Retçi vekillere teşekkür mektubu

Retçi vekillere teşekkür mektubu

8. maddenin Meclis'ten geçmemesi medyada böyle yankılandı.

Dün Meclis'te gerçekleştirilen oylamada "Parti kapatmayı zorlaştıran" 8. maddenin 327 oyla geçmemesi ve dolayısıyla paketten düşmesi bazı yazarları o kadar sevindirdi ki...

Vatan yazarı Mustafa Mutlu retçi vekillere "Teşekkür mektubu" kaleme alırken, diğer bir Vatan yazarı Okay Gönensin demokrasi karşıtlığının arttığını ifade etti.

8. Maddenin geçmemesini olumlu karşılayan yazarlar:

Güneri Civaoğlu / Milliyet

Bu da Milli İrade

Belediye zabıtasının “dükkân kapatması” gibi kolay “siyasi parti kapatılması” yanlıştır.
Ama...
Bir yanlış bir başka yanlışla düzeltilemez.
Anayasa
değişiklik paketinin, parti kapatmayı Meclis’te siyasi partilerden milletvekilleriyle oluşan bir komisyonun onayına bağlayan maddesi işte böyle bir “yanlışı yanlışla düzeltmek” girişimiydi.
Meclis’te gereken 330 oy sağlanamadı ve madde düştü.

 

Mehmet Tezkan / Milliyet

Millet Alengirli İşleri Sevmez!

Vekillerin iradesi milletin iradesi sayılır mı?  Sayılır..
Demek ki parti kapatma konusunda milletin iradesi tecelli etti..
Millet, dolambaçlı alengirli işlerden hoşlanmadığını ortaya koydu.. 
Anayasa Mahkemesi ile HSYK
’nın yapısını değiştiren maddeler de aynı akıbete uğrayabilir..
Çünkü onlar da ‘hinlik’, ‘cinlik’ kokuyor..
Millet hinlik, cinlik karıştırılan işleri sevmez..
Millet sevmeyince milletin vekili de sevmeyebilir!..

 

Mustafa Mutlu/ Vatan

Birkaç AKP’li vekile içten bir ‘teşekkür’ yazısı!

Siyasi hayatlarını riske atmak pahasına vicdanlarının sesini dinleyen ve “Evet” oyu vermeyerek; hukuktan, akıldan ve mantıktan sapmadıklarını kanıtlayan o “birkaç AKP’li vekil”i yürekten kutluyor ve sıradan bir vatandaş olarak onlara teşekkür ediyorum.

Umarım aynı duyarlılığı Anayasa Mahkemesi’yle Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun yapılarını düzenleyen maddelerin oylanması sırasında da gösterirler.

 

İsmail Küçükkaya / Akşam

Meclis, mahkemeye bırakmadı

Paketin en kritik maddesiydi, düştü. Hatta diyebilirim ki; hükümet için referandum riskini göze almak tamamen parti kapatma düzenlemesiyle ilgiliydi. Stratejik maddenin Meclis'teki oylamada reddedilmesi, son sekiz yılın en önemli siyasi gelişmelerinden biridir. Hatta 1 Mart Tezkeresi'yle benzeştirilebilir. Dün itibarıyla politik takvim farklı akmaya başlayacak.

Hükümet, dün tam bir şok içindeydi. Elbette 'Yola devam' dediler ama başka seçenek yoktu, aksi halde 'siyasi yenilgiyi' kabul etmiş; 'üç madde önemli, gerisi sos' eleştirilerini haklı çıkarmış olurlardı.

 

8. Maddenin geçmemesini olumsuz karşılayan yazarlar:

İhsan Dağı / Zaman

AK Parti'deki Ergenekon şebekesi

AK Parti içindeki Ergenekon şebekesi harekete geçti.

'AK Parti'de Ergenekon'un ne işi var?' dediğinizi duyar gibi oluyorum. Siz de AK Parti yöneticileri gibi saf olmayın lütfen. Balyoz'dan Kafes'e, oradan da ıslak imzalı bitirme planına kadar 'şebeke'nin neredeyse tüm belgelerinde AK Parti içindeki adamlarından, harekete geçirilecek bağlantılardan söz ediliyordu.

