RTÜK 11. Gelecekle İletişim Çalıştayı
RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin:- "Kurtuluş mücadelesinin verildiği dönemde üstlendiği kritik görevle Cumhuriyet tarihimizde özel bir yere sahip olan Anadolu Ajansı, aziz milletimizin bağımsızlık ve istiklal mücadelesini tek ve güçlü bir kanaldan hem yurda he
GAZİANTEP (AA) - Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, "Kurtuluş mücadelesinin verildiği dönemde üstlendiği kritik görevle Cumhuriyet tarihimizde özel bir yere sahip olan Anadolu Ajansı (AA), aziz milletimizin bağımsızlık ve istiklal mücadelesini tek ve güçlü bir kanaldan hem yurda hem de dünyaya duyurmayı başardı." dedi.
Şahin, RTÜK'ün Anadolu Ajansının (AA) da desteğiyle, "Kurtuluş Mücadelelerinde İletişim Araçları" ana temasıyla Hasan Kalyoncu Üniversitesi (HKÜ) ev sahipliğinde düzenlediği "11. Gelecekle İletişim Çalıştayı"nın açılışında, geleneksel hale getirdikleri çalıştayı gazi şehirde düzenlemekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
RTÜK'ün 25. kuruluş yılını kutladıklarını anlatan Şahin, kurumun dünyaya açılan pencerelerinden biri olan çalıştayı, 2009 yılından bu yana RTÜK eş güdümünde, gönül coğrafyasına mensup dost ve kardeş ülkelerden Türkiye’ye gelerek iletişim alanında lisans, yüksek lisans ve doktora seviyesinde öğrenim gören gençlerin etkin katılımıyla düzenlediklerini söyledi.
Şahin, iletişimin gücüne dikkati çekerek, insanların, toplumların hatta devletlerin iletişim kurmasıyla pek çok ön yargının kırıldığını, birbirlerini iyi anlayan ve anlatanların her zaman kazandığını ifade etti.
Bu çalıştaylarla örnek bir kamu diplomasisi çalışması yapıp kardeş ülkelerden gelen öğrencilerin hem birbirleriyle hem de iletişim alanında faaliyet gösteren kurum ve kuruluşlarla bağ kurmalarını sağladıklarını aktaran Şahin, "Çünkü artık iletişim, dünyada askeri güçten daha etkili konuma geldi. Türkiye güçlü iletişimi ve diplomasisiyle dünyada söz sahibi oldu. Ülkemiz yardımseverliğiyle iletişim ve diyalog kanallarını başarıyla kullanarak, 'kimsesizlerin kimsesi', mazlumların hamisi oldu." diye konuştu.
Şahin, "Gelecekle İletişim Çalıştayları"na en yoğun katılımın kardeş cumhuriyetlerden olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
"Radyo ve televizyon yayıncılığı alanında Karadeniz Yayıncılık Düzenleyici Otoriteler Forumu (BRAF), İslam İşbirliği Teşkilatı Yayıncılık Düzenleyici Otoriteleri Forumu (IBRAF) başta olmak üzere çeşitli platformlarda birlikte hareket ediyoruz. Bu alanda teknik iş birliğimizi ve bilgi paylaşımımızı artırırken Türk Dünyası Yayıncılık Otoritesinin tesis edilmesi için düşüncelerimiz var. Bu konuyu yaklaşık 2 yıl önce Van'da düzenlenen Türk Dünyası Medya Otoriteleri toplantısında ele almıştık. Kırgızistan'ın yeni kuracağı yayıncılık düzenleme otoritesi için bizim uzman arkadaşlarımız sürekli temastalar. Karşılıklı uzman gönderimlerimiz devam edecek. Gelecekle İletişim Çalıştaylarına katılan kardeşlerimizin ülkelerine döndüklerinde aldıkları görevler bizleri gururlandırıyor. Örneğin, Kazakistan'da ilk Latince yayın yapan gazeteyi çalıştayımıza katılan bir öğrencimiz devraldı. Yeter ki bu sinerjimizi bozmayalım, omuz omuza olmaya devam edelim."
