Fahri Kubilay
PTT Matik ne zaman gelecek?
Bugün PTT Banklar binlerce müşterisi ile Türkiye çapında hizmet veriyor. Maaş ödemeleri, havale işlemleri, kredi kartı, telefon, cep telefonu, elektrik ödemesi vesaire…
Çok konuda müşterilerine hizmet vermeye çalışan müşteri potansiyeli en yüksek seviyelerde bir kurum PTT… Gel gör ki müşteri potansiyeli en yüksek kurumlardan olan PTT Matik kolaylığına bir türlü geçemedi…
Halbuki Türkiye çapında ve Konya bölgesinde birçok şubesinde PTT matikler faal olarak çalışır durumda. Bu PTT matikler Konya merkez Akşehir Ereğli ve ılgın ilçelerinde şu an hizmet vermekte. Türkiye'de kullanılan ATM'lerin ortalaması 70, ortalaması 198. 2,5 kattan fazla bir kullanım söz konusu olan bu matikler yoğunluğu önlüyor ve daha seri hizmet veriyor. Bu cihazlardan para havale etme, maaş ödemesi, anlaşmalı kuruluşların fatura ödemeleri, banka hesap ekstreleri ödemelerinin gerçekleştirilebildiğini, bunun da gişelerde yapılan işlemlerin en az yüzde 80'inin PTT matiklerden de yapılabildiğini ifade ediliyor.
Buraya kadar her şey çok güzel, amma benim merak ettiğim mevzuu şu…’ Seydişehire PTT bank getirdim diye basın açıklaması yapıp orda burada yaptığı hizmetler arasına PTT bankı sayan değerli zatı muhterem neden acaba Seydişehir’e PTT bankına bankamatik veya PTT matik getirmiyor. Yoksa getiremiyor mu? Akşehir, Ereğli bizden büyük ilçeler olabilir amma bizde ılgından büyük bir ilçeyiz ılgında olduğuna göre haydi haydi Seydişehir olması gerekmiyor mu? Bunu merak ediyorum.
PTT’nin değerli il müdüründen Seydişehir’in ricası en kısa zamanda haddinden fazla yoğunluğun yaşandığı Seydişehir PTT sine PTT matik takılmasında öncelik vermesini.
Eklemek istiyorum bu yazıdan sonra kısa sürede Seydişehir’e PTT matik gelirse bunu da ben yaptım mı der acaba yoksa PTT’nin rutin çalışması olarak kalır mı bilemem ama bekleyip göreceğiz.
KURU KAFANIN HİKÂYESİ
Son zamanlarda Seydişehir Şöyle bir hikâye işittim:
Bir gün torosların kenarında bir kuru kafa bir yabancıya şöyle demiş:
Ben ferman yürüten ve emirler veren bir kimse idim. Başımda büyüklük tacı vardı.
Felek bana yardım etti. Nusret ve şans arkadaşım oldu. Şans eseri aldığım bu güç ile her şeye sözüm geçer oldu. Haberim olmadan bu diyardan kuş uçmasına müsaade etmek istemezdim. Küpe dağının çevresinde sözümü dinlemeyen olursa asla affetmez gerekli yerlere gerekli şikâyeti hemen yaparak başka dağlara sürdürürdüm.
Sözümü dinlemeyen bulundukları tepelerden alaşağı eder itaat etmeyenler var ise mutlaka ovalara gönderirdim.. Bu dağın etrafında yaşayanları benden olanlar ve ötekiler diye ayırırdım.. Ama büyüklük tacım gitti hiç kimse yüzüme bakmaz oldu. Anladım ki bende değil imtihan için bana verilen makamda imiş. Makam bende iken aşağıladığım hor gördüğüm insanlar benim halime bakıp gülüyorlar. Etrafımdaki dost bildiklerimin hiç birisi kalmadı onları benim değil de makamının dostlarıymış ben şimdi ne yaparım diye gece gündüz feryadı ve figan edip duran kuru kafaya O sırada oradan geçen yabancı şöyle der:
Sen hiç bir zaman mert olmamışın sana verilen o taç ile daima namertlik tohumunu ekmişin.
İşte bak gör, şüphesiz o ektiğin namertlik tohumunu: verdiği mahsulü alıyorsun.
Gönüller senden incinmiş, yürekler sızlamıştır.
Kim senin derdine merhem koyar?
Sen hep gerçek dostların için kuyu kazmışın.
İşte dostlarına kazdığın kuyuya şimdi kendin düştün.
Dünyada iki çeşit insan kuyu kazar:
Birisi hayır sahibi olan, ötekisi de fena ad kazanmış olan.
Kötülük ettin, iyilik arama. Her ağaçtan üzüm bekleme.
Sonbaharda arpa eken kimse ürün biçemez zamanı buğday elde edemez.
Zakkum ağacını canınla beslesen ondan meyve alamazsın.
Ebu cehil karpuzu hurma vermez.
Ne ekersen onun meyvesini bekle.