Daha kritik bir zaman olur mu statükoyu savunmak için? Düşünün, parti kapatmaları (siz bunu AK Parti'yi kapatmak diye okuyun) zorlaştıran anayasa değişikliği Meclis'te... Madde kabul edilse artık AK Parti'yi kapatmak mümkün olmayacak... İşte dün Meclis'te statüko AK Parti'yi, içindeki 'uyuyan elemanlarıyla' vurdu.

Şimdi kimse çıkıp da lay lay lom bir tavırla 'gruba hakimiz' edebiyatı yapmasın. Değilsiniz, olamazsınız. AK Parti'de 'İttihatçı' milletvekilleri cirit atarken, İttihatçılıklarıyla övünürken, İttihatçıların 'pisliklerini' alenen savunurken ve siz de bunları seyrederken parti grubuna hakim olamazsınız. İttihatçılıkla Ergenekonculuk arasındaki kan bağının farkında olmadan ne grubunuza hakim olabilir ne de Türkiye'yi yönetebilirsiniz.

 

Ali Bayramoğlu / Yeni Şafak

Kara koalisyon: 12 AK Partili, BDP, CHP, MHP...

Muhalif AK Partililer açısından siyasi tercihlere elbet saygı duymak gerekir, ama meseleye siyaset ve demokrasi penceresinden yapılan iş az akıllı bir iştir.

PKK ile aynı hedefe hizmet etmektedir...

Koalisyon şudur: 12 AK Partili, BDP, CHP, MHP...

"Anayasa değişikliği paketini ve demokratik açılımları engellemek isteyen devlet ve PKK içindeki Ergenekon uzantıları Türkiye'yi kaosa sürüklemek için işbirliği yapıyor. O nedenle Türkiye'nin değişik bölgelerinde eylemler düzenleyerek tansiyonun yükselmesine böylece demokratik atılımların rafa kaldırılmasına zemin hazırlamaya çalışıyorlar.

Evet, 8. maddenin siyasi yol öyküsü böyledir...

 

Okay Gönensin / Vatan

Golü demokrasi değil, demokrasi karşıtlığı attı

Anayasa paketinin ikinci tur oylamasında AKP’nin dün aldığı ağır yara, demokratik bir tepkiden, “daha çok demokrasi talebinden” kaynaklanmıyor, “daha az demokrasi istemekten” kaynaklanıyor.

Anlaşılan AKP içinde 12 milletvekili de eski düzenin sürmesinden yana.

AKP dünkü yenilgiyi radikal ve muhafazakâr sağ karşısında aldı.

12 Eylül darbesinin sorumlularının yargılanmasına karşı oy kullananların, yaptıklarını gizlemek için tam anlamıyla yalandan bir önerge verenlerin şu andaki parti kapatma sisteminin devamından yana oy kullanmaları da şaşırtıcı değildir.

 

Emre Aköz / Sabah

'Partideki adamlarımızı harekete geçirelim' demişlerdi ya...

"Türk Gladyosu" denilen Özel Harp Dairesi'nin komutanı olan Tuğg. Kemal Yamak bir zamanlar (özetle) ne demişti: "Her partide teşkilattan adam bulunur. Hatta aralarında, Meclis'te birbirini hiç tanımayan milletvekilleri de vardır..."

Bu oylamada evet demeyenler yerli Brütüs'ler değil. Yani kendi çıkarları için arkadan bıçaklamıyorlar.
Onlar sadece birer görevli.

Kimdir görevli? Sanırım bir örnek yeter:

AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın özel kalem müdürlüğünü yapmış olan Dr. Turan Çömez bugün nerede?

Ergenekon soruşturması yüzünden Temmuz 2008'den beri ülkeye dönemeyen Çömez, kimlerden destek alarak yaşamını sürdürüyor?