Bu yıl daha önce yurt içinde ve dışında çok farklı noktalarda gerçekleştirdikleri çalıştayı "Kurtuluş Mücadelelerinde İletişim Araçları" ana temasıyla Milli Mücadele'nin yoğun olarak yaşandığı bu topraklarda, Gaziantep ve Şanlıurfa'da yapmayı uygun gördüklerini dile getiren Şahin, çalıştaya Özbekistan, Çin, Kosova, Afganistan, Kırgızistan, Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan, Bulgaristan, Ukrayna, Sri Lanka, Arnavutluk, Bangladeş, Sırbistan, Endonezya, Tacikistan ve Hindistan'dan geleceğin iletişimcilerinin katıldığını söyledi.
- "AA, Milli Mücadele'de basın cephesinin kahramanıdır"
Ebubekir Şahin, kurtuluş mücadelelerinde iletişim araçlarının rolünden bahsederken yakın zamana kadar yöneticilik de yaptığı Anadolu Ajansını (AA) anlatmadan geçemeyeceğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Anadolu Ajansı, kurtuluş mücadelemizin verildiği yıllarda, bizzat Mustafa Kemal Atatürk tarafından 'Anadolu'nun sesini dünyaya duyurmak' amacıyla kuruldu. Anadolu'da zararlı propaganda ve yalan haberlerle yapılacak mücadele, silahla verilen mücadele kadar önemliydi. Kurtuluş mücadelesinin verildiği dönemde üstlendiği kritik görevle Cumhuriyet tarihimizde özel bir yere sahip olan Anadolu Ajansı, aziz milletimizin bağımsızlık ve istiklal mücadelesini tek ve güçlü bir kanaldan hem yurda hem de dünyaya duyurmayı başardı. Anadolu Ajansımız, bu başarısıyla medyanın kurtuluş mücadelelerindeki önemine ilişkin güzel bir örnektir. Milli Mücadele'de basın cephesinin kahramanıdır Anadolu Ajansı. Milli Mücadele'nin içeride ve dışarıda sesi olan güzide ajansımızın yanında, işgalle birlikte oluşan Anadolu basınını da unutmamak lazım. Ankara merkezli oluşturulan Anadolu basını, Kuvayımilliye'nin savunucusu olarak Türk milletinin sesi oldu."
Şahin, 15 Temmuz hain darbe girişiminde milli duyarlılığa sahip medyanın önemli rol üstlendiğini dile getirerek, "FETÖ alçaklarına karşı verilen mücadele 'İkinci Kurtuluş Savaşı' olarak adlandırılmıştı. 'Çanakkale'de, Kurtuluş Savaşı'nda destan yazan aziz milletimiz, aynı ruhla 15 Temmuz destanını da yazdı. 15 Temmuz basını milletinin yanında dimdik durdu, ülkesine ihanet içinde olan cuntaya geçit vermedi. İşte, yeri geliyor dördüncü kuvvet olan medya silahı, tankı alt edebiliyor." şeklinde konuştu.
Ebubekir Şahin, "15 Temmuz darbe girişimi sürecinde medya, Milli Mücadele basınının karakteristik özelliklerini modern teknoloji ile uyumlaştırarak 'gazi basın' özelliğini sürdürdü" değerlendirmesini yaptı.
