Saklı cennet: Gödet
Gerçekten saklı bir cennet olan Gödet”e iki yıl önce gitmiştim, hayli kalabalık bir gurupla gittiğimiz için saklı cennetin gerçek güzelliklerinin farkına varamamış, insanlarıyla sohbet edemeden geri dönmüştüm.
Zeki Oğuz yazdı...
Gerçekten saklı bir cennet olan Gödet”e iki yıl önce gitmiştim, hayli kalabalık bir gurupla gittiğimiz için saklı cennetin gerçek güzelliklerinin farkına varamamış, insanlarıyla sohbet edemeden geri dönmüştüm. Gödet vadisi kamp için de eşsiz bir yerdi, aylardır orada bir kaç gün kamp yapmanın hayalini kuruyordum.
Bu yüzden Karamanlı ozan arkadaşım Ali Aksoy”un başının etini yiyordum, beni ne zaman o güzelim vadiye götüreceksin, diye. Kamp hayali yine içimde kaldı ama geçtiğimiz cumartesi Karaman”da, pazar günü de Gödet”teydim.
Karaman doğa ve tarihi güzellikleri nedeniyle sık gittiğim şehirlerimizden biri. Merkezde olsun, beldelerinde olsun dostlarım, cadılarım var. Bazı cadılarım da hayat gailesi yüzünden merkeze göçüp, orada bir iş bulma derdine düştüler.
Şerife Karabaş Taşkalenin iyi halı ustalarından biriydi. Çocuklarının hatırına köyden şehre göçmek zorunda kaldı. Emrah iyi kötü bir iş bulabildi ama Ayşe cadım bulamadı henüz.
Ozan arkadaşım Ali Aksoy ile sohbet ederken Ayşe geldi beni eve götürmeye. Eşi askere gidince Demet cadım da annesinin evine gelmiş. Onu ve iki çocuğunu göreceğim için sevinçliydim. Ayşe ve Demet”i Taşkale”de ilk tanıdığımda küçücük birer çocuktular. Şimdi Demet”in iki çocuğu var, biri ana okuluna gidecek yaşa geldi.
Akşam cadılarımla sohbet ederken gezgin arkadaşım Mustafa Orhan aradı, o ve fotoğrafçı arkadaşım Hasan Beydilli ile ağustosun son günü Dolunayda kamp yapmak için sözleşmiştik, onun için arıyordu. Sanırım fotoğrafçılar arasında klasik film kullanan sadece Hasan Beydilli kalmıştır. Karaman”da olduğumu sabah gelmelerini, Gödet”e gideceğimizi söyledim.
Gödet Karamanın 37 km güneydoğusunda. Güneyden Silifke ve Mut ile sınır. Otsuz ağaçsız bir bozkırın ortasında ilerlerken kayalıklarla çevrelenmiş, dimdik bir vadi beliriveriyor. Stabilize yoldan saparak taşlık bir harman yerinden vadiyi iyi görebilecek uç bir noktada iniyoruz arabadan. Yıllar önce Gödet köylülerinin harman yeriymiş geçtiğimiz taşlık arazi. Günümüzde ne o eski harmanlar kalmış ne de ekenekler.
Dik, virajlı bir yoldan girdik Gödet”e. Mustafa Orhan ve öteki arkadaşlarla burada buluşacaktık. Ali Aksoy”un kardeşi Ayşe Eryiğit ile eşi İbrahim Eryiğit”in evine gittik. İbrahim emekli olunca oturdukları evi almış, yaz ayları gelip köyde kalıyorlarmış. Her ikisi de konuksever insanlar. İbrahim çayımızı demlerken Ayşe hanım bir tencere dolusu haşlanmış patates getirdi. Kızlar evin altındaki bahçeye inip biber, domates topladılar. Yaz boyunca yediğimiz en lezzetli ürünlerdi bunlar.
Çaylarımızı içerken öteki arkadaşlarımız da geldiler. Bahçeleri takip ederek piknik alanına doğru yola düştük. Vadi boyunca dimdik yükselen kayalıklarda geçmiş yaşamların izleri, mağaralar belirgin bir şekilde görülüyordu. Geçmişte Akdenize inen önemli geçiş yollarından biriymiş bu vadi. Günümüzde Gödet barajını besleyen vadinin suyu bahçelerin arasında çevreye bereket saça saça akıp gidiyor.
Ozan arkadaşım Ali Aksoy”un abisi Recep Aksoy Gödet vadisinin tanıtımı ve çevre düzenlemesi için zamanında çok uğraş vermiş. İki yıl önce gittiğimizde tanışmıştık. Yine bu vadide dolaşırken ayağı kayıp düşmüş ve vefat etmiş. Piknik alanına yakın bir yerde anısına bir tabela dikilmiş ama tabela silahlı magandaların hedef tahtasına dönmüş, delik deşik olmuş.
Gödet vadisine gurup olarak ya da özel araçla gitmek uygun. Vadi boyunca her yerde kamp yapılabilir. Geçmişte vadiye bir alabalık tesisi kurulmuş ama günümüzde işletilmiyor, bu yüzden Karaman”dan yiyecek götürmek gerekiyor.
Gödet köyü ve vadisi asırlardır bu isimle anılıyor, tarihe, kayıtlara böyle geçmiş ama 1965 yılında aklı evveller köyün adını Güldere olarak değiştirmişler.
Gezginlere ve fotoğraf tutkunlarına yolunuzu birde Gödete düşürün derim. Çok şey bulacaksınız.