Şahinbey'in ölümünün 99. yılı
Gaziantep'in kurtuluşunun simgelerinden olan Şahinbey, ölümünün 99. yılında Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün de katıldığı törenle anıldı- Bakan Gül:- "Şahinbey'imiz rahat uyusun. Aynı kararlılık, iman ve inançla onların verdiği istiklal mücadelesini, istik
GAZİANTEP (AA) - Gaziantep'in kurtuluşunun simgelerinden olan Şahinbey, ölümünün 99. yılında Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün de katıldığı törenle anıldı.
Merkez Şahinbey ilçesindeki Almalı Köyü'nde gerçekleştirilen anma törenine Şahinbey Anıtı'na çiçekler bırakıldı, dualar okundu ve şiirler seslendirildi.
Adalet Bakanı Gül, törendeki konuşmasında, ülke topraklarının savunması sırasında şehit düşenlere Allah'tan rahmet diledi.
Gül, 99 yıl önce bugün milli mücadeleyi ateşleyen Şahinbey'i anmak üzere bir araya gelindiğini anımsatarak, Şahinbey'in 99 yıl önce verdiği mücadelenin Antep'e gazilik unvanı kazandırdığını söyledi.
Gaziantep'in kıyamete kadar tüm Türkiye gibi, hiç bir işgale kayıtsız kalmayacağını belirten Gül, şöyle konuştu:
"Şahinbey, 'Tek başıma kalsam da bu mücadeleyi vereceğim. Düşman ayakları bu topraklara değmeyecek.' diyerek bu topraklar için canını vermiştir. Şahinbey, Şehitkamil, Karayılan bizim milli mücadeledeki sembol şehitleridir, mücadelemizin sembol isimleridir. İşte bu ecdadın torunları olmak, evlatları olmak bizim için çok büyük bir nimet ve imkandır. 'İman varsa imkan da vardır' sözü işte bizim tarihimizde hayat bulmuştur. Düşman sayıca daha fazla olmasına, teknik olarak daha iyi olmasına rağmen imanıyla Şahinbeyler buraya, topraklarımıza ayak basmasını engellemiştir. Şahinbey'imiz rahat uyusun. Aynı kararlılık, iman ve inançla onların verdiği istiklal mücadelesini, istikbal mücadelesiyle gençlerimiz taçlandıracaktır ve asla yurdumuza düşman ayak basmayacaktır. Bunun 15 Temmuz'da bir örneğini daha ortaya koyduk. Nasıl ki Şahibey 'Cesedimi çiğnemeden giremezsiniz' dediyse 15 Temmuz'da da tankın, tüfeğin önüne canını koyan vatandaşlarımız oldu. İstiklal ve istikbal mücadelesini hep birlikte göğüsleyerek vereceğiz. Bizler Şahinbey'in, Şehitkamil ve Karayılan'ın torunlarıyız. Bizler şehitlerimize layık şekilde çalışmaktan onur duyuyoruz."
Bakan Gül, gençlerin Şahinbey'e layık şekilde vatanını ve bayrağını korumaya devam edeceğini vurgulayarak, "Ülkemizin içeriden ve dışarıdan bekasını tehdit etmeye çalışanlara karşı bu vatanın evlatları asla pes etmeyecektir. Dünyada hiç bir kavmin esareti altına girmemiş tek bir millet vardır. O da Türk milletidir. Asla da kıyamete kadar esaret altına girmeyecektir. Bayrağımız, ezanımız, mukaddesatımız, namusumuz ve aziz toprağımız hiç bir şekilde namahrem eline geçmeyecektir. Atalarımız buna izin vermemiştir, şimdi de torunları asla buna izin vermeyecektir." diye konuştu.
Vali Davut Gül de Gaziantep denilince herkesin aklına ilk milli mücadele tarihinindeki kahramanlıkların geldiğini ifade etti.