"RTÜK olarak, milli ve manevi hassasiyetleri gözeten, kadın, çocuk ve toplum sağlığını önemseyen medya istiyoruz." diyen Şahin, şunları kaydetti:
"Yasakçı anlayışla değil, iletişim kapılarının sonuna kadar açık olduğu bir yaklaşımla teşvik edici, yapıcı ve paydaşlarla omuz omuza bir regülasyon faaliyeti yürütüyoruz. Çalıştayda, başta Kurtuluş Savaşı olmak üzere, farklı dönemlerde Türk dünyasının farklı coğrafyalarında verilen kurtuluş ve bağımsızlık mücadelelerinde iletişim araçlarının hem mücadele esnasında oynadığı rol hem de sonrasında söz konusu dönemlerin aktarılması noktasındaki önemi ele alınacak. Etkinliklerimiz kapsamında değişik branşlarda atölyeler oluşturulacak, bu atölyelerde katılımcı öğrencilerimiz fotoğraf ve kısa video çalışmaları gibi pek çok mesleki çalışmayı hayata geçirecekler."
Şahin, üç gün boyunca dolu dolu bir çalıştay gerçekleştireceklerini belirterek, destek verenlere teşekkür etti.
Vali Davut Gül de çalıştay için Gaziantep'in tercih edilmesinin önemine dikkati çekerek, Kurtuluş Savaşı sırasında Antep savunmasında 6 bin 317 şehit verildiğini, bunun Müslüman nüfusunun 4'te birine denk geldiğini hatırlattı.
İletişim araçlarının önemli olduğunu dile getiren Gül, "Milli mücadelelerde kullanılan iletişim araçları değişmekle birlikte her dönemde top kadar tüfek kadar silah kadar önemli bir enstrüman olmuştur. O açıdan Milli Mücadele ile iletişim araçlarını bir araya getirmek çok isabetli." dedi.
Çalıştayın İletişim Koordinatörü RTÜK üyesi Arif Fırtına da çalıştayın Türk ve akraba topluluklarından gelerek Türkiye'deki çeşitli üniversitelerin iletişim fakültelerinde eğitim gören öğrencilerin katılımıyla gerçekleştirildiğini söyledi.
Fırtına, çalıştaya katılan öğrencilerin, eğitimlerini tamamladıktan sonra ülkelerine gittiklerinde veya dünyanın herhangi bir yerinde mesleğe başladıklarında hem Türkiye'nin sesi olmalarını hem de Türk dünyasının elçileri olmalarını hedeflediklerini anlatarak, "2019 yılı Türk Kurtuluş Savaşı'nın başlangıcının 100'üncü yılıdır. Biz de bu yılki temamızı buna göre belirledik. Bu kapsamda her yıl Türk dünyasının değişik bölgelerinde düzenlediğimiz çalıştayımızı TBMM tarafından gazi ve şanlı unvanlarının verildiği Gaziantep ve Şanlıurfa'da gerçekleştiriyoruz." diye konuştu.
HKÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Edibe Sözen de kurtuluş zamanlarında medyanın rolü incelenmeye değer olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Bu dönemlerde medyanın etkisini görmemek mümkün değil. Batı medyası kurtuluş mücadelesi veren Türklere karşı emperyalizm aracı olarak görev üstlenmiş, büyük bir propaganda makinesi gibi çalışmıştır. Batı kendisini medeniyetin tek temsilcisi olarak konumlandırmıştır. Bunu da medya yoluyla haklılaştırmıştır. Aslında 1914-1923 yılları arasında varoluş mücadelesinin Batı tarafından ele alınışını bizim önde gelenlerimiz biliyordu. Propagandanın ve medyanın önemine değinen konuşmalar yapmışlardır. Geçmişi yapılan mücadeleleri hatırlattığı için bu çalıştayın çok önemli olduğunu düşünüyorum."
Öte yandan açılış konuşmaları öncesinde Türkiye'deki iletişim fakültelerinde lisans ve yüksek lisans eğitimi alan Kırgızistan, Azerbaycan, Arnavutluk, Bulgaristan, Kosova, Kırım, Kazakistan, Özbekistan, Tacikistan ve Afganistan'dan 45 öğrencinin hazırladıkları slayt gösterisi izlendi.
Şahin, Gül ve beraberindekiler, "Kurtuluş Mücadelelerinde İletişim Araçları" sergisinin açılışını gerçekleştirdi.
Kaynak: