeneral Solmaztürk'ün MİT ataması ve OHAL'in devamına ilişkin sözleri program ve sunucusu ve konukları karşı karşıya getirdi.

Emekli Tümgeneral Haldun Solmaztürk, Serdar Turgut, Hasan Köni, Dç. Dr. Maya Arakon ve Akın Özçer'in katıldığı Habertürk TV'de Sansürsüz programında sunucu Yiğit Bulut, Hakkari’deki son saldırıda 9 askerin şehit olmasında askerin konuşlandığı bir bölgede baskın yemesinin, saldıran bir birlik olmamasına rağmen saldıran kadar kayıp vermesinin sorgulanması gerektiği şeklindeki yorumlara değinerek Türk silahlı kuvvetlerinin yaptığı hatayı sordu.

Emekli Tümgeneral Haldun Solmaztürk, Türkiye’de üç gün önce bambaşka bir gündem olduğunu, bir önceki bakanlar kurulu toplantısı sonrasında hükümet sözcüsünün basın toplantısında Milli Savunma Müsteşarının brifing verip vermediğinin sorulduğunu, bakanın cevaben, İran ve İsrail ile ilgili konuların görüşüldüğünü ve ‘sözde insanı yardım teşkilatının” girişimi ile ilgili ve 9 vatandaşının katledildiği bu konular yüzünden Milli Savunma Müsteşarının brifingine zaman kalmadığı söylendiğini belirterek “ Terörle mücadele dediğimiz şey taş atarak olmaz. Silahınızla teçhizatınızla hazır olmak zorundasınız. Teknolojiyi kullanmak zorundasınız. Düzenli bir ordu olarak teknolojiyi kullanmıyorsanız bugünkü durumlara düşersiniz." dedi.

Yiğit Bulut'un bu olayda hata kimin bunu almayan siyasetin mi silahlı kuvvetlerin mi sorusuna ise Solmaztürk, asıl sorun hükümettedir. Üç gün önce biz İranı tartışırken PKK bu baskınları planlıyordu sözleri üzerine Yiğit Bulut, “Oraya o mevziyi de hükümet mi kurdu. Hiçmi askeriyenin hatası yok. Baskın yapan ile baskın yiyen aynı kaybı veriyorsa burda hata vardır. 30 sene sonrasında hala çuval dizip de askerin eline sıradan silah veriyorsak hiçbirşey öğrenmemişiz demektir.” Dedi.

Solmaztürk ise 90’lı yılların terörün zirveye çıktığı dönemden sonra bugün en kritik noktaya gelindiğini, Genelkurmay’ın brifing vererek bu konuda uyarıda bulunmasının çok önemli bir olay olduğunu çok önemli kararlar verilmesi gerektiğini vurguladı.

Yiğit Bulut, Türkiye’nin yılda 50 milyar dolar faiz ödediğini belirterek "50 milyar dolar faiz ödeyen bir ülke silahını almaktan aciz mi. Ben Türkiye yerli savunma sanayini kursun maaşımın yarısını bağışlayacağım. Türkiye 3.5 milyar liralık denizaltı alıyor Almanya’dan. Kendimi parçalıyorum ama kimse oralı olmuyor. Büyük yerden bağlanmış. Denizaltı konsepti bittiği halde biz bunları niye alıyoruz. Bunların tartışılması gerekiyor. Suçlu kimse orgeneralse korgeneralse genelkurmaysa başbakansa bunun hesabını versin. Terör başlayalı 30 yıl geçti. 90 doğumlu çocuklar ölüyor” dedi. Her türlü tartışmaya açık olduğunu söyledi.

Solmaztürk, Türkiye’de önceliklerin iyi değerlendirilmesi gerektiğini belirtirken Türkiye’de anayasa değişikliği ile ülkenin gelecekte çok büyük tehlikelere yol açağına ilişkin öngörülerin bulunduğunu söyledi. Solmaztürk, Demokratik açılımın da Amerika tarafından Türkiye’ye empoze edilen ve hükümetin de hazırlıksız yakalandığı bir konu olduğunu savundu. Solmaztürk terörist saldırılarda Genelkurmay’ın hiçbir sorumluluğu olmadığını savunurken, bölgede Olağanüstü hal bulunmadığını, EMSAYA protokolünün kaldırıldığını Genelkurmay’ın birliklerinin valiler talep etmeden hiçbirşey yapamayacaklarını ileri sürdü. Solmaztürk, yeni kurulan Kamu Düzeni Müsteşarlığı’nın ‘deve mi kuş mu ‘ belli olmadığını müsteşarının oturacak masasının dahi olmadığını anlattı.

-DEKANLIK YAPMAYANI YÖK BAŞKANI ATADILAR

- ASTSUBAY OLMASI RAHATSIZ MI ETTİ

MİT’in başına atamaya da çatan Solmaztürk, “bu kişinin hiçbir birikiminin olmadığı, hangi kriterle seçildiğinin belli olmadığı sözüne bu kez Serdar Turgut tepki gösterdi. Serdar Turgut ile Solmaztürk arasında MİT Müsteşarı’na yapılan atama ile ilgili sert tartışmalar yaşandı. MİT Müsteşarı’nı liyakatsız olduğunu ve sivilleşmeden önce MİT’in kadrosunun korgeneral olduğunu söyleyen Solmaztürk’e Serdar Turgut, yeni müsteşarın astsubaylıktan gelmesinin birilerini rahatsız ettiğini söyledi. Serdar Turgut’un “Kendisi Astsubay olmasına rağmen çok daha iyi yapacağını da biliyorum” sözleri tartışmayı daha da alevlendirdi.

YİĞİT BULUT: HÜKÜMETİ VURUP ABD’NİN ETEĞİNİ Mİ ÖPELİM

Türkiye’nin 2007’den beri IMF ile anlaşma yapmıyor. Dünya Bankası buraya bakan atamış onları devre dışı bırakmış BM’de ilk defa ABD’nin istemediği bir karara imza atılmış. Hükümeti vuralım ama bağımsızlığın bir bedeli var. Biz bağımsız mı olacağız yoksa yine enflasyonlar sonucu IMF’e teslim mi olacağız ABD’de el etek mi öpmemiz gerek.

MAYA ARAKON: BU İŞ O HALLE BU HALLE OLMUYOR –PEKİ NEYLE OLUYOR

Türkiye 35 yıldır savaş veriyor. Ama hala bu sorun çözülemiyor. Dağda ölenin kardeşi de asker çıkıyor. OHAL, sadece askeri yöntemlerin kullanıldığı korucuların öne çıkarıldığı bir dönemi ortaya çıkarıyor.

Haber7.com