O dönemin sembolü haline gelen Şahinbey'in öldüğü yerde anıldığını ifade eden Vali Gül, Şahinbey'in mücadele meşalesini yakıp, milli mücadeleyi tetiklediğini, Şahinbey'in torunlarının da her zaman daha fazla çalışıp şehitlerin ruhlarını anacağını vurguladı.
AK Parti Gaziantep milletvekilleri ve diğer ilgililerin katıldığı program anma etkinlikleriyle devam etti.
- Şahinbey kimdir?
1877 yılında Gaziantep'te doğan ve "Şahinbey" olarak bilinen Mehmed Said, 1899 yılında Yemen'e er olarak giderek askerlikle tanıştı.
Yemen cephesinde gösterdiği muvaffakiyet ve kahramanlık üzerine başçavuş olan Şahinbey, 1911'de Trablusgarp Harbi'ne gönüllü olarak katıldı, Balkan Savaşlarında Çatalca cephesinde yer aldı.
Bir çok zorlu göreve gönüllü katılarak rütbeler elde eden Şahinbey, Mısır'daki İngiliz esir kampında 1919 Aralık ayı başlarına kadar esir olarak kaldı ve ateşkesten sonra serbest bırakıldı. 13 Aralık 1919'da İstanbul'a gelen ve Harbiye Nezaretine müracaat ederek vazife isteyen Şahinbey, Şanlıurfa'nın Birecik ilçesinde Askerlik Şubesi Başkanlığına tayin oldu ve işgal altındaki Antep'in vaziyetini görerek Antep'te kalmaya karar verdi.
Antep Heyet-i Merkeziyesine müracaat ederek vazife isteyen Şahinbey, heyetin kendisine Kilis-Antep yolunu kontrol altında tutma vazifesini vermesi üzerine derhal çalışmaya başladı.
Yıllardır evinden, ailesinden, çocuklarından ayrı kalan Şahinbey, kendisine verilen vatan hizmetinin mesuliyetini omuzuna aldıktan sonra derhal hizmet mahalline koştu. Yıllar sonra döndüğü evinde ise ailesi ve çocukları arasında ancak bir gün kalabildi. 1920 yılı Ocak ayı başlarında köyleri dolaşarak cihadın ehemmiyetini ve faziletini anlatan Şahinbey, kısa zamanda 200 fedai topladı.
Fransızlar'ın Antep-Kilis yolundan geçişine izin vermeyen Şahinbey ve askerleri, Gaziantep'teki askerlere ise "Müsterih olunuz. Düşman arabaları cesedimi çiğnemeden Antep'e giremez" yazılı not yolladı.
3 Şubat'ta ve 18 Şubat 1920'de tam donanımlı Fransız birliklerini yenen Şahinbey,'in karşısına bu kez 25 Mart 1920'de Fransız kuvvetleri 8 bin piyade ve 200 süvariden oluşan birlikle çıktı. Bir batarya top, 16 ağır makinalı tüfek, çok miktarda otomatik tüfek ve 4 tankın da bulunduğu Fransızlara karşı mücadele veren Şahinbey, düşman birliklerine sadece 200 kişiyle karşı koymaya başladı.
28 Mart sabahına kadar düşmana aman vermeyen Şahinbey, durumun gittikçe kritik hal almasından sonra kendisine geri çekilmeyi tavsiye edenlere "Düşman buradan geçerse ben Antep'e ne yüzle dönerim, düşman ancak benim vücudum üzerinden geçebilir." diyerek geri çekilmeyi kabul etmedi.
Tüm silah arkadaşlarını kaybeden Şahinbey, son kurşunu kalıncaya kadar düşman ateşine karşılık verse de mermisi bitince düşman askerlerine yumruklarıyla karşı koymaya çalıştı. Şahinbey, tüfeğini yere çarparak kıran ve üzerine hücum eden düşmanlara karşı yumruklarıyla karşı durdu. Şahinbey, bugün anıtının bulunduğu Almalı Köyü yakınlarında süngülenerek hayatını kaybetti.
Kaynak: